Orta vadeli program perşembe günü açıklanacak
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, üzerinde çalışmaların tamamlandığı 2025-2027 yıllarını kapsayacak yeni Orta Vadeli Programı (OVP), 5 Eylül Perşembe günü açıklayacaklarını duyurdu
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TRT Haber'de konuştu. Yılmaz, yılın ikinci çeyreğinde inşaat dahil hizmetler sektörünün yüzde 2,5, tarım sektörünün yüzde 3,7 büyüme kaydettiğini, sanayi sektörünün takvim ve köprü günlerinin de etkisiyle yüzde 1,8 daraldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 3. çeyrekteki göstergelerin enflasyon üzerindeki etkisinin süreceğini belirterek, "Siyasi istikrar ve öngörülebilirlik çerçevesinde büyüme performansımızın 16 çeyrektir aralıksız sürerek, depremin olumsuz etkilerini kısa sürede bertaraf etmesi memnuniyet verici. Önümüzdeki dönem için makroekonomik istikrarı güçlendirmeye yönelik adımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Bu kapsamda 3. çeyreğe yönelik öncü göstergeler, talepteki dengelenmenin devamıyla talebin enflasyon üzerindeki daraltıcı etkisinin süreceğine işaret ediyor. Sürdürülebilir büyümenin tesisi açısından fiyat istikrarının tesisiyle üretim, tüketim ve yatırım kararlarının sağlıklı bir şekilde alınması desteklenecek, ekonomide kaynak dağılımı etkinleştirilecek" diye konuştu.
Yılmaz, güncellenecek 2025-2027 dönemi yeni OVP'yi yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacaklarını açıkladı. Türkiye ekonomisinin, yılın 2. çeyreğinde, bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 mevsimsel artış kaydederek yüzde 2,5 büyüme gösterdiğini belirten Yılmaz, bu yılın ilk çeyrek büyümesinin yüzde 5,3'e revize edildiğini ve bu senenin ilk yarısında büyümenin yüzde 3,8 olarak gerçekleştiğini bildirdi.
2023 GSYH verilerinin de yukarı yönlü güncellendiğini ve yüzde 5,1 reel büyümeyle milli gelirin 1,1 trilyon doları aştığını aktaran Yılmaz, kişi başına düşen milli gelirin önceki yıla göre 2584 dolar artarak 13 bin 243 dolara ulaştığını ve Orta Vadeli Program hedeflerinin üzerinde gerçekleştiğini ifade etti.
Yeni OVP'yle ilgili ipuçları da veren Yılmaz, temel çerçevenin değişmeyeceğini, bazı güncellemeler olacağını şöyle ifade etti: "Birincisi makro ekonomik değerler, büyümeden tutun milli gelire, ihracattan turizme, makro rakamlarımızı güncellemiş olacağız. Enflasyon rakamları bunun içinde. Diğer taraftan Orta Vadeli Program bütçenin temelini oluşturur. Meclisimize hükümetimizin göndereceği bütçe teklifinin temel çerçevesini Orta Vadeli Program şekillendirir. Temel büyüklükler burada ifade edilmiş ve toplumla paylaşılmış olacak. Bütçe büyüklüklerimiz bütçe açığımızın ne olacağı, harcamalarımız, gelirlerimiz bütün bu rakamlar Orta Vadeli Programımıza yer alacak. 3. boyut ise yapısal reformlar. Yapısal reformlar konusunda da geçen yıldan bugüne yaptıklarımız var. Henüz yapılmayanlar var. Üzerinde çalıştığımız konular var. Burada geldiğimiz noktayı da yine istişarelerimizin yine sonuçları var. Bunları da yansıtacağız yani 3 Ayaklı bir strateji ile hareket ediyoruz. Para politikaları maliye politikaları ve yapısal reformlar bunu yine güncel Orta Vadeli Programımızda göreceksiniz."
Yılın 2. çeyrek büyümesinde, sıkı para ve maliye politikalarının gecikmeli etkilerine ek olarak sanayi üretiminde ve ihracat performansındaki zayıflamaya neden olan takvim ve köprü günü etkilerinin devreye girdiğini belirten Yılmaz, "Enflasyonla mücadele adımlarında Orta Vadeli Programımızda öngörülen çerçevede makroekonomik dengelenme sürüyor. Bu çerçevede net ihracatın büyümeye katkısı ithalatta görülen yavaşlamaya bağlı olarak 1,3 puan olmuştur. Nitekim son dönemde alınan politikalarla cari açığımız OVP öngörümüzden çok daha hızlı düşüyor. Ağustos ayı geçici dış ticaret verilerine göre, ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 artarak 22,1 milyar dolar gerçekleşti, ithalatımız yıllık bazda yüzde 10,8 azalışla 27 milyar dolar oldu. İhracatımızın yıllık değeri ağustosta 262 milyar dolara yükselirken, 2023 mayısta yıllık dış ticaret açığı 122,2 milyar dolarla zirveyi gördü, sonra kademeli azalarak, 2024 Ağustos itibarıyla 78,6 milyar dolara geriledi. Dış ticaret açığındaki düşüşle birlikte cari açıktaki daralmanın da önümüzdeki aylarda devam etmesi bekleniyor."
Yılmaz, harcamalar yönüyle değerlendirildiğinde, bu yılın 2. çeyreğinde özel ve kamu kesimi tüketim harcamalarının sırasıyla yüzde 1,6 ve yüzde 0,7 arttığını, toplam tüketim harcamalarının önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,5 artış kaydettiğini aktararak, tüketim harcamalarındaki artışın yılın ilk çeyreğine kıyasla yavaşlama eğilimi gösterdiğini, sıkılaşma tedbirlerine ek devreye alınan makroihtiyati tedbirlerin etkisiyle talepte yaşanan dengelenme eğiliminin teyit edildiğini belirtti.