• Haberler
  • Siyaset
  • Özgür Özel'den kritik açıklama: Yalancı şahitlerle ceza peşindeler!

Özgür Özel'den kritik açıklama: Yalancı şahitlerle ceza peşindeler!

Son dakika haberi... CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde açıklamalarda bulundu. Peki gözaltılarda kötü muamele iddiaları doğru mu? İşkencenin cezasız kalmayacağını vurgulayan Özel, hangi çağrıyı yaptı? Mahir Polat'ın sağlık durumu nasıl? İşte CHP Lideri Özel'in Saraçhane'de yaptığı açıklama:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) binasında önemli açıklamalarda bulundu.

CHP Lideri Özel, özellikle son dönemde yaşanan tutuklamalar ve gözaltı süreçlerine dikkat çekerek, bu bayramı "Bayram gibi yaşayamadıklarını" belirtti. CHP lideri, bu süreçte ekibiyle birlikte birçok siyasi partinin genel başkanlarıyla bayramlaştıklarını ancak baskı ve zulme karşı olan duyarlılıkları nedeniyle bayramın mutlu geçmediğini ifade etti.

“TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ SERBEST BIRAK”

Özel, tutuklamaların devam ettiği ve birçok gencin haksız yere gözaltına alındığına değinerek, Erdoğan'a çağrıda bulundu: "Hizbullahçıları değil, Türkiye'nin geleceğini serbest bırak!" dedi.

“İŞKENCENİN AFFI DA ZAMAN AŞIMI DA OLMAZ”

Cezaevlerindeki kötü muameleye ve işkencelere de dikkat çeken Özel, suçlulara hesap sorulacağının altını çizdi. "Kötü muamelenin, işkencenin affı da zaman aşımı da olmaz" diyen Özel, bu tür uygulamalara imza atanların sorumluluğunu dile getirerek, sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.

“DURUMU İYİYE GİDİYOR”

Özel, Mahir Polat'ın sağlık durumu hakkında da bilgi verdi. Polat’ın sağlık durumunun iyiye gittiğini ancak cezaevi koşullarının onun sağlığını zorladığını belirterek, "Mahir Polat’ın sağlık durumu iyiye gidiyor ancak Mahir Polat’ın sağlık durumu cezaevi koşullarını kaldırmıyor"  dedi. 

CHP Lideri Özel’in yaptığı açıklamalarda öne çıkan başlıklar şu şekilde:

Bu zulme hazırlanan iktidar partisi ya da bloğu bileşenlerinin üyelerini, oy verenlerini, geçmişte onlara gönül verenleri en sıcak duygularla selamlıyoruz. Ama o Saray aklına, darbeye kalkışanlara, 15 milyon kişi tarafından püskürtülen darbecilere, ne bayramda, ne demokrasi sınırları içinde söylenecek söz bulamıyoruz.

Bu milletin bayramını zehir edenlere söylenecek uygun söz yoktur. Hak ettikleri sözler bayramlık ağzımızı açtığımızda söyleyeceğimiz sözlerdir. Hepsini bayramın sonrasına, onları rezil edeceğimiz, milletin de artık bunların yüzüne bakmayacağı bir sürece bırakıyoruz. Yalancı şahitlerle ceza peşindeler. Hak ettikleri sözleri bayram sonrası yasal düzeyde vereceğiz.

“BAYRAĞI İLK ÇEKMİŞ SANATÇIDIR”

Volkan Konak'ı sahnede geçirdiği kalp kriziyle Kıbrıs'ta kaybettik. Ailesine başsağlığı diliyoruz. İlk ayağa kalkan ilk başını kaldıran kişiydi. Bayrağı ilk çekmiş sanatçıdır. Sonra hukuk adalet be demokrasi için omuz omuza veren sanatçılar, imzaları vermeye başladığında, bu metne imza koyması için kendisini arayan arkadaşına, Volkan Konak, "Ben o metne imzamı değil, kalbini basarım" dedi. Acaba sanatçılardan çıt çıkacak mı derken, bu tweeti atan Konak'ı kaybettik. Acımız çok büyük. Yerini nasıl dolduracağız bilmiyoruz. Ama adını yaşatmak ve onun özlediği Türkiye'yi, gençlerle dost olan doğa ile hayvanlarla dost olan bir Türkiye'ye kavuşmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

