Kılıçdaroğlu, BaBaLa TV’de ne mesaj verdi?

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun BaBaLa TV’deki Mevzular Açık Mikrofon bölümü...

Kılıçdaroğlu, BaBaLa TV’de ne mesaj verdi?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun BaBaLa TV’deki Mevzular Açık Mikrofon bölümü yayınlandı.

‘AŞMAK ZORUNDAYIZ’

Kılıçdaroğlu’nun gelen ilk soru ‘Ben bir şeyler değişsin istiyorum ama karşıt aday olarak ekranlarda uzun zamandır gördüğümüz sizi görüyoruz. İnsanları neden dinlemediniz? Neden aday oldunuz?’ oldu. Kılıçdaroğlu ise, “Biz yeni bir değişime hazırlık yapmak zorundayız. Bu yeni değişim aktörleri çok daha farklı. Tek bir kişiye devleti teslim etmemek, geniş bant içinde bir araya gelen farklı düşüncelerdeki insanlarla Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiye nasıl yeniden inşa edildiyse yeni bir inşa sürecini başlatmak zorundayız. Altını özellikle çizmek istiyorum, ‘ben adayım’ demedim. Birlikte olduğumuz diğer liderler, ‘Adaylık konusunda sizin olmanız gerekir’ diye bir düşünce ifade ettiler. Burada önemli olan şu Türkiye’nin sorunlarını tek başınıza değil beraber aşmak zorundasınız. İlk Altılı Masa toplantısında ‘Tarihin bize yüklediği ağır biz sorumluluk var, demokrasi tehlikede ve ekonomide sorunlar var. Biz tek başımıza 400 vekil çıkartsak bile ülkenin yönetimde sorunlar olabilir. Beraber sorunları aşmak zorundayız’ dedim. Bunu samimiyetle aktarmak istedim” diye konuştu.

‘YÜKSEL TAŞKIN’ CEVABI!

Dikkat çeken diğer bir soru ise İzmir’den ilk sıradan milletvekili seçilen Yüksek Taşkın ile ilgili oldu. Kılıçdaroğlu ise konu hakkında “Keşke Yüksel Taşkın’ı bir görebilseydiniz ve karşılıklı konuşabilseydiniz. Yüksel Taşkın, asla Kemalizm’i ırkçılık olarak tanımlamamıştır ve tanımlamaz da. Tanımlasa CHP’de yer almaz. Burası CHP, sıradan bir parti değil. Bazı haberler vardır, papa Amerika’ya gider. Uçaktan iner, gazeteci sorar; Efendim, genelevi ziyaret edecek misiniz? Papa da ‘Burada genelev mi var?’ diye sorar. Ertesi gün, gazete manşeti ‘Papa, New York’a iner inmez sordu: Genelev var mı?’ Gazeteci, haber okunsun diye bağlığı değiştirir. Arayın, Yüksel Taşkın’a sorun, kaçmaz. Eğer bilseydi ki o gazete FETÖ’nün yayın organı, yazmazdı. O dönem herkes FETÖ’yü el üstünde tutuyordu, biz karşı çıkıyorduk. Arzu ederseniz ben sizi yan yana getiririm, kahvesini için. Çok kibar ve naif bir arkadaşımız. Aynı zamanda akademisyen. Size söz, telefonunuzu verirseniz ben size Yüksel Taşkın’ı gönderirim” ifadelerini kullandı.

‘AKLIMIN UCUNDA YOKTU’

‘CHP’nin içerisinde bir kesim sizin genel başkanlığınızı bırakmanızı istediği ve Erdoğan’ın karşısında kaybedeceğinizi düşündükleri için sizin aday gösterildiğiniz söyleniyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?’ söylemlerine yanıt veren Kemal Kılıçdaroğlu, “Bunu büyük bir samimiyet ile söylüyorum, öyle bir şey yok. Nedeni de CHP bildiğiniz bir parti değil. CHP’yi yönetmek Türkiye’yi yönetmekten daha zordur. CHP’de herkes düşüncelerini özgürce ifade eder, sen şöyle konuş sen böyle konuş sen şöyle dur diyemeyiz. MYK’de PM’de eleştiriler yapılır. Bana yönelik gelen eleştirileri partide sonuna kadar dinlerim. Bizden birisi ister kalkar Kurultay yaparız. Değerli arkadaşlar, ben siyasete davet üzerine geldim. Beni partide zorla grup başkanvekili oldum. Sonra, genel başkanlık aklımın ucundan geçmezken örgüt taşıdı. Bu parti diğer partilere benzemez” açıklamasını yaptı.

