Kafein tüketenler için bilim ne diyor?

Kahve ve kola gibi içeceklerde yer alırken, çikolata ve bazı haplarda da bulunuyor.  Kafeinin zararlı olup...

Kahve ve kola gibi içeceklerde yer alırken, çikolata ve bazı haplarda da bulunuyor.  Kafeinin zararlı olup olmadığı ise yıllardır konuşulan bir konu. Bilim insanlarına göre zararlı etkileri olan kafeinin tüketiminde dikkat edilmesi gereken nokta miktarı. Kahve özelinde FDA’nın önerdiğine göre her gün en fazla 400 miligram kafein tüketmek gerekiyor. Bu da kabaca 5 bardak kahveye denk geliyor. Söylenene göre bu oran tehlikeli ve olumsuz etkilerle ilişkilendirilmeyen bir miktar.

KAFEİN BAZEN OLUMLU ETKİ DE YARATIYOR

Bazı araştırmalar kafeinin kalp sağlığı için iyi olabileceğine işaret ediyor. Üç büyük kalp hastalığı çalışmasının analizinde yer aldığı kadarıyla daha yüksek kahve tüketiminin daha düşük kalp yetmezliği riski ile ilişkili olduğu bulundu. Olayın kahve ile bağlantısını anlamak için kafeinsiz olarak da kahve de incelenmiş ancak kafeinli kahvenin verdiği etkiyi yaratmamış. Böyle bir sonuç ortaya çıkmış olsa kafein direkt ‘olumlu etki’ yarattığını söylemek için daha fazla kişinin bu çalışmaya katılması gerekiyor.

Öte yandan yüksek kafeinli içecekler kısa vadeli kardiyovasküler etkiler yaratabiliyor.

Başka bir çalışmaya göreyse kandaki kafein düzeyi yüksek olan kişilerde obezite ve tip 2 diyabet riskinin daha düşük olabileceği gösterildi. Buradaki çalışma Avrupa kökenli kişiler üzerindeki sonuçları gösteriyor, kafeinin etkisinin yarısının kilo kaybı yoluyla gerçekleşmesi her durumda bunun geçerli olmayabileceğine kanıt oluyor.

Kafein ve ruh sağlığı arasındaki bağlantı da önemli buna gröe nörolog Dr. Nicole Clark, kafeinin “beyninizde zevk motivasyonu ve öğrenmede rol oynayan bir kimyasal olan dopamini uyardığını” söylüyor. Daha önce yapılan bir araştırma gebelikte kahve tüketiminin sınırlandırılmasının daha sağlıklı bebeklerle karşılaşma ihtimalinin arttığına işaret etmişti. Çalışmada hamileliğin ilk üç ayındaki örnekler sürekli toplandı ve daha sonra bu veriler, ebeveynlerden doğan çocukların boy ve kilo sonuçlarıyla karşılaştırıldılar. Her iki durumda da en düşük kafein tüketimine sahip annelerin çocukları, en fazla kafein alımına sahip annelerin çocuklarına göre ortalama olarak daha uzundu.

Öte yandan  kahve, sabahları mutlaka içilmesi gereken bir içecekten çok daha fazlası olarak da görülebilir. ABD Tarım Bakanlığı’na göre doğal bir fosfor ve magnezyum kaynağı olan kahve, antioksidanlarla dolu bir içecek. Hatta, ABD’deki beslenme biçiminde en büyük yer tutan antioksidan kaynağı olarak gösteriliyor.

Kahvenin yararlarından biri daha fazla enerji vermesinin yanında, bağırsak hareketlerini artırıyor. Nutrients dergisinde 2021 yılında yayınlanan makalede açıkça söylendiği gibi bazı veriler, ABD nüfusunun yaklaşık üçte birinde kahve içmenin bağırsak hareketlerini artırıyor.

 

Ruh haline de olumlu etki sağlayan kahve, 2019 yılında yapılan bir çalışmada dikkat çeken sonuçlarla anılıyordu. Bu çalışmada kafein tüketen kişilerin yaklaşık 30 dakika sonra ruh halleri iyileştiği gösterildi. Ayrıca, düzenli kahve içmek, kafeinsiz içmeye göre daha yüksek ve daha anlamlı bir ruh hali iyileşmesine neden oldu.

Kahvenin ve kafeinin Alzheimer hastalığı riskini azalttığına yönelik yapılan çalışmalar da bulunuyor. International Journal of Molecular Sciences’ta 2021 yılında yayınlanan makaleye göre kahve tüketimi Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların gelişme riskini azaltmasıyla ilişkili olabileceğini öne sürüyor.

KAHVE İÇMENİN ARTILARI VE EKSİLERİ NELERDİR?

Kahvenin tüketiminin olumlu tarafı, beyin fonksiyonlarını geliştirmek ve Alzheimer ve Parkinson da dahil olmak üzere çeşitli hastalıkların riskini azaltmak gibi faydalar sağlayabilecek antioksidanlar açısından zengin olması. Ancak kahvenin, bazı insanlarda özellikle fazla tüketildiğinde, artan uykusuzluk ve kaygı riskiyle bağlantılı olması gibi bazı dezavantajları da bulunuyor.

HABER MERKEZİ

Bakmadan Geçme