• Haberler
  • Gündem
  • Kemal Kılıçdaroğlu: Biz diğer parti gibi biat eden kişiler değiliz. Biz MHP değiliz

Kemal Kılıçdaroğlu: Biz diğer parti gibi biat eden kişiler değiliz. Biz MHP değiliz

Ankara'daki terör saldırısına ilişkin açıklamaları da gündeme taşıyan Kılıçdaroğlu, 'Ankara'da terör saldırısı oldu. Bu ülke terörden...

Kemal Kılıçdaroğlu: Biz diğer parti gibi biat eden kişiler değiliz. Biz MHP değiliz
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ankara’daki terör saldırısına ilişkin açıklamaları da gündeme taşıyan Kılıçdaroğlu, “Ankara’da terör saldırısı oldu. Bu ülke terörden çok çekti. Terör nereden gelirse gelsin, mücadele etmek bir insanlık görevidir. Teröre karşı ortak tepki vermek hepimizin temel görevlerinden biridir. Sayın İçişleri Bakanını aradım bilgi aldım. İçişleri Bakanına uyuşturucu baronları ve çetelerle mücadele ettiği için tebriklerimi ilettim. Kadın erkek eşitliğinde CHP olarak bir devrim yapacağız. Kurultaya götüreceğim, fermuar sistemi gelecek, bir kadın bir erkek. Bir kadın devrimini gerçekleştireceğiz. Siyasette kadınlar arkada kalmayacak. Sivas Kongresi ilk kurultayımızdır. Rahmetli İnönü döneminde çok partili hayata geçirilmiştir. İnönü döneminde AB üyelik sözleşmesine imza atılmıştır. Şimdi kanun “kadın erkek eşittir” dedi.

‘Yarış eşit olur’

CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, seçimdeki yarışın eşit olmadığına işaret ederek “Eğer siyasetçi makama geldikten sonra zenginleşmişse topluma hizmet etmiyor demektir. Siyasette zenginleşme, köşeyi dönme olmaz. Dün yüzükten bahseden bugün 13 uçakla geziyorlarsa bir sorun var demektir. Bu meclis “Gazi Meclis” değildir. Bu Meclis saraydan alınan talimatla AKP ve MHP’nin el kaldırıp indirdiği meclistir. Buradan yolsuzluğu meşrulaştıran, yolsuzluk yapanlara soruşturma açılmasını engelleyen bir kanun geçti. CHP’nin bu süreçte aldığı görev, sıradan bir görev değildir. Verdiğimiz mücadele sıradan bir mücadele değildir. Bizler kıt kanaat seçim çalışması yaparken onlar devletin tüm imkanlarıyla meydanlardaydı. Yarış eşit olur. Eşit olmayan koşullarda mücadele yürütüyoruz biz. Eşit olmayan koşullardaki mücadelenin tüm sonuçlarına da katlanmaya hazırız. Mahkeme mi? Açsınlar. İnandığımız yoldan geri adım atmayacağız” dedi.

‘Cumartesi anneleri ellerine silah almadılar’

Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada şunları aktardı:

“Bir Japon atasözü var. Pirincin içindeki siyah taşlardan korkma, beyaz taşlardan kork. Erdoğan TBMM açılış konuşmasında yeni, sivil, demokratik anayasa yapalım dedi. Erdoğan ülkesini, insanını seviyor mu? Adaletten, demokrasiden yana mı? Düşünce ve kanaat hürriyeti, bilim ve sanat hürriyeti. Düşüncesini açıklayanlardan dolayı hapishaneler dolu. Merdan Yanardağ neden içeride? Avukatlar neden içeride? 85 yaşındaki emekli paşalar, gazeteciler, aydınlar niye içeride? Demek ki Erdoğan gerçek anlamda demokratik anayasa istemiyor. Buradan yola çıkarak muhalefeti nasıl kandırırız arayışı içinde. Biz diğer parti gibi biat eden kişiler değiliz. Biz MHP değiliz.

RTÜK tam bir infaz kurumu. Havuz medyası ne yaparsa yapsın ilgilenmez. Basın İlan Kurumu aynı şekilde çalışıyor. Anayasada yer alan basın hürriyetinin gereği yerine getirilmiyor.

Cumartesi Anneleri ellerine silah almadılar, sadece evlatlarının mezarını sordular. Her Cumartesi ters kelepçe ile göz altına alınırlar. Bir anneye evladının mezar yerini isteyen anneye ters kelepçe vurmak demokrasi midir, hukuk mudur?

Anne işsiz, baba işsiz, ailede huzur yok. Aileyi koruyacağız diyorsunuz. Belli gelir düzeyini yakalayamazsanız aileyi nasıl koruyacaksınız? Eğitim ve öğretim hakkı. Mevsimsel işçilerin çocukları, çalıştıkları yerde okul yok. Şanlıurfa’da 70- 80 kişilik sınıflar var, 5 bin dersliğe ihtiyaç var. Bu ülkenin en temel sorunu eğitim. Çiftçinin ve üreticinin korunması… Tarım Kanunu var. Ne kanuna ne anayasaya uyuyorsun, “Gel beraber anayasa yapalım” diyorsun. Çiftçiye kanun gereği olarak yüzde 1’i vermen gerekirken vermiyorsun. Sen önce kanuna uy, çiftçiye hakkını ver.

Bir çalışanın hayatta kalması için yapması gereken harcama 17 bin lira, asgari ücret 11 bin 400 lira. 4-5 yerden maaş alanlar var, ücrette adalet ne oldu? İnşaat sektöründe çalışanların yüzde 70’den fazlası asgari ücretin altında çalışıyor.

Uyuşturucu ile mücadele artık bir milli güvenlik sorununa dönüşmüş durumda. Uyuşturucu patronları kime para veriyor, hapiste olanlar neden çıkarılıyor.

Sıfır geliri olan ekmek alırken vergi ödüyor. Ama 1 yıldan uzun vadeli mevduatınız varsa vergi ödemiyorsunuz.

Can Atalay hapiste. Seçim öncesi YSK’na başvurdu. Hakimler “Milletvekili olabilirsin” dedi. Seçildi, çıkarmıyorlar. Yargıtay ceza verdi. Bu hukuku katletmektir. Bunu yapanlar Anayasa değişikliği için kapımıza gelmesin.

HABER MERKEZİ

Bakmadan Geçme