Kuraklık bu yıl da kesin gibi!
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün son yayınladığı Zirai Meteoroloji Raporu'na göre bu yıl da kuraklık tehlikesi olduğunu açıkladı
Bahar aylarının gelmesiyle birlikte tarımda yeni bir üretim sezonu hazırlıklarının başladığını açıklayan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, ‘’Önümüzdeki günlerde yoğun yağışlı bir dönem yaşamadığımız sürece son yıllarda etkisini giderek daha fazla hissettiğimiz küresel iklim krizinin etkilerini, en azından kuraklık açısından bu yıl da yaşayacağımız kesin gibi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son yayınladığı Zirai Meteoroloji Raporu yine kuraklık alarmı veriyor” dedi.
Kestelli, “Türkiye genelinde Şubat ayı yağışlarında (1991-2020) normale göre yüzde 33 azalış, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 16 artış meydana geldi. Ege Bölgesi şubat ayını ülke geneline göre daha kurak geçirmiş ve yağışlar normale göre yüzde 74, 2024 Şubat ayına göre ise yüzde 30 azalmıştır. Su yılı olarak ifade edilen Ekim ayı sonrasındaki 5 aylık süreçte, bölgemizde yağış miktarında normaline göre yüzde 28, 2024 su yılı dönem yağışına göre yüzde 20 azalma gerçekleşmiştir” diye konuştu.
BARAJLAR BOŞ
Barajlarımızdaki doluluk oranı çok düşük oluğunun altını çizen Kestelli doluluk oranlarını açıklayarak şunları söyledi: “İlimizin en önemli içme suyu kaynaklarından olan Tahtalı Barajında doluluk oranı geçen yılın yarısında ve yüzde 15 seviyesinde. Küçük Menderes ovasının tarımsal sulamasında kullanılan Beydağ Barajında doluluk oranı yüzde 7, Gediz Ovasını sulayan Demirköprü Barajında ise yüzde 10 seviyelerinde. Ege Bölgesi kuraklıktan nasibini aldı. Aydın Valiliği Büyük Menderes Havzası’nda tarım arazilerinin yalnızca yarısına su verileceğini açıkladı. Bu durum imkânı olan üreticilerimizin yer altı su kullanımının artmasına neden olurken, elektrik maliyetlerini de ciddi şekilde yükseltecektir. Son yıllarda yağış eksikliğinin neden olduğu su sorununun şiddeti durmadan artmaktadır ve önümüzdeki yıllarda da benzer şekilde devam ederse, 5-10 yıl içerisinde insan tüketimi için bile su kaynaklarımız yeterli olamayabilecektir. Bu nedenle amasız ve fakatsız ciddi tedbirleri almak zorundayız. Ürün desenimizi yeniden ele almalı, kuraklığa dayanıklı çeşitlerin ekimini sağlamalı, çiftçimizin suyu bilinçli kullanması yönünde eğitmeli ve hatta tarımda modern sulama sistemlerine geçişi ciddi desteklerle zorunlu kılmalıyız.”