Kaynatılan bal ve pekmezde kanser etkisi

Besin değerlerinde şekerin etkilerine dikkat çeken Diyetisyen Kürkçü, doğru karbonhidratın kullanılması gerektiğine işaret ediyor. Tatlı tatların...

Besin değerlerinde şekerin etkilerine dikkat çeken Diyetisyen Kürkçü, doğru karbonhidratın kullanılması gerektiğine işaret ediyor. Tatlı tatların zararlı olmadığına değinen Diyetisyen Kürkçü, “Bizim için hiçbir sağlık faydası olmayan şekerden vücudu arındırmak vücutta sağlık sorununa neden olmaz. Vücut için gerekli karbonhidratı ekmek ve meyveden yeterince karşılayabiliriz. Önemli doğru karbonhidratı beslenmemize eklememizdir. En basit tabir ile bir besinin içerisinde basit şeker varsa o besine zararlı diyebiliriz. Çikolata, baklava veya tatlı içerisinde şeker olduğu için insan sağlığı için zararlıdır. Ancak her tatlı tatların zararlı algısı yanlıştır. Kuru meyvelerde oldukça tatlıdır ama zararlı değildir. Çünkü meyvelerdeki tatlı tadı sağlayan basit şekerde bulunan sükroz değil fruktozdur ve sağlıklı bireylerde fruktozun insan sağlığına zararı yoktur” dedi.

Günlük şeker alımında denge

Besin değerlerinde Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Kalp Derneği gibi sağlık kuruluşları günlük şeker kullanımı üzerinde duruyor. Günlük enerji alımı üzerinde yüzde 10’un geçilmeyeceğini belirten Diyetisyen Kürkçü, “Ancak asıl hedefimiz beslenmede şekeri minimuma indirmek olmalıdır. Sağlıklı beslenmede en önemli şey dengedir. Kilo almak veya vermekten daha önemli olan sağlıklı beslenme rutini oturtabilmektir. Bazen hayattan bir şeyi tamamen çıkarmak bizim için çok zor olur. Bu yüzden şeker tüketim miktarını da ayarlayarak hayatımıza adapte edebiliriz. Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Kalp Derneği gibi sağlık kuruluşları, günlük eklenmiş şeker (bu, sofra şekeri ve glikoz-fruktoz şurubu gibi tatlandırıcılar) alımını sınırlayan önerilerde bulunmuştur. Bu önerilere göre, Yetişkinler için günlük eklenmiş şeker alımı: Günlük enerji alımının yüzde 10’unu geçmemelidir. Ayrıca, ideal olarak bu alımın yüzde 5’inin altında olması önerilmektedir. Çocuklar ve gençler için günlük eklenmiş şeker alımı ise Günlük enerji alımının yüzde 10’unu geçmemelidir” dedi.

Kaynatılan bal ve pekmezde ciddi zararlar

Öğün sonrasında kendini iyi hissetmek ve uykulu zamanların en çok tercih edildiği kahve hazırlayan kişiler, şeker yerine farklı tatlandırıcı besin kullanıyor. Bunun üzerine kahve yaparken şeker yerine farklı tatlandırıcılar kullananların kaynatmadan ilave edilmesine dikkat çeken Kürkçü, “Evde çocuğunuza, ailenize veya kendiniz için yaptığınız tariflerde veya kahvelerde seker yerine alternatif seker kaynaklarını kullanabiliyoruz. Pişirmediğiniz tariflerde ‘Bal, pekmez, elma suyu, hurma, akçaağaç şurubu ve agave şurubu’ tercih edilmesine sakınca yoktur. Elma suyu, hurma ve akçaağaç şurubu yüksek sıcaklıklarda yapısı bozulmaz. Yani kek ve kurabiye yapımında, muhallebi yapımında tercih edilmesi uygundur. Bal, pekmez yüksek sıcaklıkta HMF dediğimiz kansere neden olan bileşikler açığa çıkar. Bal ve pekmezi pişmeyen tatlılarda gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz ama pişen tatlılarda ve kaynayan içeceklerde kullanımı oldukça zararlıdır” dedi.

Öte yandan tatlandırıcıların çok kullanılmasının verdiği zararların yanı sıra ‘doğal’ ve ‘yapay’ tatlandırıcıların sağlığa olumsuz etkilerinin olduğunu aktaran Diyetisyen Aslı Kürkçü, “Tatlandırıcılar, yiyecekler ve içecekler gibi ürünlerde tat vermek veya tatlandırmak için kullanılan kimyasal veya doğal bileşenlerdir. Tatlandırıcılar, gıdalara tatlılık eklemek için kullanılırken, genellikle şekerin veya diğer doğal tatlandırıcıların yerine geçerler. Tatlandırıcılar, kalori içeriği açısından şekerden daha düşük veya sıfır kalorilidirler ve genellikle düşük kalorili veya diyabetik diyetlerde kullanılırlar” dedi.

Tatlandırıcıların etkileri üzerinde duran Kürkçü, tatlandırıcıları iki ana gruba ayırarak şöyle ifade ediyor:

Tatlandırıcılar iki ana kategoriye ayrılabilir:

  1. Doğal Tatlandırıcılar: Bu kategoriye giren tatlandırıcılar doğal kaynaklardan elde edilir. Örnekler arasında stevia (steviol glikozitler), eritritol, ksilitol ve monk meyvesi özü bulunur. Bu tatlandırıcılar genellikle daha az kalori içerir ve kan şekerini etkileme eğilimindedir.
  2. Yapay Tatlandırıcılar: Bu tatlandırıcılar laboratuvar ortamında sentezlenir ve genellikle şekerden çok daha tatlıdır. Örnekler arasında sakarin, aspartam, siklamat ve sukraloz bulunur. Yapay tatlandırıcılar sıfır veya çok düşük kalori içerirler ve genellikle düşük kalorili veya şeker içermeyen ürünlerde kullanılırlar.”

‘Daha az tatlı hissine alıştırmalarını öneriyoruz’

Tatlı kullanımında ağız tadına uygun olmasına gerektiğine ve duyuların daha az tatlı hissine uyandırılmasına dikkat çeken Kürkçü, “Tatlı isteğini doğal şeker kaynakları ile karşılamaları en doğru tercih olacaktır. Tatlı isteği olduğu zaman kuru meyveler, tarçın tatlı isteğinin azalmasına yardımcı olacaktır. Burada önemli noktalardan biri de biz uzmanlar bireyin ağız tadını ve tatlı duyularını daha az tatlı hissine alıştırmalarını öneriyoruz” dedi.

HABER MERKEZ’

Bakmadan Geçme