Manisa’da artan sivrisinek popülasyonu hastanelere başvuruları artırdı
Türkiye'de son dönemlerde oldukça yaygın görülmeye başlanan Asya kaplan sivrisineği Manisa'da da vatandaşların korkulu rüyası oldu....
Türkiye’de son dönemlerde oldukça yaygın görülmeye başlanan Asya kaplan sivrisineği Manisa’da da vatandaşların korkulu rüyası oldu. Diğer sivrisineklere göre uzun süreli kaşıntıların sürmesi ve büyük şişliklerin görülmesi nedeniyle panik olan vatandaşlar acil servislere akın etti. Son 1 aydır Manisa’daki acil servislerde yoğunluğa neden olan sivrisinek ısırmalarıyla ilgili Manisa Büyükşehir Belediyesi de harekete geçti. Özel mülk statüsünde yer alan bahçeli siteler içerisinde bulunan su kovaları, balkonlardaki saksıların altlıkları, yol kenarına atılan otomobil veya kamyon lastikleri ise sineklerin üreme kaynaklarının yüzde 82’sini oluşturuyor. Havaların ısınmasıyla birlikte ilaçlama çalışmalarına hız veren Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığına bağlı ekipler, sivrisineklerin üremesine imkan sağlayan ortamların ortadan kaldırılması için denetimlerine devam ediyor. Ekipler tarafından yapılan denetimlerde bir site bahçesi içerisinde bulunan sulama amacıyla doldurulmuş su kovalarında milyonlarca sivrisinek larvasına rastlandı. Vatandaşlara gerekli uyarıları yapan ekipler kovaları boşaltarak sivrisinek oluşumunu engelledi. Yapılan ilaçlama çalışması ve denetimde atık lastiği kontrol eden ekipler, lastiğin içinde su biriktiğini ve bu suyun içinde sivrisinek larvasına rastladı. Atık lastiğin içindeki suyu boşaltan ve sivrisinek oluşumunu engelleyen ekipler daha sonra ilaçlama çalışması yaparak vatandaşları bu konuda dikkatli olmaları konusunda uyardı.
“Sivrisinek oluşum alanlarının yüzde 82’si insan kaynaklı”
Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Erhan İnce, “Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı olarak 17 ilçemizde hizmet veriyoruz. Son günlerde gelen sivrisinek şikayetleri üzerine biz de alan kontrollerimizi yapıyoruz. Tespit ettiğimiz üzere bir adet kovanın içerisinde binlerce sivrisinek larvası gördük. Yapılan araştırmalara göre sivrisinek oluşum alanlarının yüzde 82’si insan kaynaklı. Burada tespit ettiğimiz durumlar gibi atık lastikler, bidonlar, kovalar ve saksı altları gibi durgun su alanlarında vatandaşlarımızın dikkat etmesi gerekiyor. Buralar sivrisinekler için bir üreme alanı. Toplum sağlığı tehlikeye atan bu vektörlerle mücadelemiz devam etmektedir. Son zamanlarda küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak popülasyon artışı da gözlenmektedir. Maalesef ki üreme alanlarının yüzde 82’si insan eliyle oluştuğunu düşünürsek vatandaşlarımızın da desteğine ihtiyacımız var. Vatandaşlarımızdan ricamız bizim bu çalışmalarımıza destek olmaları” dedi.
“Son 1 aydır sivrisinek ısırığı sebebiyle acil servislere başvurular arttı”
Son zamanlarda acil servislere sivrisinek ısırığıyla ilgili başvuruların arttığını söyleyen Manisa Şehir Hastanesi Acil Tıp Hekimi Uzmanı Dr. Mert Deringöz, “Son dönemlerde, özellikle son 1 aydır genel olarak tüm acil servislerde sinek ısırığı sebebiyle başvurular çok arttı. Özellikle çocuklarda çok fazla artış gördük. Genelde başvuru şikayetleri geçmeyen uzun süreli kaşıntılar, buna bağlı yaralar ve vücutta döküntü olarak geliyor. Ekstra nadir de olsa alerjik reaksiyonlar görebiliyoruz” diye konuştu.
