LÖSEV mücadelesinin 25.yılında!

Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), 25. yılını “Mücadele” temalı bir reklam filmiyle kutluyor. 1998...

LÖSEV mücadelesinin 25.yılında!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), 25. yılını “Mücadele” temalı bir reklam filmiyle kutluyor. 1998 yılında, lösemi ve kanserin çaresiz bir hastalık olarak görüldüğü ve 10 çocuktan 8’inin hayatını kaybettiği dönemde kurulan LÖSEV, lösemili ve kanser hastası çocuklara yardım etme amacıyla yola çıktı.

25 yıllık bitmek bilmeyen mücadelesini anlatan . LÖSEV İzmir halka ilişikler koordinatörü Gamze Berçin Edirne, LÖSEV’in bu süre zarfında sağlık ve eğitim alanındaki çabalarını vurguluyor. Vakıf, lösemili ve kanser hastası çocuklara umut ve destek olmanın yanı sıra, bu hastalıklarla mücadelede farkındalık yaratmaya yönelik projelerde de aktif rol aldı.

Haber

LÖSEV İzmir Halka İlişikler Koordinatörü Gamze Berçin Edirne

LÖSEV İzmir Halka İlişikler Koordinatörü Gamze Berçin Edirne şunları ifade etti:

“LÖSEV olarak 25 yıldır, çocuklarımızın ve kanser hastalarının sağlığı için bu zorlu süreçte desteklerimizi sürdürüyoruz. 1998 yılında sadece lösemili çocuklarımız için kurulan vakfımız, bugün geldiği noktada hem çocuk hem yetişkin bütün kanser hastalarına desteklerini iletiyor.. Küçücük bir hücrenin içinden dünyayı değiştirecek bir mücadelemiz var. Maalesef, biliyorsunuz lösemili kan kanseri. Ağırlıklı olarak çocuklarda görülen bir kanser cinsi. Hücre yapısının bozulmasıyla ilişkili bir hastalık. Bu nedenle orada küçücük bir hücre içerisindeki mücadeleyi anlatıyoruz”.

MÜCADELEYE RUHSAT ENGELİ

LÖSEV’in bugünlere gelene kadar birçok zorluk yaşadığını ama her zaman hastalar için sürdürülebilir çözümler üreterek üstesinden geldiklerini belirten Edirne şunları dile getirdi:

“Bizler sadece hasta özelinde değil, bir aileyi bütünüyle ele almaya çalıştık. Çünkü bir ailede kanser hastası varsa sadece hasta etkilenmiyor. Etrafındaki kardeşi, annesi, babası ve akrabaları hastalıktan psikolojik olarak etkileniyor. Bu nedenle LÖSEV kurulduğu günden beri, bu kişiler için sürdürülebilir projeler üretiyor. Kurulduğumuzda ilk yaptığımız şey bir hastane açmak oldu. Bu hastane ( LÖSANTE) 14 yataklı butik bir hastaneydi ve burada yüzlerce çocuğumuzu tedavi ettik. Bizim için çok büyük bir başarıydı. Onun ardından Lösemili Çocuklar Köyü kuruldu. Ailelerin konaklama ihtiyaçlarını karşılayabilmek önemliydi. Kanser hastası olan bir aile şehrini bırakıp geliyor, ailesini bırakıp geliyor ve kalacak yerleri yok. Konaklama ücretleri de çok pahalı. Lösemili Çocuklar Köyü, Ankara’da tamamen ücretsiz olarak hizmet veriyor. İçinde bulunan part daireleri ve oteliyle ailelerimize, çocuklarımıza ve ailelerimize konaklama desteği sağlıyor. Öte yandan tedavi döneminde, çocuklarımızın eğitimleri çok ciddi bir sekteye uğruyor. Çünkü ortalama 3 sene kadar süren bir tedavi dönemi var ve bu süreçte de çocuklarımızın desteklenmesi gerekiyor. Tedavi bitip yeniden geri döndüklerinde okullarına zorlanıyorlar. Hem uzun bir süreç hem de sosyal hayattan da kopmuş oldukları için LSV eğitim Kurumları’nı kurduk. Burası çocuklar için tamamen ücretsiz eğitim verdiğimiz kolej standartlarında, Milli Eğitim müfredatına bağlı kolejimiz ve orada da çocuklarımıza üniformalarından birçok ihtiyaçlarına kadar ücretsiz destek oluyoruz. Okulumuzu da kurduktan sonra LÖSANTE yetmemeye başladı çünkü çok fazla talep var. Türkiye genelinden hasta kabul ediyoruz ve yeni LÖSANTE’nin temeli atıldı 2013 yılında. Sonrasında hastanemizi 2015 yılında tamamlayıp 2016 yılında da hizmete girmesini sağladık. Şu anda Ankara’da bulunan bu LÖSANTE çocuk ve yetişkin hastanesi, Türkiye’nin en büyük Onkoloji Kenti olma özelliğini taşıyor. Hatta Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük onkoloji merkezi. Burası 400 yataklı bir hastane. Ama şu an 200 yatağını kullanabiliyoruz. Ne yazık ki, tam kapasiteye çıkması konusunda devam eden bir ruhsat sorunumuz var. Tüm değerlendirmelerden tam puan alan, 98-99 puanlar alan, ücretsiz hizmet veren bu hastanenin tam kapasite çalışamaması bizi yıllardır üzüyor. Umut ediyoruz ki, bu yanlıştan kısa sürede dönülerek artık hastalarımıza tam kapasite hizmet verebileceğiz.

