Orhanlı Köyü’nde zehir geceleri salınıyor

Seferihisar jeotermal atıklarla mücadele ediyor. Bölge halkı, resmi kurumların kapalı olduğu hafta sonu ve geceleri, zehirli suların derelere verildiğini, havaya zehirli gaz salındığını belirterek, tarımın ve kendilerinin yavaş yavaş öldüğünü ileri sürüyor. 

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“YENİ PROJE”

Şu an da bizim herhangi bir dava sürecimiz yok diyen Doğa Derneği Genel Koordinatörü Galip Ener,  “Diğer Orhanlı sahaları içerisinde bulunan ve en son Küçük Menderes şirketinin yapmak istediği projeye karşı açtığımız davada, mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma hükmü verildi. Onu kazandık. Ama şirket şu an yeni bir projeyle geldi. Biz de onunla ilgili çalışmalarımızı hukuksal mücadelemizi hazırlıyoruz. Orhanlı köyü halkı olarak sonuna kadar da mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

“JEOTERMALE KARŞI MÜCADELE”

 Orhanlı ve Kavakdere köylerindeki jeotermal tesisinin kurulmaması için verdikleri mücadelede İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Seferihisar Belediyesi’nin yanlarında olduğunu belirten Ener, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Seferihisar Belediyesi de bu projenin burada kurulmasını istemiyor. Buranın bir tarım arazisi olduğunu, tarımın hala devam ettiğini bildiklerinden onlar da istemiyorlar. Burada STK’lar, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Doğa Derneği, Orhanlı Köyü halkı tüm bu paydaşlarla birlikte, köyün doğal bitki örtüsünün korunması için jeotermale karşı mücadelesini hep birlikte sürdürüyor” şeklinde konuştu.

“AĞIR METAL”

30 yıla aşkın süredir Orhanlı Köyü’nde ikamet ettiğini, İlk Türkçe branş öğretmenlerinden olduğunu ifade eden Muhittin Akbulut, Kavakdere Köyü’nde geçtiğimiz günlerde meydana gelen dere yatağına salınan zehirli suyla ilgili detayları anlatı. Akbulut, “Kavakdere’de bir jeotermal tesis var. Onlar gece belli bir saate Cumartesi ve Pazar günleri dumanlarını ve sularını doğaya bırakıyorlar. Geçen gün Orhanlı Köyü Derneği’nin sosyal medyasında paylaştığı video gerçekti.  Cumartesi Pazar günü bunu tercih etmelerinin sebebi de şu; o günlerde devlet dairleri, kaymakamlık, emniyet şube veya ilgili yerler tatilde oluyor. Gelip denetleyemiyorlar. Zaten belki onun için anlaşmalı bir şeydir. Hiç kimseyi suçlamak istemiyorum ama idare onlara ikinci bir kuyu açıp aldığınız kullandığınız suyu geri attın mecburiyetini getirdiler” dedi.

Duman dışarı salındığında ağır bir kükürt kokusunun etrafa yayıldığını belirten Muhittin Akbulut, “Kükürt kokusu magmadan geldiği için ağır metal kusuyor. Bunlar bir şekilde ağaçlara, bitkilere ve toprağa zarar verebiliyor. Ağır metal her zaman zararlıdır zaten. Mesela Foça’da metal işleyen fabrikalarımız vardı. Bundan dolayı çok fazla kanser hastalığı vardı orada da. Bu tesadüf değil. Kanser dumandan olur ağır metalden olur. İnsan, hayvan, bitki sağlığına çok kötü etki yapan bir olay” diye konuştu.

Haber Merkezi

Orhanlı Köyü’nde zehir geceleri salınıyor

Yorumlar kapalı.