Karavancılar, Karavan Köy kurmak istiyor
İzmir Kamp ve Karavancılar Derneği, özellikle tatil beldeleri ve deniz kenarlarında karavancılar için belli bir alan...
İzmir Kamp ve Karavancılar Derneği, özellikle tatil beldeleri ve deniz kenarlarında karavancılar için belli bir alan olmaması ve bazı müdahalelerle baş başa bırakılmasına karşın karavan köy kurmak istediklerini anlattı.
İzmir Kamp ve Karavan Derneği Başkan Yardımcısı Ömür Durukan hem bu karavan köy fikrinin nasıl ortaya çıktığını, bu proje sürecinde neler yaptıklarını ve karavancıların yaşadıkları sorunları anlattı.
Ömür Durukan, “Karavan Köy dediğimiz şey, normal zamanlarda karavancıların rahatlıkla yaşayabileceği, belirlenmiş alan olan ama birtakım istenmeyen durumlarda acil toplanma, çadır kent olmaya elverişli alanlardır. Hatay depreminde yaşadık. Kuruldu. Biz bunun elimizin altında almasını istiyoruz. Normal günlerde karavancılar burada ücreti karşılığında faydalanır. Olası bir doğal afet durumunda alt yapısı hazır olduğundan, suyu çekilmiş, pis su giderleri çekilmiş, duşları olan bir sistemde karavancılar hemen oradan ayrılıp orayı Kızılay çadırları gibi belediyelerin kuracağı çadır düzeneğini oraya yerleştirebilirler. Böylelikle orası hazır bir sisteme yerleşmiş olur. Olası kötü günler için aslında da bir çabamız var. Sadece karavancıların kullanabileceği bir yer değil, böyle olası durum için kullanılacak bir alan olarak açmak için bir yer kuruyoruz” dedi.
Karavan Köy’ün Avrupa ve Amerika’da olduğuna dikkat çeken Ömür Durukan, “Avrupa’da kira ödeyemeyecek durumda olan insanlar karavanda yaşıyorlar. O kampa cüzi bir rakam ödüyorlar. Atık gideri, elektriği, suyu her şeyi var. Mektupları, postaları dahi geliyor. Orada böyle sistem varsa Türkiye’de de neden yapılmasın” diye konuştu. Durukan, yapacakları karavan köy alanları için İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Seferihisar, Menemen, Foça belediyeleriyle bu konuda görüştüklerini ve bu belediyelerin yer göstereceği alanlarda henüz bir karara varılmadığı için bekletildiğini söyledi.
7 NOKTA BELİRLENDİ
Karavan köy projesinin içeriğiyle alakalı bilgi veren Ömür Durukan, nasıl bir alan yaratmak istedikleri şöyle anlattı: Bu Karavan Köy projesi İzmir’deki tüm kampçılar ve karavancılar için olacak. Büyükşehir Belediyesi 7 noktadan bahsetti bize. Çandarlı, Bornova gibi daha üç dört alan belirlendi. Buraları hayata geçirmek şu an için önceliğimiz, çünkü belediye de kendince haklı. Diyorlar ki ‘devletten destek alamıyoruz. Kendi yağımızda kavrulacağız. Bütçemiz çok düşük’. O yüzden de şu anda yüklenemiyorsunuz ister istemez. Buralara büyük rakamlar da gerekmiyor. Etrafını tel örgü çevirmesi, bir su ve bir de atık tesisatı yetiyor. Çoğu karavanın elektriği dahi var zaten. Biz bir de günlerin sınırlı olmasını istiyoruz. İki günden fazla kalamayacak. Boşaltacak. Yerine başka birisi gelecek. Belediyenin, jandarmanın çek kardeşim karavanını, şikâyet var dediğinde o karavancının gidecek bir yeri olması lazım. Çünkü bizim ödediğimiz sigortalar çok fahiş. Yıllık vergileri çok yüksek rakamlar. Biz bunları ödüyorsak bir de kamp vergisi