• Haberler
  • Genel
  • 'Metaverse, ikinci bir yaşam şansını mümkün kılıyor'

'Metaverse, ikinci bir yaşam şansını mümkün kılıyor'

Gençler için iyilik, yardımlaşma ve dayanışma derneği tarafından 'İletişimin Geleceği ve Metaverse' konulu çalıştay düzenlendi Dernek...

'Metaverse, ikinci bir yaşam şansını mümkün kılıyor'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Gençler için iyilik, yardımlaşma ve dayanışma derneği tarafından “İletişimin Geleceği ve Metaverse” konulu çalıştay düzenlendi

Dernek başkanı ve iletişim kariyer danışmanı Ayşe Laçiner’in moderatörlüğünü yaptığı çalıştaya Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Takımcı konuşmacı olarak katıldı. İçinde bulunulan iletişim çağı dolayısıyla her sektörün bir iletişimciye ihtiyaç duyduğunu söyleyen Prof. Dr. Dilek Takımcı, “Çağ, iletişimcilerin çağı. İletişimin geleceği konusunda metaverse teknolojileri önemli yer tutuyor. Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojileri sayesinde gündelik hayatımız, bilim kurgu haline gelecek. Örneğin blok zincir teknolojisi; verileri, merkezi olmaksızın güvenli bir şekilde işlemeyi mümkün kılıyor. Blok zincirin en popüler uygulaması kripto paralarla metaverse evreninde arsalar alınıyor. Sanal bir tüketim evreni tüm hızıyla gündelik hayatımızda kanıksanmaya başlandı. Veri işleme, makine öğrenmesi, yapay zeka ve kriptografi gibi teknolojilerde muazzam yollar kat edildi. Artık dijital teknolojiler sayesinde gerçek hayatımızdan daha gerçekmiş gibi hiper gerçekliğin deneyimlendiği bir simülasyon evreni, bizi kendi içine doğru çekiyor. İkinci bir yaşam şansının varlığı fikrinin cazibesine kapılmamak mümkün değil. Söz konusu olan artık iki boyutlu görüntüleri karşıdan izlemek yerine görüntünün içinde yaşamak.” dedi.

GERÇEKLİĞİ YANSITAN SANAL EVREN

Metaverse kavramından bahseden Prof. Dr. Takımcı, “Görsel, işitsel ve hatta hissetmeyi olanaklı kılacak dijital bir mekan olarak tasarlanan metaversede insanlar, avatar denilen görsel-işitsel bedenler olarak yazılımın parçalarıdır. Kendi bedensel varlıklarının temsilcisi olacak avatarlarıyla o mekânın içinde bulunabilecekler, mekânla ve diğer insanlarla fiziksel olarak etkileşebilecekler, birbirlerini karşı karşıyaymışçasına görecekler; jestlerini, mimiklerini ve yüz ifadelerini ayırt edebilecekler. İnsanlar bu sanal evrende, gerçekte yapabileceği birçok eylemi gerçekleştirebilir; çalışabilir, eğlenceye, konsere katılabilir, eğitim alabilir, iş sahibi olabilir, alışveriş yapabilir, spor yapabilir. Kısacası metaverse, mouse ve klavye kullanmadan sanal gözlükler sayesinde içinde var olduğumuz gelişmiş bir internet teknolojisidir. Elbette bu teknolojilerin getirdiği güvenlik sorunları, yasal düzenlemeleri, tekelleşme, toplumsal ve psikolojik olarak yan etkileri de tartışma konusu olarak önümüzde durmaktadır.” diye konuştu.

“İLETİŞİM EĞİTİMİ TEKNOLOJİ İLE YENİLENMELİ”

Prof. Dr. Takımcı, “İletişim eğitimi de bilgisayar teknolojileriyle paralel olarak yenilenmek zorundadır. Bilgisayar mühendislikleri ile ortak eğitim modülleri oluşturmak gerekiyor. Yazılım, mühendisliğin alanıyken, yazılımın içeriğini oluşturacak evrenin senaryo ve görsel tasarımı bizim alanımızdır. Bu bağlamda iletişim eğitimi, dijital teknolojilerle organik bir bağ içinde sürekli kendini yenilemelidir.” diyerek sözlerini noktaladı.

Bakmadan Geçme