“HİZBULLAH'I DEĞİL TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ SERBEST BIRAK”

'Her şey çok güzel olacak Berkay'ı ziyaret ettik. Moral bulduk. Koğuşlar ağzına kadar dolu. İtirazla serbest bırakılmaları, ilk duruşmaya kadar da içeride tutulmamaları gerektiğini düşünüyoruz. Bayramda Hizbullahçıları yetki kullanıp serbest bırakan Erdoğan'a, Türkiye'nin geçmişini karartan canilere değil Türkiye'nin geleceği aydınlansın diyen, hiçbirinin elinde kan olmayan gençleri Silivri'de tutmanın utancını, bunun ne kadar kötülük içeren ruh halinde olduğunu kendisine hatırlatıyoruz. Hizbullah'ı değil Türkiye'nin geleceğini serbest bırakması gerektiğini söylüyoruz.

“BU ÖĞRENCİLERE TERS KELEPÇE TAKILDI”

2 genç koymuşsunuz, geri kalan 47 kişi hepimizin dudaklarını uçuklatacak hükümlerle cezaevinde yatanlar. Bu olacak iş değildir. Oradaki gençleri bu psikoloji içinde tutmak doğrudan psikolojik işkencedir. Gerekli başvuruları yaptık, bir an önce sonuç alınmasını istiyoruz. Bu öğrencilere ters kelepçe takıldı, saatlerce ailelerinin bilmediği yerlerde tutuldu. 60 kişiye 4 şişe su veridi. Kötü muameleler, küfürler her bir öğrenci tarafından rapor edildi. Bunun saatlerini yerlerini biliyoruz. Rapor edilen yatırıp kafaya basmanın, surata tekme atmanın nerede kimler tarafından yapılmış olabileceğini biliyoruz.

“ÇORAP SÖKÜĞÜ GİBİ ORTAYA ÇIKACAK”

Bundan sonra anayasaya göre kanunsuz emri uygulamayıp yazılı isteme hakkını tüm emri uygulayanlara hatırlatıyorum. Geçmişte bunlara şahit olanlar, gerçekleri kapalı zarfa yazıp emanete alsınlar, o zaman siz kurtulacaksınız, bu çetenin yaptıkları çorap söküğü gibi ortaya çıkacak. Geçmişte önemli görevler yapmış yürütmüş kişilerin yönlendirmeleriyle üstünde olduğumuzu herkes bilsin. O enseye, surata basanın günü gelince gırtlağına hukuk basacak. Suç işlemeyen korkmasın. Gördüğünüz şahitlikleri unutmadan yazın kapalı zarfa yazın. Bu soruşturma seneye değilse öbür sene var. Bunun ucunu bırakan hesabını sormayan asla ve asla biz olmayacağız.

“HESAP SORACAĞIZ”

Kötü muameleye hukuk ceza verecek. Kötü muamelenin zaman aşımı ve affı olmaz. Kazanınca geçmişi unutmayacağız. İftiraları unutmayacağız, takip edeceğiz, hesap soracağız. Suça ortak olmayın, suçu ihbar etmek için bugünden yazın. Zarfı kapatın en güvendiğinize verin.

“SANDIKTAN GELEN MESAJI ANLADIK”

Türkiye'deki 35 ili ve o geceki veriye göre 412 belediyeyi kazandığımız önemli bir başarıdır. Sandıktan gelen mesajı anladık. Partili ayırmadan hizmet ettik. İstanbul'u kaybetmenin acısı içindeler. Bir santim bile eğilmeyiz, korkmayız.

