Rekabet ederken yeşil de korunacak
EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği, Karbon Gözüyle Enerji Yönetim Sistemleri'ni değerlendirmeye aldı. Uluslararası standartlara uygun...
EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği, Karbon Gözüyle Enerji Yönetim Sistemleri’ni değerlendirmeye aldı. Uluslararası standartlara uygun bir enerji yönetim sisteminin yarının rekabetçi ve yeşil ekonomik düzeninde yaratacağı avantajları masaya yatıran STK, Onur Enerji Teknik Müdürü ve Yönetici Ortağı, ENSİA Yönetim Kurulu Üyesi Onur Günduru’nun katılımıyla konuyu iş dünyasının tartışmasına açtı. EGİAD Dernek Merkezinde gerçekleşen etkinliğe, EGİAD’lı sanayiciler katılım gösterdi.
Sanayi ve Sürdürülebilirlik Komisyonu tarafından düzenlene seminerde; AB Yeşil Mutabakatı, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve Sürdürülebilirlik kavramı ışığında yeşil bir geleceğe nasıl hazırlanmamız gerektiğine dair yaklaşımlar tartışıldı. Karbondioksit ve benzeri sera gazlarının en büyük kaynağı olan enerjiyi nasıl en iyi şekilde yönetebileceklerini konuşan iş dünyası, bu konudaki uluslararası standart olan ISO 50001’in işletmelerinde nasıl etkin biçimde uygulanabileceğine ilişkin ipuçları yakaladı. Bu uygulamaların işyerlerine ne gibi getirileri olacağını, yeşile doğru dönerken rekabet gücünü nasıl arttırabileceklerinin tartışıldığı toplantıya EGİAD Başkan Vekili Erkan Karacar ev sahipliği yaptı.
AB’YE İHRACAT
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Karacar, enerji yönetiminin, karbon yönetimi ile doğrudan ilişkili olduğunu ve birbirini destekleyen süreçlere sahip olduğunu hatırlattı. Karacar, bu kapsamda yapılan çalışmaların aynı zamanda karbon yönetimi çalışmalarını destekleyeceğini ifade ederek, “EGİAD olarak yaptığımız ve ana temasını aslında sürdürülebilirlik kavramının oluşturduğu çalışmalar neticesinde stratejik bir yaklaşımla Yeşil Mutabakat’ın, Türkiye’nin düşük karbonlu üretimi desteklemesini ve bu şekilde yüksek karbonlu ülkelere göre avantajlı konuma gelerek, AB ülkelerine yaptığı ihracatta pazar payını artırmasını sağlayabileceğini tartışmıştık. Hızlı sanayileşmeyle yıllar içinde, sera gazı emisyonlarının büyük ölçüde artması ve bu gazlar içinde karbondioksitin en yüksek orana sahip olması karbon ayak izinin moda bir kavram değil, bir gerçeklik olduğunu ortaya koymuştur. Bu doğrultuda enerji yönetimi ve karbon ayak izi konusunda farklı çalışmalar dinledik. Bu iki kavramı birbirleriyle olan ilişkileri kapsamında incelemek çok önemli. ISO 50001 standardının da ele alındığı bir gündem oluşturmak istedik. Yeşili korurken rekabet gücümüzü nasıl arttırabiliriz sorusuna cevaplar bulacağımızı umuyorum. EGİAD olarak bölgemizde karbon ayak izi konusu ile ilgili farkındalığın artmasının sanayicilerimize güç katacağına inanıyoruz” dedi.
2 KAT İHTİYAÇ
2050 yılına kadar, Dünya’daki enerji ihtiyacının 2 katına çıkacağı ve nüfusunun da % 46 artacağının öngörüldüğü etkinlikte, küresel sıcaklık artışını 2’de sınırlayabilmemiz için Sera Gazı salınımının % 50 oranında düşürülmüş olması gerektiği vurgulandı.Enerji ihtiyacı artarken, atmosfere salınan Sera Gaz’larını azaltmanın zorunlu olduğu ifade edilerek, enerji üretiminde kaynak olarak kullanılan fosil yakıtların artık yerini yenilenebilir doğal kaynaklara bırakmak zorunda olduğu belirtildi.
1 TRİLYON EURO
Onur Enerji Teknik Müdürü ve Yönetici Ortağı, ENSİA Yönetim Kurulu Üyesi Onur Günduru ise, Enerji verimliliğinin daha az enerji ile aynı çıktıyı üretebilmekte olduğunu belirterek, “Enerji verimliliği, ürün veya hizmetin kalitesi ve adedi değişmeden daha az enerji kullanmanın anahtarıdır ve israfı ortadan kaldırmakta. Tasarruftan bu şekilde ayrışır. Çünkü çıktıyı azaltarak da tasarruf yapılabilir. % 70’ten fazla sera gazı salımı enerji kaynaklıdır. Bu nedenle, iklim değişikliğine karşı mücadelede en önemli silahlarımızdan birisi enerji verimliliğidir. Enerjinin verimli kullanımı aynı zamanda su kaynaklarına duyulan ihtiyacın azalması, bakım ihtiyaçlarının azalması ve iş güvenliğinin artması gibi enerji dışı faydalar da sağlar. Enerji verimliliği çalışmaları ile enerji kaynaklı karbon salımı azaltılabilir, enerji faturaları düşürülebilir, şirket karlılığı arttırılarak rekabet gücü yukarı taşınabilir. AB Yeşil Mutabakatı’nın uygulanması için 10 yıllık bütçelenmiş olan 1 trilyon Euro çok sayıda temiz enerji yatırımına ve girişimine kaynak sağlayabilecek durumdadır. Kurum içi liderlerin ve girişimcilerin bu fırsatlara kayıtsız kalmaması gereklidir. Enerji verimli bir geleceğe kavuşmak için bugün itibariyle çalışmalara başlanmalıdır” dedi.
Haber Bülteni