“Yeni bir tür olduğu için de genelde vücudun verdiği tepkiler anormal oluyor”
Asya kaplan sivrisineğinin yeni bir tür olduğu için vücuttaki tepkilerin anormal olduğunu söyleyen Dr. Deringöz, “Önceki yıllara göre sivrisinek türünde bir değişiklik var. Asya kaplan sivrisinek türündeki popülasyon özellikle Türkiye ve Yunanistan bölgesinde artış gösterdi. Bunlar biraz da istilacı bir sivrisinek türü. Çok fazla popülasyonlar arttı. Yeni bir tür olduğu için de genelde vücudun verdiği tepkiler anormal oluyor. Sivrisinek gelir vücuda konar işini bitirir. O sırada biz bir şey hissetmeyiz. Sivrisinek bölgeyi uyuşturmak için bazı maddeler, enzimler enjekte ediyor. Enzimlerin içindeki proteinlere de vücut tepki gösterir. O da şişlik, kızarık, kaşıntı olarak kendini gösterir. Sık sık ısırıldığımız sivrisinek türüne karşı az tepki göstermeyi vücudumuz öğreniyorken, yeni bir tür sivrisinek ısırığına daha şiddetli bir tepki vermeye başlıyor. Bu da daha büyük kaşıntılar, daha büyük lezyonlar ve ya bazen daha ciddi alerjik reaksiyonlar gösterebiliyor. İnsanlar da bu yüzden daha sık acil servise gelmeye başladılar” şeklinde konuştu.
Alerjik reaksiyonlar dışında panik yapmaya gerek olmadığını söyleyen Deringöz, “Öncelikle sivrisinek ısırığından korkulacak bir durum olmadığını bilmemiz lazım. Endişe ve panik çok fazla görüyoruz. Öncelikle soğuk kanlı olmak gerekir. Sivrisinek ısırığında ilk başta bol sabunlu suyla o bölgeyi temizlemek gerekir ki sivrisineğin taşıdığı başka zararlı maddeler ve ya patojenleri vücudumuza almayalım. İkinci olarak kaşımak kaçınmamız gereken bir davranış. Çünkü kaşımaya bağlı olarak yara açabiliyoruz. O bölgeyi tahriş edebiliyoruz. Cilt enfeksiyonları ya da daha ağır enfeksiyonlara sebep olabiliyor. Kaşımak yerine soğuk uygulama çok işe yarar. Soğuk su altında bekletmek ya da havluya sarılmış bir buz aküsüyle hem kaşıntıyı alacaktır hem de şişliği giderecektir. Bu da işe yaramazsa kolonyayla o bölgeyi ovalamak kaşıntı ve şişliği azaltır. Karbonatı az miktarda suyla sulandırıp macun haline getirip bölgeye sürmek kaşıntıyı azaltır. Bunlarla da geçmiyorsa kaşıntı giderici antihistaminik dediğimiz ilaç grubunu kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Geçmeyen şişlik, kaşıntı ve kaşıntıya bağlı mikrop kapması durumunda vatandaşların hastanelere başvurabileceğini belirten Deringöz, “Sivrisinek ısırığına bağlı ek durumlar var. Kişinin sineğe alerjisi olabilir, sineğin proteinlerine karşı alerjisi olabilir. Bu durumlarda vücutta yaygın döküntü başladığı zaman, boğazda şişlik, nefes almakta ve yutkunmakta güçlük, nefes darlığı, hırıltılı soluma başladığı zaman acil servislere gelmek gerekiyor. Hızlı müdahaleyle toparlamamız gerekiyor. Normalde sivrisinek ısırığında 2 santimetreye kadar bir lezyon görürüz. Vücut anormal bir tepki verdiğinde bu 10 santimetreye kadar çıkabiliyor. Normal de 20 dakikada bu lezyon çıkıp 2 gün içerisinde geçecekken 10 santimetreye ulaşan lezyonların ortaya çıkması 2 saati bulabiliyor. Geçmesi de 4 günün üzerinde süre alabiliyor. Böyle zamanlarda lezyon büyük olduğu için kaşıntıyla da yara açılabiliyor. O bölgeye mikrop bindirip cilt enfeksiyonuna çevirebiliyor. Kişi buna bağlı olarak büyük bir lezyon üzerinde ısı artışı, boyun, koltuk altı, kasık bölgelerinde şişlik, ateş görürse acil servis olmasa bile enfeksiyon hastalıkları, aile hekimliğine, cildiye gibi kliniklere başvuru yapması gerekir. Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda çok baktık. Uzun süreli dönemlerde acil servislere de başvurabilirler” dedi.
İHA