“47 AY DAHA DAYANAMADILAR”

5 tane siyasi yasak istemi, 31 yıl önce verilen diplomanın iptal istemiyle, kamera şakası bile olamayacak adımları peş peşe attılar. 47 ay daha dayanamadılar. Yüzlerce polisle şafak vakti ailesiyle birlikte yaşadığı İBB'nin resmî konutunu basıp başkanımızı ve arkadaşlarını gözaltına aldılar. İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır şeklinde iman ettiği gerçeklik yüzünden rakibini ekarte edip kendisini yenebilecek herkesi ekarte edip kendisini yenebilecek bir adayla yarışmak hatta katılımın yüzde 40'lara indiği göstermelik bir seçimin öz hazırlığı şeklinde bir darbe yapmaya karar verdi.

GAZETECİYE ‘İMAMOĞLU TUTUKLANACAK’ MESAJI ATILDI

Cumhur İttifakı'ndan bir genel başkan yardımcısı, gazeteci Sinan Burhan'a, 'İmamoğlu bayramdan önce tutuklanacak' diye mesaj attı. Kim olduğunu biliyoruz.

İstanbul'u Maltepe'de eyleme, gücünü göstermeye davet ettik. Geçen sene televizyonlarda "İstanbul boş, mitingin iptali söz konusu" diyerek duyurdular. Bugün hep birlikte milyonlarda kişi Maltepe Meydanı'na aktı. Herkesin hedefi Maltepe Miting alanı olmuştur. Gençlerin coşkusu ve her yaştan İstanbullunun kararı İmamoğlu oldu. Çoğunluk İmamoğlu'nun arkasındadır. Arkalarında ne devlet ne millet vardır. Devletle millet yarışırsa millet kazanır. RTÜK'ten dışarıya halkın haber alma özgürlüğüne ateş açılmaktadır.

“DEVLET VE MİLLET YARIŞIRSA MİLLET KAZANIR”

Şimdi yandaş kanallar, kendi içlerinde üstünlüğün nasıl muhalefete geçtiğini ve bunun nasıl geri alınacağını düşünüyorlar. Gelecek Cumhurbaşkanı adayına darbe girişimi milletin çıplak elleriyle püskürtülmüştür. Arkalarında kimse yoktur. Ne devlet ne de millet vardır. Devlet ve millet yarışırsa millet kazanır. Devleti bir partinin emrine verenler, partiyi devletleştiremedikleri gibi devleti de partileştiremezler. O seçimler yapılana kadar devletteki herkese devlet adamı gibi çalışmak düşer.

“HER ADIMI BÜYÜK KARARLILIKLA ATACAĞIZ”

Bundan sonra CHP olarak attığımız her adımı bir öncekinden daha büyük kararlılıkla atacağız. Hiç kimse, şöyle bir şey düşünmesin "Güç ellerinde, devlet ellerinde" 19 Mart sabahı test ettiler millet cevabı verdi. Bugün son seçimlerde ikinci turda da olsa seçilmiş olmasına rağmen, milletten aldığı yetkiye rağmen millete sırtını dönenlerin, anketlerde yerlerde sürüklenenlerin milletin gönlünde bir karşılığı yoktur.

“BİR CUNTA YÖNETİMİDİR”

Avrupa'da kendi evinde demokrasicilik oynayıp Türkiye'de bir otokrasicilik oynayan vatandaş bu iktidarın değişeceğini bilecek. Bugünlerde sessiz kalan tüm dostlara, içeriden dışardan şunu söylüyorum; bu zor günlerde 18 yaşındaki çocuklarımıza, peşinden koştuğunuz İmamoğlu'na bunlar yapılıyorken siz bugün hangi tutumdaydınız dönüp bunlara bakacağız. Bugünkü iktidar otokrasiye mahkum olmuş bir cunta yönetimidir. Aha orada duruyor. İsteyen ilişki kursun, isteyen oyun planını ona göre kursun.