Kulak verin! Her yıl 18 milyon kişi hayatını kaybediyor
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) son verilerine göre, kalp ve damar hastalıkları dünya genelinde en sık görülen sağlık sorunları arasında ilk sırada yer alıyor.
Her yıl yaklaşık 18 milyon kişinin bu hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İstemihan Tengiz, Türkiye’de de tabloyu ciddiye almak gerektiğini belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2023 verilerini değerlendiren Prof. Dr. Tengiz, "Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2023 verilerine baktığımızda ise ülkemizdeki ölümlerin yaklaşık üçte biri dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı. Bu oran, konunun ne kadar önemli olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.
“KALP HASTALIKLARINI ÖNLEMEK MÜMKÜN”
Kalp ve damar hastalıklarının birçok açıdan önlenebilir olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tengiz, bireysel yaşam tarzı değişikliklerinin hastalıkların seyrini doğrudan etkilediğini söyledi. Tengiz, "Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, obezite, sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve stres; kalp ve damar sistemini ciddi biçimde tehdit ediyor. Ancak bu risk faktörlerinin önemli bir bölümü bireysel önlemlerle kontrol altına alınabilir. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla kalp hastalıklarının gelişimini geciktirmek hatta tamamen önlemek mümkün" diye konuştu.
KALP KRİZİNE DİKKAT
Kalp hastalıklarının giderek daha sık görüldüğünü belirten Prof. Dr. Tengiz, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kalp kapak hastalıkları ve aritmilere dair önemli bilgiler paylaştı. "Koroner arter hastalığı, kalp kasına kan taşıyan damarların kolesterol birikimiyle daralması sonucu gelişir. Bu damarlarda oluşan plaklar yırtıldığında kan pıhtısı ile damar tamamen tıkanabilir ve ani kalp krizi meydana gelebilir" diyen Tengiz, kalp yetmezliği ve ritim bozukluklarının da ciddi sonuçlar doğurabileceğini hatırlattı.
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR
Teknolojinin sunduğu olanaklarla birlikte kalp hastalıklarının artık çok daha erken teşhis edilebildiğini belirten Tengiz, tanı ve tedavi sürecinde kullanılan yöntemlerin çeşitliliğine değindi: "EKG, ekokardiyografi, efor testi, ritim ve tansiyon holterleri gibi girişimsel olmayan testlerin yanı sıra gerektiğinde anjiyografi gibi girişimsel işlemler de uygulanabiliyor. Özellikle BT koroner anjiyografi gibi modern görüntüleme teknikleriyle erken ve doğru tanı şansı artıyor."
Tedavi planlamasının hastalığın türüne ve hastanın genel sağlık durumuna göre şekillendirildiğini belirten Tengiz, "Yüksek tansiyon, kolesterol, ritim bozuklukları ve pıhtı önleme ilaçları uygun hastalarda kullanılır. Ancak bazı durumlarda ilaç tedavisi yeterli olmaz. Bu hastalarda anjiyoplasti ve stent uygulamaları gibi girişimsel işlemler ya da by-pass cerrahisi gündeme gelebilir. Uygun vakalarda robotik cerrahi de kullanılabilir" ifadelerini kullandı.
KALBİNİZ İÇİN BUGÜN ADIM ATIN
Kalp hastalıklarından korunmak için yaşam tarzında yapılabilecek değişiklikleri sıralayan Prof. Dr. Tengiz, her bireyin kalp sağlığına önem vermesi gerektiğinin altını çizdi:
"Tuzu ve doymuş yağı azaltan, sebze ve meyve açısından zengin bir beslenme düzeni benimseyin. Haftada en az beş gün, günde 45-60 dakika tempolu yürüyüş yapın. Sigara ve tütün ürünlerinden kesinlikle uzak durun, alkol tüketimini sınırlandırın. Ağırlığınızı kontrol altında tutun, beden kitle indeksinizi izleyin. Kan basıncı, kolesterol ve kan şekeri düzeylerinizi düzenli olarak takip edin. Stresle başa çıkma yöntemleri geliştirin ve kaliteli uykuya önem verin. Bu alışkanlıklar, kalp sağlığı için temel koruyucu adımlardır. Kalbiniz için bugün bir adım atın. Yaşam tarzınızı gözden geçirin, düzenli kontrollerinizi ihmal etmeyin ve sevdiklerinizle birlikte sağlıklı bir gelecek inşa edin."