Nar Mevsimi raflardaki yerini aldı

Avukat Çiler Nazife Koşar, ses getiren ilk kitabı Sus(a)madıklarım’ın ardından ikinci kitabı olan Nar Mevsimi’ni okuyucularıyla buluşturdu.

Avukat Koşar Yakın Kitabevi’nden çıkan Nar Mevsimi kitabında okuyucuların her bir sayfada, hayatın tüm zikzaklarına, iniş ve çıkışlarına, dramlarına ve yeri geldikçe her insanın hayali kucak dolusu mutluluklara tanıklık edeceğini belirterek, “Zor zamanlar insan olmanın demi sanki, onlarla pişiyoruz usul usul. Kendimiz oluyoruz sonra ki bu çok önemli bir gelişim. Ham taşımız yontulup bize has dünya görüşümüz, olaylara bakışımız, hayatı yorumlayışımız şekilleniyor. Bu sürecin içinde hayatın tüm renkleri yer alıyor. Hüzünler, sevinçler, kayıplar, ayrılıklar, hasretler, kırılıp dökülenler, yanıp küle dönenler, o küllerden yeniden doğuşlar, unutuşlar, savruluşlar… Hayat böyle çoğu zaman. İmkânsız sanılan ne varsa bir bakıyorsunuz oluyor ya da kesin dediğiniz tarih olup uçuyor” diye konuştu.

Avukat Çiler Nazife Koşar

“BEREKETİN VE DOĞUMUN SEMBOLÜ”

Nar’ın Arapça’da “ateş” anlamına geldiğini, kötücül duygulardan ve nazardan koruyan; meyvelerinin olağanüstü güç ve güzelliği, bolluk ve bereketi getirdiğine inanılan kutsal bir ağaç olduğunu ifade eden Avukat Koşar, “Her zerresiyle her derde deva olan nar, insanlığın kolektif belleğinde kutsal bir meyve âdeta. Anavatanı İran’da yaygın bir inanış olan Zerdüştlük’te nar; doğurganlık, ölümsüzlük ve zenginliğin sembolü. MÖ 1600’lerde Anadolu’nun en eski kültürlerinden biri olan Hitit kültüründe de ‘nuurmu’ ya da ‘narma’ deniyor nar ağacına. Mısır’a MÖ 1500’lerde getirildikten sonra, kültürün bir parçası olmaya başlamış; edebi eserlerin, aşk şiirlerinin konusu olmuş. Eski Mısırlılar, narın dünyanın ilk meyvesi olduğuna inanıyorlar. Antik Mısır mezarlarında, gömülen nesneler arasında nara rastlanıyor; narın ölen kişiye ikinci yaşamı getireceğine inanılıyor. Antik Yunan’a geldiğimizde, mitolojik öykülerde yerini alıyor nar. Hitit tanrıçası Kubaba gibi, Hera, Afrodit ve Demeter’in de sembolü nar; saçlarında nar dallarından bir taç taşıyorlar. Hristiyanlıkta ise nar, Bakire Meryem’le özdeşleştiriliyor. Kendisine insan eli değmeyen iffet sahibi Meryem, İsa’yı mu- cizevi bir şekilde doğurduğu için, kapalı bir sandık gibi içinde yüzlerce tohum taşıyan nar ile simgeleniyor. Adem’in Havva için nar topladığı, Paris’in Afrodit’i bir nar ile ödüllendirdiği söyleniyor” dedi.

Türk kültürü ve İslam inancında ise narın kutsal kabul edildiğini ve cennet meyvesi olarak bilindiğini söyleyen Avukat Koşar, “Kısaca nar bereketin ve doğumun sembolü. Öte yandan hayat gibi. Sembolü bereket ancak umudu ve güzel olan her şeyi temsil ediyor aslında. Kanaatkâr insanlar gibi dayanıklı da. Hayatın zorlukları karşısında kolay yılmayan, çabuk yorulmayan, umudunu yitirmeyen vakur bir gurur anıtı sanki. Aksi olsa binlerce yıldan günümüze gelebilir miydi?” diye konuştu.

“GALİP GELEN UMUT OLSUN” 

Nar Mevsimi adlı kitabının hayata dair tüm satırları da bir nar masalı olduğunu ifade eden Avukat Koşar, “İçinde yaşamın tüm renkleri, duyguları ve yansımaları var. Yerine göre hüzün, hem de en koyusundan. Yerine göre mutluluk, üstelik Olimpos’un zirvesinde yaşanan. Bazen gökkuşağı bazen siyahtan griye tüm renkler var bu satırlarda. Ancak, yine de galip gelen umut olsun diyorum” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi