Özel, evinde konuştu: Diktatörler muhalefetin seçime katılım oranıyla beslenir
Cumhuriyet Halk Partisi Manisa İl Kongresinde partililer ile bir araya gelen CHP Manisa Milletvekili ve Grup...
Cumhuriyet Halk Partisi Manisa İl Kongresinde partililer ile bir araya gelen CHP Manisa Milletvekili ve Grup Başkanı Özgür Özel, Manisa’da açık konuşmayı seçti. Kendi evinde seçmenlerine seslenen Özel, “Süreçten dolayı belli şeyleri sizlerle paylaşmam gerekiyor. 2009 yılında Manisa’da sevgili Kadri Kocabaş aday olup da CHP için emek verirken geçirdiği bir sağlık sorunundan sonra Manisa’dan Eczacılar Odası Başkanlığı pratiğinden ve partideki genç sesimizden etkilenen değerli büyüklerimizin davetiyle kısa dönem 40 gün içinde belediye başkanlığı adaylığı yaptım. O dönem kilo verdim, çok koştuk, başaramadık ama bayrağı yere düşürmedik. Devam eden süreçte 2011 seçimleri geldiğinde Türk Eczacılar Birliğinde sekterlik görevindeydim. Hepiniz biliyorsunuz ki Manisa Eczacılar Odası Başkanlığında yaptığımız işleri ve ortaya koyduğumuz mücadele, odanın Türkiye çapında ödül aldığı ve Türkiye gündemine oturduğu projeler, beni Ankara’ya taşıdı” dedi.
Eczaneler zinciri mücadelesi
Eczaneler zinciriyle mücadele ettiğinin altını çizen Özel, “Ankara’da Ethem Sancak’ın zincir eczaneler ile ekmeğimizi elimizden, çocuklarımızın ise geleceğini çalmasına karşı büyük bir mücadele verdik. İlaç sanayinin eczacıları yok etmesine karşı Türkiye, meslek örgütleri tarihinin en büyük mitingini yaptı. Türkiye’nin 81 ilindeki her siyasi görüşten eczacının dahil olduğu eczane kapatma eylemlerini yaparak büyük bir hak mücadelesi ve meslek örgütünü Türkiye’nin en etkin yönetilen meslek haline getirdik” dedi.
Eczacılıktan politikaya
Eczacılığın etkin çalışma faaliyeti ve eylemlerinin yanı sıra siyasi kariyerine de pencere açan Özel, “Sayın Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçildiği kurultaydan sonra kurmak istediği yeni grupta kendisinin Manisa İl raporundaki Özgür Özel’le Türkiye gündemindeki Özgür Özel’in aynı olmasından dolayı çağrısıyla 2011 yılında milletvekili adayı oldum. Manisa’nın tüm ilçe ve beldelerinde durmadan hep birlikte omuz omuza koşturduk. 2015 gelmeden önce 2014 yerel seçiminde bir kez daha partimizin il ve ilçe başkanları ve milletvekilleri herkes dahil itiraz ve çekincelerime rağmen ‘Bu görev senindir Özgür Özel’ dediler. Nereden nereye geldiğimizi, nasıl bir mücadele verdiğimizi ve sonrasında nasıl anket ve manipülasyonlarla Türkiye’nin bugünden tanıştığı dezenformasyonu ile mücadele ettiğimizi biliyorsunuz.
2015 yerel seçimler geldiğinde parti meclisine hiçbir anahtar listede olmadığım halde 2013 yılında en yüksek 5. oyu alarak seçilerek girmiştim. Parti meclisinde 7 arkadaşımızdan 4’ü belediye başkanı oldu, 3’ü Trabzon, Bartın ve Manisa’da madden ve manen yıprandılar. Onları illerinde kontenjana koyalım önerisi alkışlarla karşılandı.
‘Seçilemezsem bu hikâye burada biter’
2014 yılında partim beni Manisa’yı yönetmemi layık gördü. Bugünden bir kontenjan hak etmiyorum. Aksine birkaç isim söyledim, Türkiye’de sosyal demokrat olan ve meslek siyaseti yapan gençleri önerdim. Ben Manisa’da örgütüme, üyeme teslim olacağım. Seçilemezsem bu hikâye burada biter. ‘Onlar bana sahip çıkarlarsa ben burada çok güçlü geleceğim’ dedim. Geldim, o sandığa girdim, kullanılan 13 bin oyun 11 bin 650’sini alarak yüzde 87’siyle rekoru ben kırmadım, bir gence sahip çıkarak o rekoru sizler kırdınız” dedi.
Özel’in konuşması kadar alkışlar da dengeliydi. Kimisi alkışlıyor, tezahürat ediyor kimisi de sadece dinliyordu.
