Kızlarımız Yolculuk Kabusunda… İşte Çilenin İlk Anı!

Yeni İzmir Gazetesi’nden Semi Tektaş’ın haberine göre, akademik yılla birlikte üniversite öğrencilerinin çilesi de başladı. Üniversiteyi kazanmanın mutluluğunu, gururunu yaşayan henüz 18-19 yaşlarındaki üniversiteliler, kendilerini hayat pahallılığının oluşturduğu barınma, beslenme başta olmak üzere onlarca sorunun içinde buldu. İzmir’de, özellikle üniversite çevresinde konut kiralarının yanına yaklaşılmazken KYK yurtlarında yer bulanlar kendilerini şanslı saydı.

KYK’nın TOKİ Bayraklı Kız Öğrenci Yurdu’ndaki öğrenciler de kendilerini şanslı saysalar da, sorunlarla mücadeleden uzak değiller. Yeni yerleşim alanındaki yurtlarından fakültelerine direkt ulaşım olmadığından aktarmalı ulaşımla gitmek zorundalar. Belirli saat aralığındaki belediye otobüsleri yalnızca Bornova’ya çalışıyor. Ege Üniversitesi’nde okuyanlar için tek vesait kullanmak yeterli olurken Donuz Eylül, Katip Çelebi ve Bakırçay Üniversitelerine 2-3 aktarma yaparak gidebiliyorlar. Ayrıca 3 bin 700 kapasiteli yurtta kalan öğrenciler, derslerine geç kalmamak için gelen otobüse tıka basa da olsa binmeye çalışıyorlar.

Yollarda 2-3 saat zaman kaybeden öğrenciler, gün henüz aydınlanmadan evlerinden çıkmak zorunda kalırken, evlerine ise akşam karanlığında varıyorlar. Yurdun bulunduğu bölgenin deprem konutlarının yapıldığı yeni yerleşim alanı olması nedeniyle, ıssız sokaklarda yürümek öğrencileri ürkütüyor.

KYK yetkilileri öğrenci ve velilerin ulaşımda yaşanan sorunlarla ilgili kendilerini hemen hemen her gün aradıklarını dile getirirken, çözüm için İzmir Büyükşehir Belediyesini işaret ediyor. ESHOT yetkilileri ise konuya ilişkin henüz bir çalışmaları olmadığını söylüyor.

Sorunlarına çözüm bulmak için her yöntemi deneyen öğrenciler internetteki şikayet sitelerinde dahi konuyu dillendiriyor.  Sıla isimli bir öğrenci, “Kimin aklına gelmiş oraya KYK yurdu yapmak hele ki kız yurdu yapmak gerçekten bunu sorguluyorum. Nasıl insanlarla aynı yolda yürüyeceğim belli değil otobüs saatte bir geçiyor ayrıca aktarma yapmak zorundayım. Dağın tepesinden iniyorum okulum Dokuz Eylül Üniversitesi, arabayla yarım saat otobüsle 2 saat falan sürüyor. Ben nasıl oradan ulaşım sağlayayım?” ifadeleriyle yaşadıklarını aktarıyor.

‘LÜTFEN SESİMİZİ DUYUN’

İzmir Bakırçay Üniversitesinde okuyan bir başka öğrenci ise, “Ulaşımımı ESHOT-İZBAN-ESHOT- şeklinde toplam 3 aktarma ile gidiyorum. Dokuzda başlayan dersim için altıda uyanıyorum 6:40’ta durakta oluyorum Bayraklı İZBAN istasyonuna gidebilmem için 598 numaralı ESHOT’u kullanıyorum. Otobüs 15 dakika aralıklarla geliyor, durakta otobüse binemeyen bir sürü öğrenci oluyor ve üstelik güzergahları değişti. Önceden 20 dakikada Bayraklı İZBAN’a inerken şimdi bu süre 40 dakikaya çıktı. Benim okulumla birlikte Bayraklı İZBAN ile ulaşım sağlayan Kâtip Çelebi Üniversitesi öğrencileri de var. 3 bin 700 kişilik kız yurduna gelen 598 numaralı ESHOT sayısı gün içerisinde çok az. Benim gibi mağdur olan çok fazla öğrenci var, tek sıkıntımız yurttan okula gitmek değil okuldan yurda dönmekte çok zor çünkü 26 Ekim günü 40 dakika durakta 598 numaralı ESHOT’u bekledim. Bu konuda çok fazla ESHOT’u aramama rağmen hala bir çözüm yok, gereken her yere şikâyet oluşturmamıza karşılık dört haftadır çözüm bulmak yerine bizim ulaşım süremizi uzattılar. Şehrin merkezine oldukça uzak karanlıkta ulaşım sağlamak bizi tedirgin ediyor.Yurdun konumu yüksekte olduğu için akşamları araçlar manzaraya karşı alkol alabiliyorlar.Bunu ailemle yurda kaydolmaya gelirken gördüm onlarda bu konuda tedirgin oldular. Yaklaşık bir hafta önce Bornova metroyla ulaşım sağlayan öğrenciler için 558 numaralı ESHOT aracı çıkarıldı. Bu ESHOT 10 dakika aralıklarla durakta oluyor ve öğrenciler sıkışık üst üste gitmek zorunda kalmıyorlar biz de onlar gibi 598 numara araç yerine bayraklı İZBAN’a direkt ulaşım sağlayabileceğimiz yeni bir otobüs istiyoruz. Günün 4 saati yolda geçiyor. Psikolojik ve fiziksel olarak oldukça yıpranıyoruz. Lütfen sesimizi duyun.

DERT ÜSTÜNE DERT

Dokuz Eylül Yabancı Diller Yüksekokulu’nda okuyan başka bir öğrenci ise, “Buca Tınaztepe kampüsüneiki otobüsle gidiyorum. Yurt durağından 558’e biniyorum yaklaşık yarım saatte Bornova metroya gidiyor. Oradan inip yine Bornova metrodan 390 numaralı otobüse biniyorum. O da yaklaşık yarım saatte benim fakülteme gidiyor. Bazen bir saat bazen bir buçuk saat sürüyor. Yoğunluğa, trafiğe göre değişiyor. Hafta içi her gün dersim 8.45te başlıyor. Okula yetişebilmem için 6-6.30 arası kalkmış olmam gerekiyor. Sabah çok fazla otobüs seferi olsa da çok kalabalık oluyor otobüsler.Bizim yurtla ilgili en büyük sıkıntılarımızdan biri yemekler. Plastik tabldotlarda veriliyor, şu anda yemekler ve bize verilmesi gerekenin çok daha az miktarlarında yiyebiliyoruz. Yurtta internetimiz yok. Onun dışında benim hattım Turkcell ve yurda geldiğim günden beri düzgün çekmiyor. Biz kendi internetimizi dahi kullanamıyoruz. Vodafone ve Türk Telekom için çalışma yapıldı fakat Turkcell’le alakalı hiçbir şey yapılmadı. Sadece internet de değil. Telefonumun da çekmediği zamanlar çok oluyor. Benim odamla alakalı şu anda bir sıkıntım yok fakat birçok arkadaşımızın odasında kullanabileceği masa yok. 8 kişilik odadaki arkadaşlarımız çok büyük sıkıntı yaşıyor. Yurt temizliği asla yeterli değil. 8-10 kişi aynı tuvaleti banyoyu kullanıyoruz. Aynı saatlerde kalkıyoruz ve sabahları bizim için büyük sıkıntı oluyor” diye konuştu.

Haber Merkezi