Plastik cerrahlar yeni yönetmelikten endişeli: İşte getireceği riskler
Yeni yönetmelik estetik işlemleri hangi hekimlere açıyor? Plastik cerrahlar neden hasta güvenliği konusunda endişeli? Bu düzenleme tıp eğitimini nasıl etkileyebilir? Sağlık turizmi bu değişiklikten nasıl etkilenir? Sağlık Bakanlığı'ndan ne gibi adımlar bekleniyor?
Resmi Gazete’de 07 Ocak 2025 tarih ve 32775 sayı ile yayımlanan “Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği tarafından ciddi eleştirilerle karşılandı. Yapılan düzenlemelerin hem mesleki sınırları belirsizleştirerek uzmanlar arasında endişeye yol açtığı hem de halk sağlığını riske attığı iddia ediliyor.
KİMLERE YETKİ VERİLECEK?
Yeni yönetmelikle, daha önce sınırlı uzmanların yapabildiği estetik işlemler, artık "eğitim müfredatları ve sertifika ile edinilmiş yetkinlikleri kapsamında diğer hekimler tarafından da" uygulanabilecek. Plastik cerrahi uzmanları, dermatologlar ve Bakanlık onaylı medikal estetik sertifikası bulunan hekimlerin yetki alanının genişletilmesi, mesleki sınırların bulanıklaşmasına neden oldu.
HASTA GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE Mİ?
Dernek, bu düzenlemenin hasta güvenliği açısından ciddi riskler taşıdığını ifade ediyor. Yetkin olmayan hekimlerin estetik işlemler yapmasının komplikasyon oranlarını artıracağı ve halk sağlığını tehlikeye atacağı belirtiliyor.
TIP EĞİTİMİ VE MESLEKİ STANDARTLAR TEHDİT ALTINDA
Ayrıca, bu değişikliklerin tıp ve asistan eğitimini olumsuz etkileyeceği, nitelikli hekim yetiştirilmesini zora sokacağı kaydedildi. Tıp öğrencileri ve asistanlar, estetik işlemlerın cazibesine kapılarak diğer branşlara yönelimlerini azaltabilir.
SAĞLIK TURİZMİ VE ÜLKE PRESTİJİ
Türkiye'nin sağlık turizminde elde ettiği itibarın bu düzenleme ile zedelenebileceği de vurgulanıyor. Artan komplikasyon vakalarının, ülkenin uluslararası güvenilirliğini olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor.
SAĞLIK BAKANLIĞI'NA ÇAĞRI
Dernek, Sağlık Bakanlığı'na, bu düzenlemeyi yeniden değerlendirme ve ilgili uzmanlık dernekleriyle istişare yapma çağrısında bulundu. Bilimsel ve etik değerlerin öncelendiği bir yaklaşım talep ediliyor.