‘Yapılmayan ön seçimlerin mağduruyum’
CHP’li Özel, ön seçimlerin yapılmamasının mağduru olduğuna işaret ederek, “Ben geçen dönem ve hatta 2015 yılında ve 2018’de bugün ise sayın il başkanımız, ‘Biz ön seçim istiyoruz’ dediğinde ilk imzayı ben atarım demişim. ‘Biz ön seçim istiyoruz’ dediğinde Türkiye’de bir ilde yapılacaksa Manisa’da da yapılacak demişim. Türkiye’de bir yerde yapılıyorsa, Özgür Özel kalkacak gidecek orada ön seçime girecek demişim. Büyük bir samimiyetle söylüyorum ki, yapılmayan ön seçimlerin faili değil, mağduruyum arkadaşlar. Önseçimden taviz vermemeliyiz” dedi.
‘Yerel seçimlerde büyük bir tehlikeyle karşılaşırız’
14 Mayıs sonrası gelen şoku da ifade eden Özel, “Ben 2019 seçimlerinden sonra Türkiye’nin dört bir yanında bu seçimin en önemli ve kritik, hayati seçim olduğuna kendim inandım, herkesi inandırdım. 15 Mayıs’ta büyük şoku ve büyük çöküşü, şah damarımızda hissettik. 28 Mayıs’a kadar hepimiz bir gayret koşturduk, ama sonuç ‘Referandum, Ekmelettin İhsanoğlu, Muharrem İnce seçimlerinde ve 2019 seçimlerinin bir genel meclis sonuçlarında olduğu gibi yüzde 52, yüzde 48 dengesini değiştirmedi. Bu bizim bir sorgulamaya, yeniden düşünmeye, yeni bir yol bulmaya ve tartışmaya ihtiyacımızı ortaya çıkardı. Sizi temin ederim ki 28 Mayıs günü ne kolumu kaldırmaya ne genel başkan adayı olmaya ne de böyle bir yola çıkmaya takatim yoktu. Süreç partinin hiçbir şey yokmuş gibi davranmasına, bu davranışın da seçmende büyük bir duygusal kopukluğa sebebiyet verdi. Öyle bir şey görüyorum ki eğer bir sağlıklı bir itirazı ve öz eleştiriyi yeni bir yolu sağlamazsak hep birlikte yerel seçimlerde büyük bir tehlikeyle karşılaşırız. Dünyadaki bütün diktatörler seçime katılım oranının muhalefetin katılım oranında beslenirler. Sizin omuzunuz düştüyse, beyefendinin yüzü gülmeye başlar. Çünkü biz enerjimizi kaybedersek seçmen siyasi partilerden, muhalefetten ve siyasetten umudunuz keser. Bu tehlikeye karşı bir itiraz ve yenilenişe ihtiyaç vardır” dedi.
‘Ben bu takımı şampiyon yaparım’
Partinin başına geçme niyetini futbol mevkileriyle örneklendiren Özel, partinin her alanında göreve geleceğinin altını çizerek “Ben evladınız olarak şunu söyledim, kaybeden takımda santrafor olarak oynayacağıma kazanacak takımda her mevkiye talibim dedim. Burası Manisa benim evim, burada hangi görüşten olursa olsun, tüm delegelerinin gözlerine bakarak diyorum ki, ‘Özgür sen çok oynadın ortaya geç’ geçerim. Yedekte kal’ kalırım. ‘Artık oynama, top topla’ derseniz de top da toplarım. Ama derseniz ki, ‘Özgür, biz sana inanıyoruz, takımın başına geç’ ben bu takımı şampiyon yaparım” dedi.
Enine kesen siyaset anlayışı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasetinden örnekler vererek ‘dikine kesen bir siyaset’ anlayışı olduğunu ve ‘enine kesen siyaset’ çerçevesi çizeceğine işaret eden Özel, “Recep Tayyip Erdoğan’ın meşhur anlayışı kimlik siyaset, dikine kesen siyaseti, ‘bir farklılığı bulalım üstünde tepinelim, bir tarafı uzaklaştıralım orayı şeytanlaştıralım, kendi arkamızı kalabalıklaştıralım.’ Bu dikine kesen. Sağcılar ve solcular, Türkler, Kürtler, Aleviler, Sünniler, milliler ve gayri milliler anlayışı yerine enine kesen bir siyaset güdeceğiz. AKP’nin de MHP’linin de İYİ Partilinin de HDP’linin de yoksuluna, işsizine, geleceğinden kaygılı olanlarına dokunan ve hepsine dokunurken de alt tarafı koruyan, alın teriyle emek emek, birikmiş vergileri kur korumalı mevduatla zenginlere peşkeş çekilmesine, alın terinden alınan vergiyle bir krema tabakasının sürekli mutlu olmasına itiraz eden, gerçek anlamda halkçı, sendikaların güçlenmesini savunan, sivil toplumla dayanışma içinde meslek örgütlerini güçlendiren, meslek örgütünden, sendikadan, sol sosyal demokrat yapılardan güç alan ve kendini yeniden tarif eden bir anlayışla değişimin yüz yılı, yüzyılın değişimi diyoruz” dedi.
HABER MERKEZİ