aldı altında vergiler veriyorsak ama kamp yapamıyorsak bu bizim büyük bir problemimiz. İzmir’de bu karavan köyü kurmak istememizin amacı, imkânı olmayan bir insan çeksin karavanını oraya sabitlesin. Cüzi rakamlarla mesela 1500 lira gibi rakamlarla, merkezi bir yerde kontrolü bir şekilde yaparsak daha düzenli ve tertipli olacaktır. Buna ek, afet döneminde de toplanma merkezi gibi çadır alanı gibi geniş bir alan düşünün. Elektriği, suyu bütün her yere çekilmiş, hazır sistemi olan bir şey. Bir kere masraf yapılacak. Yıpranacak bir şey değil. Bu hem karavancıların üzerindeki baskıyı azaltacak hem de onlar için belirli bir alan olacak, kontrolü olacak. En azından güvenliği olacak. Kurmak istediğimiz karavan köylerin deniz kıyısında olması şart değil. Şehir merkezine yakın alanların olması ilk tercihimiz. Mesela Pınarbaşı, Bornova, Bayraklı civarı gibi olabilir. Karavanda yaşayan insanın da çalışması gerekiyorsa, metroya da İzban’a da ulaşabilsin. Buraya tatil alanı olarak bakmamak gerekiyor. Burası bir yaşam merkezi olacak. Bir mahalle bir köy gibi olacak”
‘ÜCRETSİZ OLMASIN’
Durukan, “Ücretsiz bir yer beklentimiz yok ama bizi de özel campinglere zorlamasınlar. Çünkü geçen hafta Karaburun’da bir kampa girdik. Günlük 400 lira aldılar. Elektrik ve su vermiyor. Yok çünkü. Ama kamp işletmesi günde 400 lira alıyor. Aylığa vurduğunuz zaman 12 bin lirayı geçiyor. Bir emekli 7500 lira maaş alıyor. Bunu nasıl karşılar? Belediyeler bunu cüzi rakamlarla ayarlayacak, burada kalın diyecek. Burada kalmasak belirlenen alanın dışına çıkarsak gelip ceza yazsınlar bize. Ama ‘burada kalamazsın, git’ diyip de yer göstermemek hata. Foça Belediyesi bir kamp yaptı. Artık dışarıda kalamayacaksınız yasak, dedi. Ama günlük 1000 lira istiyor. Tuvaletleri pis, elektrik ve su sıkıntısı var” dedi.
RAHATSIZ EDENE CEZA
Karavancıların sorunlarıyla ilgili de konuşan Durukan, “Bir karavancı gidip yazlıkçıları rahatsız ediyorsa o kişiye ceza yazılması gerekiyor. Ancak ne yazık ki böyle durumlarda tüm karavancılar bu cezadan nasibini alıyor. Asıl yapılması gerekense rahatsızlık verene ceza yazılmasıdır. Böyle oldu mu bu örnek teşkil eder. O insan bir daha aynı rahatsızlığı tekrarlamaz. Etrafa pis suyunu akıtmaz. Çevresini kirletiyorsa, yüksek sesli müzik açıyorsa ceza yazsınlar ama sadece rahatsızlık verene yazılsın. Biz en çok kendimizden çekiyoruz. Yazlıkların, mekânların önüne karavan koyup aylarca kıpırdamayanlar, insanlara rahatsızlık verenler gibi bunlar bizim içimizde olan eksiklikler. Bir de biz bir yerden gönderilirken hiç suçu olmayan insanlar var. Kimsenin olmadığı yerlerde olan karavancılara ceza kesiliyor. Hiçbir rahatsızlığı olmadığı halde. Bizim üstümüzde bazı yıldırma politikaları var. Biz bunların olmasını istemiyoruz. Rahatsız edene ceza versinler” dedi.
“Eğer biz bu projeyi hayata geçirirsek İzmir’in ilk kamp köyünü kurmuş olacağız” ifadelerini kullanan Durukan, “Bakıldığında bütün karavan alanları kamp köy ama birçoğunda numarataj almadığı için kamp olarak görünüyor. Burası numarataj olacak. Kiralık olacak. Herkes orada yaşamını sürdürebilecek” dedi.
HABER MERKEZİ