LÖSEV KENT ÜNİVERSİTESİ HAZIRLIĞI

Hem LÖSANTE için hem de ülkemiz için bu alanda uzman sağlık çalışanları yetiştirmek istediklerini dile getiren Edirne yeni projelerini şöyle anlattı:

“LÖSEV Kent Üniversitesi hazırlığımız var. Bu projemizde onay sürecinde bekliyor. Bizler ülkemiz için sağlık çalışanları yetiştirmek istiyoruz. LÖSANTE gibi başarı oranı yüzde 96 olan değerli bir hastanemiz var. 100 hastamızdan 94’ünü sağlığına kavuşturuyoruz. Bu noktadan hareketle yüzde 100’ü hedefliyoruz. Hem hastanemiz için hem de ülkemiz için bu alanda uzman sağlık çalışanları yetiştirmek istiyoruz. Bu nedenle de LÖSEV Kent Üniversitesi’ni ülkemize kazandırmak niyetindeyiz. Özellikle mücadele kelimesi, bizim için bu iki konuyu kapsıyor. Önümüzdeki en büyük sınavlar bunlar. Bu iki tesisi tam kapasite hizmete açmak istiyoruz. Bizler hastalıkla mücadele etmek istiyoruz. O hücrenin içindeki mücadeleye odaklanalım ki insanlarımızı kurtaralım. Neden bu hastalığın kalıcı tedavisi bizim ülkemizden çıkmasın? “

BÜYÜK BİR AİLEYİZ”

Kanser hastalığının yalnızca genetik faktörlere bağlı olmadığını yaşam biçiminden beslenmeye kadar birçok dış etmene bağlı olarak geliştiğini ifade eden Edine, hastalığa karşı farkındalık kazanılması ve önlem alınması gerekliliğini ifade ederek “Müjdeyi paylaşmış olalım. Bizler LÖSEV olarak İzmir’de Ege bölgesine güzel bir hastane kazandırma projesi içindeyiz” dedi. Edirne, “Artık sadece çocuklarımızda değil yetişkin hastalarımıza da destelerimiz var. Şu an Türkiye genelinde kayıtlı 80 binin üzerinde. Sadece LÖSANTE de değil Türkiye genelinde İzmir’de, Denizli’de Edirne’de kayıtlı hastalarımıza bulundukları yerde ayni ve nakdi destek sağlıyoruz. Onlar için sosyal imkanlar sağlıyoruz. Eğitimler düzenliyoruz. Psikolojik destekler sağlıyoruz. Motivasyonlarının yüksek olması için etkinlikler düzenliyoruz. Biz bunu Türkiye genelinde yapan büyük bir aileyiz” ifadelerini kullandı.

Gönüllü olma ve bağışçı olma konusunda ise Edirne, “losev.org.tr üzerinden, LÖSEV’in gönüllü üye olmak için yönlendirdiği linkten form doldurarak hem faaliyetlerimizden haberdar olabilir hem de uygunluklarına göre gelip etkinliklere katılarak gönüllü olarak çalışmalara destek olabilirler. Çünkü bizler bir avuç personeliz. LÖSEV bugüne kadar yaptığı tüm çalışmaları zaten gönüllülerin desteği ile yaptı. Bu yüzden gönüllülerimiz bizim gözbebeğimiz.

“KİMİN AKLINA GELİR Kİ, LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR İÇİN OTEL BAĞIŞLAMAK?”

Bağış konusunda herhangi bir alt ya da üst limitin olmadığını ifade eden Edirne, “Herhangi bir limitimiz yok. Düzenli bir bağışçımız olup her ay 1 lira bile bağışlayabilirsiniz ya da bir defaya mahsus istediğiniz kadar bağışınızı yapabilirsiniz. Hatta sadece nakdi bağış değil, ayni bağış da yönlendirebilirsiniz. Yani LÖSEV’e ailelere gitsin diye gıda da bağışlayabilirsiniz, temizlik ürünleri, mobilya da bağışlayabilirsiniz. Hatta gayrimenkul bağışı da yapabilirsiniz. Bunu şöyle örneklendirebilirim. Bizlere, kanser hastası bir hayırseverimizin Turgutreis’te bağışladığı bir otelimiz var. Bu otelde tüm yaz boyunca Türkiye’nin dört bir yanından çocuklarımız gelip ücretsiz bir şekilde anneleri ile tatillerini yapıyorlar. Eğitimlerini alıyorlar. Kimin aklına gelir ki, lösemili çocuklar için otel bağışlamak? Ama kendisi bizi otele bağışladı ve dedi ki “Ben çocukların burada cıvıltısını duymak istiyorum” dedi Kendisi de o çocukları dünya gözüyle gördü ancak kendisini kaybettik. Ama vasiyetini de yerine getirdik. Oteli yenileyip çocuklarımızın tatil yapmasını sağladık ve bu yıllardır devam ediyor. Moral tedavi sürecinde en az ilaçlar kadar önemli” dedi.

Ahsen Demircioğlu

Bakmadan Geçme