Milli Eğitim'den skandal proje! 'Müjde' olarak duyurulmuştu…
Gazeteci Dilek Gedik'in haberine göre Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'müjde' olarak duyurduğu 'Özel Eğitim Kampüsleri'nin ikincisi Zonguldak...
Gazeteci Dilek Gedik’in haberine göre Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘müjde’ olarak duyurduğu ‘Özel Eğitim Kampüsleri’nin ikincisi Zonguldak Ereğli’de yapılıyor. Ailelerin tepki gösterdiği kampüsler, özel gereksinimli öğrencileri toplumdan izole edecek ve yeni ayrımcılıkların önünü açacak bir tür ‘engelli kampları’ olma tehlikesi barındırıyor. Dosyamızda ayrıca bu kampüslerin inşa sürecindeki hukuka aykırılıklar ve tartışmalı ihaleler de yer alacak.
“Özel gereksinimli öğrencilerimiz ve ailelerinin eğitim hayatını kolaylaştıracak olan bir eğitim modelini hayata geçiriyoruz”… Bu sözler Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e ait. Milli Eğitim Bakanlığı’nın tartışmalı yeni projelerinden birisi: Özel Eğitim Kampüsleri…
Yıllardır görmezden gelinen ve çözümsüzlüğe itilen özel eğitim gerektiren çocukların durumu Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘özel eğitim kampüsleri’ projesiyle daha da karmaşık bir hal aldı. Konunun uzmanları bu projenin özel çocukların toplumdan izole edilerek kaynaştırma esasının yok sayılacağı konusunda uyarıyor. Anayasa, yasa ve yönetmeliklere aykırı olduğu uzmanlar tarafından belirtilen özel eğitim kampüsleri, her ilde yaygınlaşıyor.
Türkiye’de ilki bu yılın Ocak ayında Tokat’ta eğitime başladı. İkincisi ise Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde faaliyete geçecek. Sırada Ankara, Yalova, Ordu ve Rize var. Eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in hayata geçirdiği özel eğitim kampüslerinin açılışları halefi Yusuf Tekin tarafından gerçekleştiriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın her ilde yaygınlaştırmayı planladığı özel eğitim kampüslerinin ilki Yusuf Bakan Tekin tarafından Ocak ayında “örnek proje” olarak törenle eğitime açıldı. Yeni modelin ayrıntılarını Bakan Tekin, şöyle aktarmıştı:
“Her çocuğun özel ve ülkemizin geleceği olduğunu benimseyen maarif anlayışımızla Tokat Özel Eğitim Kampüsümüzü çocuklarımızın hizmetine sunmanın heyecanını yaşadık. Örnek bir proje olarak nitelendirdiğimiz ve açılışını gerçekleştirdiğimiz Tokat Özel Eğitim Kampüsümüz geniş bir alana inşa edilmiş, içerisinde spor tesisi ve farklı imkânlarıyla modern bir yapıya sahip. Kampüsümüz ile özel gereksinimli öğrencilerimiz ve ailelerinin eğitim hayatını kolaylaştıracak olan Türkiye’de ilk ve tek olan bir eğitim modelini hayata geçiriyoruz.”
Bakanlık destek istiyor
Bakanlık ek yatırım bütçeleri ile tamamlanması hedeflenen özel eğitim kampüslerinden Ankara’da yapımı planlanan iki özel eğitim kampüsü için 1,5 milyar liralık ilave yatırım bütçesi ayrıldı. Ancak, MEB özel eğitim kampüsleri için yerel düzeyde destek de talep ediyor. Bakan Tekin’in Tokat’taki açılışta eğitimin sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nın işi olmadığını belirterek yaptığı destek çağrısı şöyleydi:
“Eğitimin sadece Bakanlığın altından kalkabileceği bir iş olmadığını sürekli dile getiriyorum. Başta velilerimiz olmak üzere toplumun tamamı, sivil toplum örgütleri, kamu kurumları ve tabii ki yerel yönetimler, bize paydaş olmak durumunda. Birçok yerde belediye başkanlarımız, belediyelerimiz bize bu konuda destek olmak istemiyor veya olmuyorlar ama destek olan belediye başkanı da görünce mutlu oluyoruz.”