‘GÜÇLÜ TÜRKİYE İSTİYORUM’

‘Avrupa ile vizeleri 3 ayda kaldıracağınızı söylediniz. Bu durumda Güney Kıbrıs, Rum kesimini devlet olarak tanıyacak mısınız? Çünkü vize serbestliği için bu şart gerekiyor. Buna evet mi diyeceksiniz? Hayır diyecekseniz, o zaman sözü nasıl veriyorsunuz?’ sorusu geldi. Kılıçdaroğlu ise, “Türkiye’nin terörle mücadele konusunda bazı çekinceleri var, o nedenle bekliyor. Siz kendi ülkenizde gerçek anlamda demokrasiyi getirir ve terörü bitirseniz, düşünce özgürlüğünü sağlarsanız bunu aşarsınız. Vizenin kalkmasıyla ilgili onlar karar alacaklar ama bizim insanımız üçüncü sınıf demokrasiye değil birinci sınıf demokrasiyi hak ediyor. Kanada’da, Japonya’da, Güney Kore’de, Almanya’da Hollanda’da hangi demokratik kurallar varsa biz de kendi ülkemize onu getirelim. Türkiye bütün bunları yapabilir, bu kapasiteye sahip. Vize verir ya da vermez, ben bunu yaparsak vereceğini düşünüyorum. Ben Avrupa Birliği’ne gittim Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ilgili olarak bize söz verdiler. Türk kesimi referandumda evet derse, doğrudan ticaret tüzüğünü yürürlüğe koyacağız dediler. Türk kesimi evet dedi ama yürürlüğe koymadılar. Ben her Avrupa’ya her gittiğimde ‘Sizin etik değerlerinizi sorgulama hakkına sahibim, verdiğiniz sözü tutmadınız’ diyorum. Biz onlara bel bağlamıyoruz ama ‘Siz sözünüzü tutmuyorsunuz, millete ders vermeye kalkıyorsunuz ama görevinizi yerine getirmiyorsunuz’ deme hakkına sahip oluruz. Bizim bir hayalimiz var, Akdeniz Havzası’nın en dinamik ve en güçlü ülkesi olacağız. Vizeyi kaldırmak zorundular, Avrupa’ya gidip önünde diz çökme gibi bir niyetimiz yok. Ben dünyaya meydan okuyan bir Türkiye istiyorum. Ama nasıl meydan okuyan? Bilgisiyle, birikimi ve üretimiyle. Bunu yaparsanız Türkiye büyüyecektir” dedi.

‘KARNEMİZ KIRIK’

Kemal Kılıçdaroğlu, baş örtüsü ile ilgili gelen bir soruyu yanıtlayarak, “Hayatlarımızın evreleri vardır, insanoğlu sürekli gelişen ve düşüncelerini geliştirir. Sabit tuttuğunuz zaman asla büyüyemezsiniz ve sorunları çözmek için kapasitenizi öldürmüş olursunuz. Baş örtüsü ile ilgili söylediğim sözler doğrudur. Genel başkan olduktan sonra ‘Helalleşmemiz lazım’ dedim. Helalleşme ne demek? Benim kusurum var, kabahat bana ait, işin özünde yatan budur. Baş örtüsü sorununu çözmek için ilk sözü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayıyken söyledim. O dönem, YÖK başkanını aradım. Baş örtülü kızlar üniversiteye alınmıyordu. ‘Neden almıyorsunuz?’ dedim, ‘Siz karşısınız’ dedi. ‘Ben karşı değilim’ dedim. Dönemin YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, hayattadır. Kendisine sorabilirsiniz. Baş örtüsü konusunda ben karnemizin kırık olduğunu şimdi söylemiyorum her zaman söylüyorum. Kadının kılık kıyafeti ile uğraşılmaz, biz buna bir şey diyemeyiz” diye konuştu.

‘SEÇİLİNCE İLK…’

Kılıçdaroğlu, “Allah nasip eder gençlerin oyları ile cumhurbaşkanı seçilirsem ilk yapacağımız ziyaret devlet geleneklerine uygun olarak KKTT ikincisi ise Azerbaycan’a. Bizim Azerbaycan ile olan birlikteliğimiz hiçbir parti açısından farklı düşünülmez. Sadece ben değil Azerbaycan ile ilgili bütün siyasetçiler aynı düşünüyordur” açıklamasını yaptı.

‘KARARA UYDUM’

‘Kendi ağzınızdan, bir partinin genel başkanı cumhurbaşkanı olamaz dediniz, peki şimdi neden cumhurbaşkanı adayısınız?’ sorusuyla ilgili Kemal Kılıçdaroğlu, “Ben hala aynı kanıdayım, cumhurbaşkanı tarafsız olmalı. Ama bu kararı tek başıma alamıyorum, diğer liderle birlikte alınan karara uydum. Dikkat ederseniz adaylığım kesinleştikten sonra CHP Grup Toplantısı’nı yapmadım. Cumhurbaşkanlığı adaylığım sürecinde parti bayrağı altında bir yere gitmedim” dedi.

‘ANNESİNE BABASINA SORUN’

Kılıçdaroğlu, ‘Siz SGK başkanıyken 10 aylık torununuzu ve ilkokula giderken sigortalı yaptığınız oğlunuz EYT kapsamına giriyor mu? Buradan şunu mu anlamak gerek; o gün elindeki imkanlarla bunu yapan daha çok imkanı olduğunda daha fazlasını yapmayacağını nasıl bilebiliriz?’ sorusunda “Benim torunumu sigortalı yapma şansım istesem de yok, annesi babası yapmışsa bunu bana yüklemek haksızlık değil mi? Eğer sigortalı yapılmışsa anneye babaya sormak lazım. Ben kalkıp da sizin çocuğunuzu nasıl sigortalı yapayım?” dedi.

‘KABAHATLİSİ BEN MİYİM?’

‘Size göre HDP, PKK’nın siyasi kolu mudur? Ve CHP mitinglerinde şanlı Türk bayrağımızın yanında Selahattin Demirtaş, Apo ve PKK bayraklarının dalgalanması hakkında ne düşünüyorsunuz?’ sorusuna cevap veren Kılıçdaroğlu, “HDP, PKK’nın siyasi kolu olup olmadığını ben bilmem ki bu ülkenin savcısı var, MİT’i var. Öyle bir şey varsa kapatılması lazım, kapatılmıyorsa kabahatlisi ben miyim? Kandil’in anahtarı Recep Tayyip Erdoğan’da, Apo ile konuşuyorlar. Ama suçlanan biziz. ‘Neden PKK demiyorsunuz?’ diyorlar. Arkadaşlar, biz devleti kuran partiyiz, mecbur kalmadıkça kullanmayız. Girin MSB internet sitesine PKK demezler bölücü terör örgütü derler. biz de bölücü terör örgütü diyoruz, yani devletin ağzından konuşuyoruz. Siz terör örgütünün adını dillendirince reklamını yapıyorsunuz. Ya ben bir terör örgütünün reklamını yapmak zorunda mıyım? Kim eline silah alıp askerlerimizi, insanlarımızı güvenlik güçlerimizi şehit edenlere karşı bizim duruşumuzda farklılık olabilir mi?” diye konuştu. Ardından Kılıçdaroğlu, terör örgütleri ile ilgili yayınlanan konuşmalarının derlendiği bir videoyu paylaştı. Kılıçdaroğlu dana sonra Erdoğan’ın geçmişte Fethullah Gülen hakkında söylediği söylemler ve yaptığı çağrının yer aldığı videoyu vatandaşlara izletti.

Kılıçdaroğlu’na son soru Oğuzhan Uğur’dan geldi. Uğur, ‘İkinci turda kaybetmeniz durumunda CHP Genel Başkanlığı’ndan çekilecek misiniz?’ diye sordu. Kılıçdaroğlu ise “Hiç endişe etmeyin, ikinci turda kazanacağız” açıklamasını yaptı.

Bakmadan Geçme