Otizm yaygınlığı, önceki tahminlerin neredeyse iki katı!
Otizmli bireylerin sayısındaki bu artışın sebepleri ne? Erkeklerle kızlar arasında neden farklar var? Erken teşhis gerçekten ne kadar önemli? Yeni veriler, küresel otizm politikalarını nasıl etkileyebilir?
Yeni bir araştırma, dünya genelinde otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan kişi sayısının, daha önceki tahminlere göre neredeyse iki kat arttığını ortaya koydu. Avustralyalı bilim insanlarının yaptığı çalışmaya göre, her 127 kişiden birinin otizmli olduğu tahmin ediliyor. Bu da dünya genelinde yaklaşık 61,8 milyon kişinin otizmli olduğunu gösteriyor.
YENİ ÇALIŞMA, OTİZM YAYGINLIĞINDA ÖNEMLİ BİR ARTIŞA İŞARET EDİYOR
Lancet Psychiatry dergisinde yayımlanan ve hakem değerlendirmesinden geçen yeni Avustralya araştırmasında, 2021 verilerine dayalı olarak yapılan analizler, otizmli bireylerin sayısının daha önce bildirilen oranların neredeyse iki katı olduğunu gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, dünya çapında her 127 kişiden birinin otizm spektrumunda yer aldığı belirtiliyor. Bu, önceki yıllarda yapılan tahminlerin çok ötesinde bir rakam.
Çalışmayı yürüten araştırmacılar, bu bulguların otistik bireyler ve ailelerinin erken teşhis ve destek almasının önemini küresel ölçekte vurguladığını belirtiyor. Araştırmacılar, otizm spektrum bozukluğunun küresel bir sağlık sorunu olarak daha fazla dikkat çekmesi gerektiğini ifade etti.
ERKEKLERDE DAHA YAYGIN, KIZLARDA TEŞHİS GECİKMELERİ VE FARKLI BELİRTİLER
Araştırmada dikkat çeken bir diğer bulgu, otizm spektrum bozukluğunun erkeklerde kadınlara kıyasla iki kat daha yaygın olduğuydu. Ancak bilim insanları, kızlarda daha geç teşhis konması veya farklı semptomlar nedeniyle otizmin hiç teşhis edilmemesi gibi faktörlerin bu yaygınlık farkını açıklıyor olabileceğini belirtiyor. The Transmitter adlı nörobilim medya kuruluşuna göre, kız çocukları genetik olarak erkeklere göre otizme karşı daha fazla "korunuyor" olabilir.
Çalışmaya katılan Queensland Üniversitesi, Adelaide Üniversitesi ve Sydney Üniversitesi'nin araştırmacıları, otizmli bireylerin en çok 20 yaşın altındaki kişilerde görüldüğünü de vurguladı. 2019 verilerine dayalı bir önceki çalışmada otizm yaygınlığı 271 kişide bir olarak tahmin edilmişken, yeni çalışma bu oranı önemli ölçüde arttırdı.
YÖNTEM DEĞİŞİKLİĞİ VE SONUÇLARIN ARTISI
Araştırmacılar, otizm yaygınlığındaki bu artışı, önceki çalışmalarda yer alan bazı hatalı veya eksik verileri hariç tutmak için yapılan metodolojik değişikliklere bağladıklarını belirtiyorlar. Bu yeni yöntem, daha doğru bir küresel temsil ve daha net bir sonuç elde edilmesini sağlamış.
Sonuçlar, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) dünya çapında çocukların yaklaşık yüzde birinin otizmli olduğu yönündeki tahminleriyle uyumlu bir şekilde, otizm prevalansının arttığını gösteriyor.
ERKEN TEŞHİS VE DESTEK, OTİZMİLİ BİREYLERİN YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRABİLİR
Otizm spektrum bozukluğu, erken çocukluk döneminde ortaya çıkan ve yaşam boyu sürebilen karmaşık bir nörogelişimsel durumdur. Otizm belirtileri, sosyal iletişimde zorluklar, tekrarlayan davranışlar, duyusal hassasiyetler ve belirli ilgi alanlarına odaklanma gibi çok farklı şekillerde kendini gösterebilir.
Amerikan Psikiyatri Birliği'ne göre, otizm belirtileri genellikle bir ila üç yaş arasında belirginleşir. Araştırma yazarları, otistik bireylerin sosyal izolasyon, akademik zorluklar ve istihdam sorunları gibi risklerle karşılaşabileceklerini belirtiyor. Ayrıca, bu bireylerin yetişkinlikte psikososyal desteğe ihtiyaç duyabilecekleri vurgulanıyor. Yazarlar, erken teşhisin, bu olumsuz etkilerin hafifletilmesine ve otizmli bireylerin yaşam kalitesinin artırılmasına yardımcı olabileceğini ifade etti.
Bu yeni çalışma, otizm spektrum bozukluğunun dünya genelindeki yaygınlığını yeniden gözler önüne serdi ve otistik bireyler için erken teşhis ve sürekli destek almanın önemini bir kez daha vurguladı. Uzmanlar, bu bulguların küresel sağlık politikalarını şekillendirecek ve otizmli bireylerin yaşamlarını iyileştirecek adımlar atılmasına öncülük edeceğini umut ediyor.