Tüm kademeler aynı alanda
2024-2025 eğitim öğretim yılında eğitime başlayacak olan Zonguldak Ereğli Özel Eğitim Kampüsü’nün inşaatı Mayıs ayında tamamlanacak. Eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in iki yıl önce gerçekleştirdiği Zonguldak ziyaretinde yaptığı açıklamaların ardından AKP il ve ilçe yöneticileri tarafından proje kamuoyuna “müjde” olarak duyuruldu. Şu anda devlet okullarında özel eğitim alt sınıflarında eğitim gören öğrencilerin akıbeti bu proje nedeniyle belli değil, Özel çocukların anaokulundan lise son sınıfa kadar tüm kademelerde eğitim vereceği ifade edilen Özel Eğitim Kampüsü’nde bir araya geleceği açıklandı. Okullardaki özel eğitim sınıflarının kapatılarak öğrencilerin bu kampüse alınacağı yönündeki haberler nedeniyle aileler tedirgin.
Özel öğrenciler nasıl eğitim alıyor?
Hali hazırda özel gereksinimli öğrenciler, ilgili yönetmelik ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı standartlara göre öğrenim görüyor.
Amaç özel eğitim gerektiren bireylerin, yetersizliği olmayan akranları ile birlikte eğitim ve öğretimlerini resmi ve özel; okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanıyor.
Hafif düzeyde zihinsel engelli, otizmli, orta-ağır zihinsel engelli, down sendromlu çocukların öğrenim gördüğü özel eğitim sınıfları normal devlet okulları bünyesinde faaliyet gösteriyor. Burada da amaç; kaynaştırma ve bütünleştirme eğitimi…
Bu modelde özel gereksinimli çocuklar kendi akranlarıyla birlikte eğitim alabiliyor. Bu kapsamda hastane raporlarının ardından özel öğrenciler MEB Rehberlik ve Araştırma Merkezleri’ndeki uzmanların yaptığı görüşme ve değerlendirmelere göre, normal sınıflarda kaynaştırma öğrencisi veya yine devlet okullarında açılan özel eğitim sınıflarında öğrenim görüyor. Her iki grup öğrenci de kaynaştırma öğrencisi olarak tanımlanıyor. MEB’in Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde bu model şöyle ifade ediliyor:
“Özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin her tür ve kademede diğer bireylerle karşılıklı etkileşim içinde bulunmalarını sağlamak amacıyla bu bireylere destek eğitim hizmetleri de sunularak akranlarıyla birlikte tam zamanlı ya da özel eğitim sınıflarında yarı zamanlı verilen eğitimdir.”
Kaynaştırmada 359 bin öğrenci
Kaynaştırma, özel eğitim ihtiyacı olan çocukların akranları ile genel eğitim sınıflarında eğitimlerini sürdürmeleri; bütünleştirme ise özel eğitim ihtiyacı olan tüm çocukların genel eğitim ortamlarına tam zamanlı olarak yerleştirilmeleri olarak tanımlanıyor.
Uzmanlara göre, bu modelin özel çocuklar ve normal sınıflarda eğitim gören akranları için sayısız faydası var. Özel eğitim ihtiyacı olan çocuklar, normal gelişim gösteren akranlarının yanında, toplumdan soyutlanmadan öğrenebiliyor, normal gelişim gösteren çocuklar da farklılıklara saygı, empati, yardımlaşma gibi önemli kavramları çok erken yaşlardan itibaren öğrenebiliyor.
Türkiye genelinde MEB’e bağlı okul ve kurumlarda tam zamanlı kaynaştırma- bütünleştirme yoluyla eğitim gören toplam 359 bin 710 öğrenci bulunuyor. Özel eğitim sınıflarında eğitim gören toplam 86 bin 509, evde eğitim hizmetinden yararlanan 10 bin 980, hastanede eğitim hizmetinden faydalanan 3 bin 610, destek eğitim odasında eğitim gören 57 bin 357 öğrenci var.
İtiraz: Annelerimizle birlikte değil onlara rağmen yapıldı
Yeni model olarak tanıtılan özel eğitim kampüslerine ilişkin uzmanlardan, bilim insanlarından, ilgili sivil toplum kuruluşlarından, konunun taraflarından görüş alınarak bilimsel bir çalışma yapılıp yapılmadığı da bilinmiyor. Çünkü belli aralıklarla açılış haberleri gündeme gelen özel eğitim kampüslerinin hangi öğrencileri kapsayacağı, eğitim ve öğretimin nasıl olacağı, faaliyete geçtiği il ve ilçelerde özel eğitim sınıflarının kapatılıp kapatılmayacağı gibi sorular yanıtsız.
Özel Çocuklar Eğitim ve Dayanışma Derneği (ÖÇED)Başkanı Parin Yakupyan özel çocukların okullarda akranlarıyla birlikte eğitim göreceği bir sistem istediklerini vurgulayarak özel eğitim kampüsüne ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Zonguldak’ta bir özel eğitim kampüsü açılacağını haber aldık. Otizm gibi, zihinsel süreçleri olan çocuklarımızın eğitim alacağı Türkiye’nin en büyük özel eğitim kampüsü olacakmış bu okul. Bu okulun açılacağını da bize özel gereksinimli bir çocuk annesi haber verdi ve çok ciddi bir kaygıyla aldık biz bu haberi. Aslında çok güzel olan bir niyet annemizin kaygısıyla birleştiğinde çok büyük bir felakete dönüşebiliyor. Şu anda da bunu yaşıyoruz galiba. Bence bu proje, çocuklarımız için faydalı mı, faydalı değil mi bunu konuşmadan önce bu haberi nasıl aldığımıza bakalım. Bu tip projelerde, bizim en çok üzüldüğümüz noktalardan bir tanesi annelerimizle birlikte değil onlara rağmen bir çalışma yapılmış olması. Merak ediyorum bu çalışma hangi aile birliği ile yapıldı? Hangi sivil toplum kuruluşu ile yapıldı? Hangi sivil toplum kuruluşu ile iletişime geçildi ve danışmanlık alındı? İhtiyaçlar tespit edilmediği zaman iyi niyetle yapılan çalışmalar, bizde kaygı ve endişe uyandırabiliyor maalesef.
“Sistem sil baştan mı?”
Çocuklarımız aynı okullarda okumaya devam edebilecek mi? Yoksa baştan beri olan sistem sil baştan mı yapılacak bu özel eğitim kampüsleriyle. Özel eğitim alt sınıfları kapatılarak bu okullara mı devredilecek? Henüz açılmamış, kapsamını bilmediğim bu okul için keskin yorumlar yapmak istemiyorum ama şunu biliyorum ki, özel çocukların okullarda akranlarıyla birlikte eğitim göreceği bir sistem istiyoruz. Bunu sadece özel gereksinimli çocuklarımız için de değil, hep birlikte yaşamanın hepimiz için çok daha iyi olacağını savunuyoruz. Ailelerimiz okullarındaki şu anki sistemin bozulacağından dolayı çok kaygılılar ve bu kaygılarını bize bildirdiler. Ben de açıkça buradan bu okulla birlikte yapılmak istenenin ne olduğunu, çocuklarımızın hali hazırdaki düzenlerinin bozulup bozulmayacağını ve tamamen yeni bir sistem oluşturulduğunda kaynaştırma eğitimi olarak anılan özel eğitim sınıflarının kapatılıp hepsinin bu okula devredilip devredilmeyeceğini açıkçası merak ediyorum.”
“Bakanlık detaylı bilgi vermedi”
CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul da, özel eğitim kampüsleri projesi ihtiyacının nasıl alındığını sorarak şunları söyledi:
“Bu projeler, Türkiye’de uygulama anlamında ilk ve tek olma özelliği taşıyan, özel gereksinimli bireyler ve ailelerinin eğitim hayatını kolaylaştıracak özel eğitim statüsündeki anaokulu, ilkokul, ortaokul, uygulamalı meslek lisesi ile aileler için etkinlik alanları bulunan özel eğitim okulları entegre kampüsü olarak duyuruldu. Ancak başka hiçbir bilgi verilmedi. Örneğin, bu ihtiyaç nereden doğdu? Mevcut okullarımızda makul uyumlaştırma çerçevesinde eğitim veren özel eğitim alt sınıfları zaten var. Bu sınıfları iyileştirmek yerine neden özel eğitime gereksinim duyan bireylerimizi toplum dışına itip onları ayrıştıracak bir proje yapıldı? Özel gereksinimli çocuklarımız ve ailelerinin görüşü alındı mı? Bu çocuklarımız üzerine çalışmalar yapan herhangi bir STK bu projeye görüş bildirdi mi? Üniversitelerin özel eğitim bölümlerindeki akademisyenlerden bilimsel görüş alındı mı? Çünkü özel eğitim kampüsü olarak duyurduğunuz bu oluşum sadece bir okul inşaatı bir binadan ibaret değil, bu bir proje. Özel eğitime gereksinim duyan bireylerimiz için yapılmış bir proje. Bir eğitim kurumu açılıyor ve toplumun hassas bir kesimine hitap eden bir kurum açıyorsunuz ancak kimsenin burada ne şekilde bir eğitim verileceğine, eğitimi kimlerin vereceğine, hangi nitelikleri haiz olacağına dair bilgi yok.”
HABER MERKEZİ