• Haberler
  • Dünya
  • Kızıldeniz krizi tüketici fiyatlarını artırabilir

Kızıldeniz krizi tüketici fiyatlarını artırabilir

Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’de “İsrail’le bağlantılı” ticari gemilere saldırıları sonrası denizcilik şirketlerinin seferlerini askıya alması veya rotalarını...

Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’de “İsrail’le bağlantılı” ticari gemilere saldırıları sonrası denizcilik şirketlerinin seferlerini askıya alması veya rotalarını Ümit Burnu’na kaydırmasıyla Kızıldeniz’deki gemi trafiği önemli oranda azaldı.

Husilerin saldırıları sonucu, uluslararası konteyner taşımacılık şirketleri rotayı Babu’l Mendeb Boğazı’ndan Ümit Burnu’na çevirdi. Bu rota değişikliği, yolculuğu 7 ila 10 gün uzatıyor.

Küresel ticaretin yüzde 12’sinin gerçekleştiği Kızıldeniz’de yaşanan kriz, küresel nakliye maliyetleri artırdı. Tedarik zinciri uzmanları kesintinin bir yıl sürmesi durumunda küresel tüketici fiyatlarının yüzde 2’ye kadar artabileceğini tahmin ediyor.

Öte yandan Ukrayna’daki savaş, özellikle petrol ve tahıl ticaretindeki deniz taşımacılığında mesafelerin artması eğilimini daha da şiddetlendirdi.

Diğer denizcilik pazarlarında da artık daha fazla petrol tankeri Ümit Burnu üzerinden rota değiştiriyor. Kızıldeniz’i kullanan ve özel araba taşıyan gemilerin sayısı, Aralık 2022’ye kıyasla Aralık 2023’te yarıdan fazla azaldı.

Şu anda Süveyş Kanalı’nı kullanan neredeyse hiçbir sıvılaştırılmış doğal gaz taşıyan gemi yok, bu da gaz fiyatlarında artışa neden oluyor.

NAKLİYE MALİYETLERİ ARTTI

Navlun oranları üzerindeki etkiler pazar segmentleri arasında değişiklik gösterdi. Konteyner taşımacılığında mamul mallarda en keskin artışlar yaşandı.

Asya-Pasifik’ten Avrupa’ya olan rotalarda konteyner navlun oranları Kasım 2023’ten bu yana keskin bir artış gösterdi. Aralık 2023’ün son haftasında haftalık 500 dolarlık rekor bir artış gözlemlendi.

Şubat 2024’ün başlarında Şanghay’dan ortalama konteyner nakliyesi spot oranları iki kattan fazla arttı. Aralık 2023 başına kıyasla artış oranı yüzde 122. Şanghay’dan Avrupa’ya olan oranlar ise yüzde 256 artışla üç kattan fazla yükseldi.

Öte yandan Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), Kızıldeniz ve Panama Kanalı’nda yaşanan krizlerin henüz 2021-2022 salgınının neden olduğu lojistik krizin ölçeğiyle eşleşmemiş olduğunu düşünüyor.

TİCARET YÜZDE 50 AZALDI

Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yayımlanan blog yazısında, Kızıldeniz’deki saldırıların küresel ticareti aksattığı bilgisi verildi.

Geçen birkaç ayda küresel ticaretin iki kritik nakliye güzergahındaki aksamalar nedeniyle sekteye uğradığı belirtilen yazıda, Kızıldeniz’den geçen gemilere yönelik saldırıların normalde küresel deniz ticaretinin yaklaşık yüzde 15’inin geçtiği, Asya ile Avrupa arasındaki en kısa deniz yolu olan Süveyş Kanalı’ndaki trafiği azalttığı kaydedildi.

Yazıda, bazı nakliye şirketlerinin gemilerini Ümit Burnu’na yönlendirdiği anlatılarak, bu durumun teslimat sürelerini ortalama 10 gün veya daha fazla artırdığı ve stokları sınırlı olan şirketlere zarar verdiği ifade edildi.

Süveyş Kanalı’ndaki ticaret hacminin yılın ilk iki ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 azaldığı kaydedilen yazıda, Ümit Burnu’ndaki ticaret hacminin ise aynı dönemde yüzde 74 arttığının tahmin edildiği anlatıldı.

Öte yandan Çin’den ABD’nin Doğu Kıyısı’ndaki limanlara giden en hızlı rota Panama Kanalı’ndan geçiyor. Ancak kuraklık nedeniyle bu rotadan kaçınan nakliye şirketleri artık Ümit Burnu’nun etrafından dolaşırken daha uzun süre yolculuk yapmak zorunda kalıyor.

Panama Kanalı’ndaki şiddetli kuraklığın ise yetkilileri geçen yıl ekim ayından bu yana günlük gemi geçişlerini önemli ölçüde azaltan kısıtlamalar uygulamaya zorladığı aktarılan yazıda, küresel deniz ticaretinin yaklaşık yüzde 5’inin geçtiği kilit noktada deniz ticaretini yavaşlattığı ifade edildi.

IMF yazısında, Panama Kanalı’ndaki ticaret hacminin de geçen yıla kıyasla neredeyse yüzde 32 düştüğü kaydedildi.

Yılın ilk iki ayında Sahra Altı Afrika’daki 70 limana yapılan seferlerde geçen yıla göre yüzde 6,7’lik düşüş kaydedildiği belirtilirken, Avrupa Birliği ile Orta Doğu ve Orta Asya’da ise yüzde 5,3 azaldığı kaydedildi.

