Ölümden kaçan kadınlara sığınma evleri yetersiz kalıyor
Turgay Kılıç/YENİ İZMİR– Erkekler tarafından şiddete uğrayan kadınlar İzmir ve diğer birçok ilde can güvenlikleri için...
Turgay Kılıç/YENİ İZMİR– Erkekler tarafından şiddete uğrayan kadınlar İzmir ve diğer birçok ilde can güvenlikleri için ‘Kadın sığınma evleri’ne yerleşiyor. Kadın örgütleri can güvenliği tehlikede olan kadınlar için Türkiye genelindeki çalışmalarını sürdürüyor.
‘Kadınların güvenliği yetersiz’
Mor Dayanışma Merkezi Koordinasyon üyesi Didar Gül, birçok kadının yeterli sığınma evi olmadığından aynı evi kullanmak zorunda kaldığına işaret ediyor. İzmir genelinde ise 7 sığınma evinde 187 kadının olduğuna ve her geçen gün söz konusu evlere sığınmak zorunda kalan kadın sayısının arttığına dikkat çeken Gül, “İzmir, 4 milyon 462 bin 56 kişilik nüfusu ile Türkiye’nin en büyük üçüncü şehridir. İzmir Valiliği’nin internet sitesinde yer alan istatistiklerine göre İzmir nüfusunun 2 milyon 215 bin 716’sı erkek, 2 milyon 246 bin 340’ı ise kadın vatandaşlardan oluşmaktadır. Ancak şehirdeki sığınma evi kapasitesi, kadınların güvenliğini sağlamak için yetersizdir. İzmir’de toplam yedi adet kadın sığınma evi bulunmasına rağmen, bu evlerin toplam kapasitesi sadece 187 kişiliktir. Bu durum, şehirdeki kadınların güvenli bir sığınma imkanına erişimini sınırlamaktadır” dedi.
“13 İLÇEDE SIĞINMA EVİ YOK”
5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 14. Maddesi’ne göre, büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50 binin üzerindeki belediyelerin kadınlar ve çocuklar için sığınma evleri açma zorunluluğu bulunuyor. Öte yandan birçok ilçede bu tür merkezler bulunmuyor.
Mor Dayanışma’dan Didar Gül, İzmir’de 13 ilçede sığınma evlerinin olmadığına işaret ederek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ile toplamda 31 belediyeye ev sahipliği yapmaktadır. Ancak, bu kentte sadece 5 aktif Kadın Sığınma Evi bulunuyor. Bu durum, kadınların erkek şiddeti ile mücadele etmeleri ve güvenli sığınma imkanlarına erişimleri konusunda ciddi sınırlamalara neden oluyor. Nüfusu 100 binin üzerindeki her belediyenin sığınma evi açma yükümlülüğüne rağmen, İzmir’de Konak, Gaziemir, Bornova, Karabağlar, Karşıyaka, Çiğli, Buca, Torbalı, Menemen, Kemalpaşa, Menderes, Bergama ve Aliağa gibi önemli ilçelerde kadın sığınma evi bulunmuyor. İlçe belediyeleri arasında sadece Ödemiş ve Bayraklı’nın sığınma evleri bulunurken, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin toplam kapasitesi 45 olan iki sığınma evi hizmet vermektedir” dedi.
Erkek şiddetinden kaçış
Birçok çevre ilden şiddete maruz kalan kadının sığınma talebinde bulunduğunu ifade eden Gül, “Genelde erkek şiddetinden kaynaklı kadınların sığındıkları yerler oluyor. Bu bazen baba bazen eş bazen eski sevgili bazen boşandığı eşi bazen kuzeni gibi bir dizi erkeğin şiddeti sonucu kadınların güvende olmadığı evlerden kaçıp sığınma evlerine sığınaklara yerleştirdiği bir durum var. Ve şiddet oranı her geçen gün artıyorken özellikle şimdi İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı geri çekilme, 6284 sayılı kanuna uzatılan dil şiddet oranlarında ciddi bir artışı beraberinde getirdi. Ve aslında kadınlar her gün ölümle burun buruna, kaldıkları evlerde yaşıyorlar. Haliyle öldürülmek istemeyen ve işte de son vermek isteyen kadınlar son çare olarak sığınakları tercih ettikleri bir durum var” dedi.
