Paketli gıdalardaki tatlandırıcılar pıhtılaşma riskini artırıyor
Ksilitol adlı tatlandırıcının kandaki pıhtılaşma oranını yüzde 50 artırıyor.
Bilim insanları tarafından yapılan araştırmalarda, ksilitol adlı düşük kalorili yapay tatlandırıcının kandaki pıhtılaştırmayı artırarak, kalp krizi, kalp yetmezliği, beyne pıhtı atması ve felç gibi kritik sağlık sorunlarına yol açabileceği ortaya koyuldu.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Altan Kocaman, tatlandırıcıların hem sentetik hem de doğal olarak kullanılabildiğini ifade etti.
Kocaman, ksilitol üzerinde yapılan çalışmalarda bu tatlandırıcının kardiyovasküler hastalıklara yönelik sebep-sonuç ilişkisinin incelendiğini kaydetti. Çalışmada ilk olarak mikroskop altında yapay tanlandırıcı olan ksilitolün trombositleri aktive edip etmediğinin kontrol edildiğini aktaran Prof. Dr. Kocaman, 'Bizim kan damarlarının içerisindeki pıhtılaşmanın başrolünde trombositler var. Görmüşler ki invitro olarak kan mikroskop altında bu trombositler aktive oluyor' dedi.
'NEREDEYSE TÜM GIDA SANAYİSİ TARAFINDAN KULLANILIYOR'
Kocaman, ksilitol adlı yapay tatlandırıcının şu an neredeyse tüm gıda sanayisi tarafından kullanılan bir tatlandırıcı olduğunu belirtti.
'Bu yapay ve doğal olanların bir kısmı zaten vücutta yapılabiliyor' diyen Kocaman, sözlerine şöyle devam etti: 'Bunları gıda olarak aldığınızda normalde vücutta olanın tam bin katı, kanda dolaşıyor. O kanda dolaşan miktarların trombositleri aktive edip etmediği de kontrol edilmiş. Maalesef bu da aktive ediliyor. Siz bir tane tatlı yediğinizde bu gıda tatlandırıcıları içeren kanınızda normalin bin katına ulaşıyor ve bunları günde birden fazla tüketenlerle, bir kere tüketenler arasında da trombositin aktivasyon düzeyleri de farklı. 3-4 kere tükettiğinizde kanda daha da yükseliyorlar ve o anda kanın pıhtılaşma riskini artırıyorlar. Görmüşler ki bu teori, bir laboratuvarda insan kanında da birbiriyle örtüşüyor. Bir tane tatlandırıcı aldığınızda kalp krizi sizde de olacak diye bir şey söylemiyoruz; fakat, 2 bin kişide karşılaştırdığınızda bunların içerisinde bazılarının zaten trombositlerin pıhtılaşmaya eğilimi var. Üstüne bir de bunu eklediğiniz zaman işte bu kardiyovasküler olaylarının arttığını istatistiksel olarak da görüyoruz. 1.5 kat olduğunu görürsek yüzde 50’lik bir artıştan bahsetmiş oluruz.'
HABER MERKEZİ