Yazıda, bu düşüşlerin muhtemelen uzayan nakliye sürelerinin geçici etkilerini yansıttığı aktarıldı.

IMF’nin blog yazısında, bu durumun devam etmesi halinde yüksek nakliye maliyetleri nedeniyle enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskıya neden olabileceği uyarısında bulunuldu.

SÜVEYŞ KANALI’NIN TİCARETTE ÖNEMİ

Küresel ticaretin neredeyse yüzde 12’si Süveyş Kanalı üzerinden yapılırken, her gün 50’den fazla gemi kanalı geçerek yaklaşık 10 milyar dolarlık malı Kuzey Avrupa, Akdeniz ve Kuzey Amerika’nın doğu kıyılarına taşıyor.

Süveyş Kanalı 154 yıldır, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunuyor.

Mısır’ın kuzeyinde Süveyş Kanalı’nın inşa edilmesiyle Akdeniz ile Doğu Asya arasındaki bağlantının bir parçasını oluşturan Babu’l Mendep Boğazı ise özellikle deniz yoluyla taşınan petrol tedariki açısından kritik bir konumda. Dünyada deniz yoluyla taşınan ham petrol ve petrol ürünleri tedarikinin yüzde 10’u Babu’l Mendep Boğazı’ndan yapılıyor.

Gemilerin rotasının Afrika’nın güneyindeki Ümit Burnu’na yönlendirilmesi, seyahat süresinin 10-14 gün üzerinde uzaması ve 4 bin deniz mili (6 bin 500 kilometre) daha fazla yol kat edilmesi anlamına geliyor. Bu şekilde daha uzun bir yolculuk, yaklaşık bir milyon dolarlık ekstra yakıt maliyeti oluştururken sigorta masrafları ve teslimat süresi de artıyor.

Babu’l Mendeb Boğazı’nda Husi saldırılarının artması ve bölgede yükselen tansiyon nelere yol açabilir? Dünyanın en yoğun boğazındaki güvenlik riski hangi ekonomik kayıplara neden olur?

Bu yeni durumu anlamlandırabilmek için önümüzde oldukça değerli bir örnek var.

2021 yılının Mart ayında 400 metre uzunluğunda ve 59 metre genişliğindeki dev gemi “Ever Given”ın Süveyş Kanalı’nda karaya oturması ve kanalda 6 gün boyunca çift yönlü seyir trafiğinin aksaması büyük endişelere neden olmuştu.

Öyle ki, kanalın bir hafta boyunca kapalı kalması, küresel ticarette günde yaklaşık 10 milyar dolar tutarında kayba neden oldu.

Süveyş Kanalı İdaresi’nin günlük kaybı ise ilk önce 14 milyon dolara, daha sonra ise günde 28 milyon dolara ulaştı. Bir haftada ise kayıp, yaklaşık 200 milyon dolar oldu.

Bu durum; nakliye, sigorta, üretim maliyetleri ve yakıt fiyatlarının iki katına çıkmasına, küresel petrol ve gaz fiyatlarının artmasına ve dolayısıyla küresel emtia fiyatlarının yükselmesine yol açtı.i

Babu’l Mendeb Boğazı, Asya ile Afrika kıtası arasında yer alıyor. Boğaz, Yemen ile Cibuti arasında Kızıldeniz’in Hint Okyanusu’na bağlantısını sağlıyor. En dar yeri 32 km genişliğinde olan Boğaz’dan yılda yaklaşık 33 bin gemi geçiyor.

Bu gemilerin önemli bir kısmını Basra Körfez Ülkeleri’nin petrollerini taşıyan tankerler oluşuyor.

Dünya petrol tüketiminin yaklaşık 5’te 1’inin geçtiği Boğaz’daki trafiğin güvenliği ve emniyeti uluslararası toplum tarafından yakından takip ediliyor. ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İsrail, Boğaz’a yakın ülkelerde askeri üslere sahip olmak istiyor.

Diğer taraftan, Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayan yapay bir su yolu olan Süveyş Kanalı, Afrika kıtası etrafında daha uzun bir yol kat etmek zorunda kalmadan Avrupa ile Asya arasındaki deniz ticaret yolunu kısaltıyor.

Amerikan medya kuruluşu Bloomberg verilerine göre, Basra Körfezi’nden gelen ham petrolün yaklaşık 3’te 2’si dahil olmak üzere, dünya petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 10’u ve sıvılaştırılmış gaz ticaretinin yüzde 8’i Süveyş Kanalı’ndan geçiyor.

Her gün dünyadaki nakliye konteynerlerinin ortalama yüzde 30’u 193 kilometre uzunluğundaki Süveyş Kanalı’nı kullanıyor.

Süveyş Kanalı İdaresi’nin istatistiklerine göre, Babu’l Mendeb Boğazı’nı geçerek Kanal’ın güneyinden gelen malların payı, Süveyş Kanalı’ndan geçen mal hacminin yaklaşık yüzde 47’sini oluşturuyor.

Ayrıca güneyden gelen mal ve gemilerin yaklaşık yüzde 98’i Yemen’deki Babu’l Mendeb Boğazı’ndan geçiyor.

HABER MERKEZİ

Bakmadan Geçme