Maden faciası İzmir’de protesto edildi

Tüm Bel Sen üyesi Angün: YASTAYIZ, ÖFKELİYİZ Genel İş ve Tüm Bel-Sen üyeleri,  İzmir Kültürpark 2...

Maden faciası İzmir’de protesto edildi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Tüm Bel Sen üyesi Angün: YASTAYIZ, ÖFKELİYİZ

Genel İş ve Tüm Bel-Sen üyeleri,  İzmir Kültürpark 2 No’lu Hol önünde bir araya gelerek, Bartın’ın Amasra ilçesinde 41 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasını protesto etti.  Basın açıklamasını okuyan Tüm Bel Sen üyesi Turgut Angün, “Yastayız, öfkeliyiz. Hayatını kaybeden canlarımızın evlatsız kalan anne babalarına, babasız kalan evlatlarına, yarsız kalan eşlerine ve sevdiklerine başsağlığı ve sabır, yaralılara şifalar diliyoruz” dedi

Basın açıklamasını okuyan Tüm Bel Sen üyesi Turgut Angün, şunları kaydetti: “Yastayız, öfkeliyiz. Hayatını kaybeden canlarımızın evlatsız kalan anne babalarına, babasız kalan evlatlarına, yarsız kalan eşlerine ve sevdiklerine başsağlığı ve sabır, yaralılara şifalar diliyoruz. Ülkemiz, iş kazası denilen ancak hiçbirinin kaza olmayıp alınmayan önlemlerden kaynaklanan iş cinayetleri sıralamasında dünyada üçüncü, Avrupa’da ise birinci sırada yer almaktadır. Yıllardır kömür ocaklarında göçükler, patlamalar oluyor ve her olaydan sonra yetkililer çıkıp bir daha olmaması için iş güvenliği önlemlerinin alınacağını, hayatını kaybedenlere maddi yardım yapılacağını söylüyor. Atılan hiçbir adım, hiçbir önlem yok. Çünkü alınacak her önlem, sömüre sömüre doyamadıkları işçilerin, emekçilerin kanı, canı üzerinden kazandıkları paralarını azaltacağı için yapılmamakta ve sermayenin oyuncağı haline gelmiş siyasi iktidarlar da buna göz yummaktadır. Dünyada maden kazaları ileri teknoloji uygulamaları ile yok denecek noktaya gelmişken ülkemizde alınmayan tedbirler, yapılmayan yatırımlar, işletilmeyen hukuk nedeniyle daha fazla kâr uğruna işlenen cinayetler haline dönüşmüştür.

“HER KADEMEDEKİ YETKİLİLERİN YARGI ÖNÜNE ÇIKARTILMASI, EN ÖNCELİKLİ TALEP”

Her olaydan sonra sorumluların hesap vereceğini söyleyen siyasi iktidarlar, hiçbir cinayeti aydınlatmamış, aksine karartmıştır. AKP’li Cumhurbaşkanı, ‘Bu işin fıtratında, kaderinde var. Bunun dünü, bugünü, yarını olmayacaktır’ diyerek, dün olduğu gibi bugün de sorumluların ceza almaması için ilgili yerlere gönderme yapmaktadır. Ancak biz emekçiler şunu çok iyi biliyoruz, hiçbir işin fıtratında, kaderinde ölüm yoktur. Alınmayan önlemler, yapılmayan yatırımlar, çıkartılmayan yasal düzenlemeler vardır. Soma ve Ermenek’te açılan davalarda hiçbir yetkili ceza almadığı gibi, iş cinayetleri karartılmasın diye mücadele eden ve hayatını kaybeden maden işçilerinin gönüllü avukatlığını yapan Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay hukuksuz, mesnetsiz iddialarla cezaevine konmuş, Soma’da hayatını kaybeden maden işçisinin yakınını tekmeleyen dönemin başbakanlık müşaviri ödüllendirilerek elçilik ataşesi olarak atanmıştır. İşte AKP iktidarının ve sermayenin adalet anlayışı budur. Bartın Kömür İşletmeleri’nde yaşanan cinayetin tüm sorumluluğu AKP iktidarına aittir. Kamu kurumlarını liyakatsiz, akıl ve bilim dışı yöntemlerle yönetmeyi alışkanlık haline getiren iktidarın başta siyasi sorumluları olmak üzere her kademedeki yetkililerin yargı önüne çıkartılması ve cezalandırılması, emekçilerin en öncelikli talebidir.”

AMASRA MADEN FACİASINA İLİŞKİN İLK İNCELEME RAPORU HAZIRLANDI

Amasra maden faciasına ilişkin ilk inceleme raporu yayınlandı. TMMOB Maden Mühendisleri Odası, 41 işçinin öldüğü Amasra Taşkömürü İşletmesi’nde meydana gelen faciayla ilgili uzman ekiple rapor hazırladı. Raporda şunlar yer aldı: Her maden faciasında ortaya çıkarılan trafo bahanesi burada da kullanılmaya çalışılmış, inandırıcı olmayacağı anlaşıldığında grizu patlaması olduğu gerçeği kabul edilmiştir. Ölümlerin nedeni, grizu patlaması sonucu oluşan yüksek sıcaklık ve şok dalgası nedeniyle yanma ve ortama yayılan karbonmonoksit zehirlenmeleridir. Tahliye ekipleri kurtarma çalışmalarını büyük bir özveriyle yürütürken, yerüstündeki kriz yönetimi organizasyonunda önemli aksaklıklar, madencilerin ailelerine bilgi verilmesinde eksikliklere, can kaybı sayısındaki belirsizlikler neden olmuştur. Gaz izleme sistemi verilerine odamızca ulaşılamamıştır. Metan sensörünün kritik seviyede uyarı verip vermediği, verdiyse ne çeşit önlemler alındığı, uyarı vermediyse nedenlerinin incelenmesi gerekmektedir. Liyakatsiz atamalar ve mühendislerin yetki ve sorumluluklarının yeterli ve doğru belirlenmemiş olması, sayısız soruna neden olmuş ve ne yazık ki bu facia meydana gelmiştir. Madencilik bilim ve teknolojisi, grizu patlamalarını önleyecek bilgi birikimine ve deneyimine sahiptir. Bu nedenle bu tip kazalar önlenebilir niteliktedir. Bilim ve tekniğin gereklerini uygulamak yerine yaşanan kayıpları kader ve fıtrat anlayışıyla açıklamak bu tür kayıpların gelecekte de yaşanacağını düşündürmektedir. Türkiye Taşkömürü Kurumu gibi kamu kurumları her türlü siyasi baskıdan arındırılarak madencilik işletme kurallarına göre yönetilmelidir. Madencilik sektöründe acil durum planı ve risk haritaları her kurum, işletme ve bütün işyerleri için ayrı planlanmalı ve uygulanmalıdır. HABER MERKEZİ

Haber

Bakmadan Geçme