Can güvenliği için kilometrelerce yol
Mor Dayanışma Merkezi Koordinasyon üyesi Gül, ölümle burun buruna gelen kadınların kilometrelerce yol gelerek sığınma evlerine yerleşmeye çalıştığını dile getirerek, “Çok fazla var. Bazen o il içerisinde sığınma evlerinde dahi güvende olmayan kadınların il değiştirerek başka yerlerdeki başka illerdeki sığınma evlerine kaldıklarına dair bir dizi haber bir dizi raporu okuduk. Güvenlik gerekçesiyle bir dizi kadın yaşadıkları illerden başka illere geçip oradaki sığınaklarda kalmak zorunda kalıyorlar” diyerek kadın platformlarının araştırma verilerinin 2023 yılının ilk 11 ayında 367 kadın öldürüldü. İlk 67 günde İzmir’de 6 kadın, eşi, sevgilisi veya yakınları tarafından katledildi” dedi.
Sığınma evleri meclis gündeminde
Mersin HEDEP (Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi) Milletvekili Perihan Koca, kadınların sığınma evlerindeki yaşamları ve sığınma evlerinin yetersizliğine ilişkin soru önergesi vererek şunları belirtti:
- Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin sürekli artış gösterdiği ülkemizde kadın sığınma evlerinin güvenliği ile ilgili ne gibi önlemler almayı düşünüyorsunuz?
- Adres gizliliği ihlal edilmiş kadın sığınma evlerinin güvenliği için adımlar atılacak mıdır?
- 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu’nun 14. maddesinin yarattığı yükümlülüğü yerine getirmeyen belediyelerin bu yükümlülüklerini yerine getirmeleri için hükümetinizin bir politikası var mıdır? Varsa nedir?
- Mülteci kadınların yaşadıkları şiddete yönelik politikanızın kadınların ihtiyaçlarını karşılama konusundaki yetersizliğine yönelik ne gibi adımlar atmayı düşünüyorsunuz?
- Şiddete uğrayan mülteci kadınların can güvenliklerini sağlamak için ne gibi adımlar atmayı planlıyorsunuz?
- Kadın sığınma evlerine yerleşme konusunda birçok engelle karşılaşan kadınların bu engellerini ortadan kaldırmak ve kadın sığınma evlerine girişi kolaylaştırmak için düzenlemeler yapmayı düşünüyor musunuz?’
HEDEP Milletvekili Perihan Koca’nın 31 Ağustos’taki 1275335 sayılı yazı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Strateji Geliştirme Bakanlığı’nca TBMM’nin 99’uncu maddesince cevaplandı.
27 Ekim’de cevaplanan metinde ,“Gizlilik, güvenlik ve güçlenme ilkeleri doğrultusunda hizmet veren kadın konukevlerinde. Kadın Konukevlerinin Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında güvenliği sağlamaya yönelik gerekli tedbirler alınmaktadır. Konukevinin adresi, telefon numarası gizli tutulmakta, bina dışına konukevini tanıtan herhangi bir tabela asılmamaktadır. Konukevine giriş çıkış saatleri ise güvenliği sağlamak amacıyla ve bölgesel koşullar ile kadının özel gereksinimleri dikkate alınarak belirlenmektedir” denildi.
Kadınların sığındığı konukevlerinin resmi kurumlara yakın ve ulaşımın kolay olduğunun dile getirildiği açıklamanın devamı şu şekilde:
“Konukevi binalarının, resmi kurumlara ulaşımı kolay olan, dış güvenliği etkin olarak sağlanabilen, kolluk birimlerine yakın yerlerde ve dış görünüşü itibariyle bulunduğu mahalde dikkat çekmeyecek özellikte bir yapı olmasına özen gösterilmekte olup, gizlilik ve güvenlik sebepleriyle ihtiyaç duyulması halinde konukevinin başka bir binaya taşınmasına yönelik işlemler gerçekleştirilmektedir.
Kadın Konukevlerinin Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında şiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi bulunan tüm kadınlar ve çocukları hiçbir ayrım yapılmaksızın konukevine kabul edilmektedir. Konukevi hizmetinden faydalanmak isteyenler Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri’ne, ŞÖNİM’e veya kolluğa başvurabilmektedir. Kadınları mağdur etmemek için Bakanlığımızın hassasiyeti üst seviyededir. Şiddetten haberdar olan üçüncü kişilerin bildirimleri de ihbar kabul edilmektedir. Konukevine kabul sırasında kadınlardan herhangi bir belge istenmemektedir. Hatta konukevi yönetimi, resmi kimlik belgesi olmayan kadınların kimlik belgesi edinme işlemlerine dahi destek olmaktadır.”