Okyanusun derinliklerinde gizemli keşif
Bu 'kaybolmuş yapılar' Dünya'nın iç yapısına dair ne gibi yeni bilgiler verebilir? Büyük Okyanus'taki yitim zonlarının beklenmedik varlığı, tektonik levhaların hareketi hakkında ne tür yeni teorilere yol açabilir? Bu gizemli yapılar eski ve yeni malzemelerin birleşimi mi, yoksa daha farklı bir oluşum mu?Kayıp dünyalar keşfi, Dünya'nın mantosunun yapısına dair bildiklerimizi nasıl değiştirecek?
Bilim insanları, Büyük Okyanus’un derinliklerinde ve kıtaların altındaki bilinmeyen bölgelerde, daha önce keşfedilmemiş gizemli yapılar ve "yitim zonları" tespit etti. Bu keşif, Dünya’nın mantosunun iç yapısına dair daha önce bilinmeyen veriler sundu ve bu yapılar, bilim dünyasında büyük merak uyandırdı. Ancak, bu gizemli yapılar ve bölgelere dair kesin bir açıklama henüz bulunabilmiş değil.
YİTİM ZONLARI: TEKNONİK LEVHAALRIN BİLİNMEYEN DERİNLİKLERİ
Yitim zonları, tektonik levhaların birbirine yakınlaştığı ve bir levhanın diğerinin altına kayarak Dünya’nın derinliklerine doğru gittiği bölgelere verilen isimdir. Şu ana kadar, bu bölgelerdeki yapıların incelenmesi büyük ölçüde deprem dalgalarının hızlarıyla sınırlıydı. Ancak ETH Zürih ve Caltech Üniversitesi’nden bilim insanları, tüm sismik dalgaları analiz ederek çok daha kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Elde edilen bulgular, Scientific Reports dergisinde yayımlandı.
Araştırmacılar, bu yeni teknikle okyanus tabanları ve kıtalar altında, daha önce bilinmeyen yapılar keşfetti. Bu yapılar, tektonik levhaların hareket etmediği bölgelerde bile yer alıyor. Ekip, bu yapıları "kayıp dünyalar" olarak tanımlayarak, Dünya'nın iç yapısına dair derin bir gizem ortaya koydu.
“KAYIP DÜNYALAR”NEDİR?
Ekip, keşfettikleri bu yapıları "kayıp dünyalar" olarak adlandırdı. Bu adlandırma, yapıları tıpkı bir doktorun yıllarca ultrasonla kan dolaşımını inceledikten sonra, yeni bir muayene aracıyla beklenmedik bir damar keşfetmesi gibi bir keşif olarak nitelendiriyor. ETH Zürih’ten Andreas Fichtner, bu bulguyu bir doktora benzeterek şöyle açıklıyor: "Yıllarca ultrasonla kan dolaşımını inceleyen bir doktor, yeni bir muayene aracıyla beklemediği bir atardamarı keşfetmiş gibi bir durumdayız." Bu benzetme, araştırmacıların karşılaştıkları heyecan ve şaşkınlığı da yansıtıyor.
GİZEMLİ YAPILARIN ÖZELLİKKLERİ
Araştırmalar, bu "kaybolmuş yapılar" ve yitim zonlarının, okyanus tabanları ve kıtalar altındaki derinliklerdeki yapılarla ilişkili olduğunu ortaya koydu. Ancak, bu yapılar, çevresindeki kayalardan daha soğuk ve kimyasal olarak farklı bileşenlere sahip olabilir. Şu ana kadar yapılan analizler, bu yapıları eski ve yeni malzemelerin birleşimi olarak açıklıyor. Bu yapılar, 4 milyar yıl önce oluşmuş silika bakımından zengin eski malzemeler ya da manto hareketlerinin sonucu olarak biriken demir bakımından zengin kayalar olabilir.
BÜYÜK OKYANUS'UN DERİNLİKLERİNDEKİ ANOMALİLER
Büyük Okyanus’un altındaki yitim zonlarının, geolojik açıdan yakın geçmişte oluşmalarının imkansız olduğu düşünülüyordu. Ancak, yapılan yeni analizler bu bölgelerde beklenmedik anomalilerin varlığını ortaya koydu. Bu durum, bilim insanlarını şaşırtırken, yapılar hakkında hala net bir bilgi edinilmiş değil. Araştırmacılar, bu anomalilerin daha detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurguluyor.
