Kızıldeniz'in derinliklerinde şok eden keşif | İçine giren ölüyor
Kızıldeniz'in derinliklerinde keşfedilen ölümcül tuzlu su havuzları, bilim insanlarını şaşkına çevirdi! Peki, bu 'ölüm tuzakları' hangi canlıları anında yok ediyor?
Bilim dünyasını heyecanlandıran yeni bir keşif, Hazreti Musa’nın Kızıldeniz’i ikiye ayırdığına inanılan bölgede gerçekleştirildi. Miami Üniversitesi’nden araştırmacılar, Akaba Körfezi’nin derinliklerinde, bilim insanlarını şaşkına çeviren ölümcül tuzlu su havuzları tespit etti.
DENİZ ALTINDAKİ "ÖLÜM TUZAKLARI"
Bilim insanları, Kızıldeniz’in 4 bin fit (yaklaşık 1.200 metre) derinliklerinde, aşırı tuzlu ve oksijensiz su kütleleri keşfetti. Deniz tabanında yer alan bu oluşumlar, içlerine giren tüm canlıları öldürmesi nedeniyle "ölüm tuzakları" olarak adlandırılıyor.
Araştırmacılar, bu ekstrem koşullara sahip havuzların, erken Dünya’nın ilkel deniz ortamını taklit ettiğini belirtiyor. Bu keşif, Dünya’daki yaşamın ilk olarak derin denizlerde nasıl ortaya çıktığını anlamada önemli ipuçları sunabilir.
40’A YAKIN TUZLU SU HAVUZU TESPİT EDİLDİ
Şimdiye kadar yalnızca Kızıldeniz, Akdeniz ve Meksika Körfezi'nde görülen bu nadir oluşumlardan yaklaşık 40 tane bulundu. Tuzlu su havuzlarının jeolojik zaman kapsülleri gibi davrandığını vurgulayan bilim insanları, Akaba Körfezi’nin geçmişine dair kritik bilgilerin bu bölgede korunmuş olabileceğini belirtiyor.
Araştırmanın tamamlanmasıyla birlikte, bölgedeki binlerce yıl öncesine dayanan tsunamiler, ani seller ve depremler gibi doğal afetler hakkında önemli verilerin elde edilmesi bekleniyor. Bilim insanları, bu tür oluşumların bölgesel iklim değişiklikleri ve tektonik hareketler konusunda eşsiz bir kayıt sunduğunu ifade ediyor.
BENZERSİZ JEOLOJİK ÖZELLİKLER
Tuzlu su havuzları, çevredeki okyanus suyundan çok daha yoğun oldukları için deniz tabanında sabit kalıyor ve karışmıyor. Akaba Körfezi’nin derin yapısı, volkanik aktiviteye sahip olması ve deniz tabanındaki sıra dışı sıcaklık değişimleri nedeniyle bilim insanları tarafından gizemli bir bölge olarak kabul ediliyor.
Bölgenin aynı zamanda, İncil’de anlatılan Musa ve İsrailoğulları’nın denizi geçtiği yer olabileceği öne sürülüyor. Bu teoriye göre, Akaba Körfezi’nin derin ve geniş yapısı, Çıkış Kitabı’ndaki anlatımla örtüşüyor. Ayrıca, İncil’de İsrailoğulları’nın denize varmadan önce vahşi doğada yolculuk ettiklerine dair ifadeler bulunuyor ve bu bölgedeki bazı antik rotaların bu tanıma uyduğu belirtiliyor.
SON ANDA GERÇEKLEŞEN KEŞİF
Keşfi gerçekleştiren bilim insanları, denizaltı araştırmalarını uzaktan kumandalı bir su altı aracı ile gerçekleştirdi. Miami Üniversitesi’nden Profesör Sam Purkis, keşfin tamamen tesadüf eseri, dalış süresinin son beş dakikasında ortaya çıktığını söyledi.
Araştırma sırasında, deniz tabanının kalın bir çamur tabakasıyla kaplı olduğu tespit edildi. Bilim insanları, bu tabakanın altında tuzlu su havuzlarını keşfetti. Tuzlu suyun yer altından yüzeye çıktığı noktalarda, su altı gölleri ve göletleri oluştuğu belirlendi.
AŞIRI KOŞULLARDA HAYATTA KALAN MİKROORGANİZMALAR
Çoğu canlı bu aşırı tuzlu ortama girdiğinde yaşamını yitirirken, araştırmacılar ekstremofil adı verilen bazı mikroorganizmaların burada hayatta kalabildiğini keşfetti. Bu tek hücreli organizmalar, aşırı sıcaklık, yüksek tuzluluk, oksijensizlik ve yüksek basınç gibi zorlu şartlarda yaşayabiliyor.
Bilim insanları ayrıca sülfatı enerjiye dönüştüren sülfat indirgeyici bakteriler buldu. Bu bakterilerin varlığı, bölgedeki suyun kimyasal yapısını doğrudan etkileyerek, Akaba Körfezi’ndeki sülfat seviyelerinin şimdiye kadar kaydedilen en düşük seviyeye inmesine neden oldu.
Bazı organizmalar, bu bakterilerin ürettiği besin kaynakları sayesinde hayatta kalıyor ve havuzların çevresinde yoğunlaşıyor. Araştırmacılar, bu ekstrem koşullarda var olan yaşam formlarının, diğer gezegenlerdeki olası yaşam biçimlerini anlamada önemli ipuçları sunduğunu belirtiyor.
DİĞER GEZEGENLERDE YAŞAM İÇİN UMUT VERİCİ BİR KEŞİF
Profesör Purkis, Live Science’a yaptığı açıklamada, “Günümüzdeki bilimsel anlayışa göre, yaşam Dünya’da büyük olasılıkla derin denizlerde ve oksijensiz ortamda ortaya çıktı. Akaba Körfezi’ndeki bu tuzlu su havuzları, erken Dünya’nın koşullarını anlamak için eşsiz bir fırsat sunuyor” dedi.
Bilim insanları, bu keşfin yalnızca Dünya’daki geçmiş yaşamı değil, aynı zamanda Mars ve Jüpiter’in Europa uydusu gibi diğer gezegenlerde olası yaşam formlarını incelemek için de önemli bir model sunduğunu belirtiyor.
BÖLGENİN DOĞAL AFET GEÇMİŞİ ORTAYA ÇIKIYOR
Araştırma kapsamında, bilim insanları tuzlu su havuzlarından çekirdek örnekleri aldı. Bu örnekler, bölgenin son 1.000 yılda yaşadığı doğal afetler hakkında önemli veriler sağladı.
Elde edilen bulgulara göre:
• Büyük yağışlar ve seller yaklaşık her 25 yılda bir meydana geliyor.
• Tsunamiler ise yaklaşık her 100 yılda bir gerçekleşiyor.
Araştırmanın ileri analizleri, bölgenin geçmiş iklimsel değişimleri ve tektonik aktiviteleri hakkında daha ayrıntılı bilgiler sağlayacak.
Bu keşif, yalnızca Kızıldeniz’in bilinmeyen jeolojik özelliklerini gün yüzüne çıkarmakla kalmadı, aynı zamanda Dünya ve ötesindeki yaşamın izlerini anlamak için yeni bir kapı araladı.