Sanlı: Araştırarak, çok okumalıyız
Şair ve inceleme yazarı Canan Gürtunca Sanlı ile gerçekleştirdiğimiz sohbette, inceleme sanatının detaylarını ele aldık. Anlam...
Şair ve inceleme yazarı Canan Gürtunca Sanlı ile gerçekleştirdiğimiz sohbette, inceleme sanatının detaylarını ele aldık. Anlam sanatları üzerine çalışmanın, ustaların şiir üzerine yazıldığı inceleme ve deneme kitaplarını okuyarak, irdelemenin şart olduğunu ifade eden Sanlı, “Araştırarak çok okumayı tavsiye ediyorum” dedi.
Tuğçe Yerdelen: Sizi Yeni İzmir gazetesi okurları adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Şiirle yolculuğunuz nasıl başladı, biraz anlatır mısınız? İlk şiir yazdığınızda kime okudunuz ve okuduğunuz kişinin yorumları ne oldu?
Canan Gürtunca Sanlı: Merhaba! Sevgiyle teşekkür ediyorum. Şiir kendimi ifade ettiğim, yaşamımı anlamlandıran, yaşamdaki boşluğumu dolduran bir unsur. Yaşamımda okul yıllarım da dahil edebiyat ve şiir ilgi alanımdaydı. Lise yıllarında kompozisyon yazmayı çok seviyordum. Edebiyat öğretmenim özel günlere ait konularla ilgili kompozisyon yazmamı, sunum yapmamı isterdi. Ödevime heyecanla, ilgiyle sarılırdım. Sunumumu yerine getirirdim. Edebiyat öğretmenimin adı Tasvire Boran’dı. Saygıyla, sevgiyle anıyorum. Ruhu şad olsun. Şiir yazmaya 2001 yılında başladım. Beni yazmaya iten etken duygularım oldu. İlk şiirimin adı “Sızı”ydı. Yazdığım şiir duygularımı yansıtıyordu. Şiirimi ilk olarak eşim Necdet Sanlı’ya okudum. Eşim, müzikle ilgileniyordu, gitar çaldığı için bana hemen bir teklifte bulundu. “Sızı” adlı şiiri bestelemek istediğini söyledi. Sonrasında “Sızı” şiirimi, müzik, gitar eşliğinde dost toplantılarında söylemeye başladım. Hemen bir başka anımı da eklemek isterim: Eşim ayrıca resim çalışmalarıyla da uğraşıyordu. Ayvalık’ta Ayvalık konuları ile ilgili yağlı boya resim sergisi açmaya karar vermiştik. Ben de Ayvalık’la ilgili yazdığım bir iki şiirimi tabloların arasında sergilemek istedim. Böylece ilk şiirlerimden bir ikisi resim sergisinde yer almıştı. Bu da şiir anılarıma eklenmiş oldu. Şiir yazmamı ilk destekleyen kişi eşim ve beraberinde yakın görüştüğümüz dostlarımız oldu. Şiir yazmaya devam ettim. Duygularımı sözcüklerle buluşturuyor, kendimi sağaltıyordum. Devamlı yazıyordum. Ayvalık gazetelerinde, bazı gazetelerin şiir köşelerinde şiirlerim yayımlanıyordu. Ancak şiirin, şiir yazmanın kolay olmadığının bilincindeydim. Şiir sadece duygu değildi. Yazdığım şiirlerin kalitesi neydi, şiirin hakkını veriyor muydum, bu konuda kendimi sorguluyordum. Karşıyaka’da oturuyordum. Çevrede şiir, edebiyat alanında çalışmalar yapılıyor mu? Kurs, atölye gibi kurumlar var mı diye araştırıyordum. Derken bir gün internette Karşıyaka Belediyesinde, Veysel Çolak yöneticiliğinde Şiir Atölyesi’nin olduğunu gördüm. Bildiride cumartesi günleri saat 14.00- 16.00 arasında eğitimin olduğu, atölyenin herkese açık olduğu belirtiliyordu. Yıl- 2016, atölye olduğunu öğrendiğim o ilk cumartesi Veysel Çolak hocanın derslerine katıldım. O gündür, bugündür Şiir Atölyesi katılımcısıyım. Esas şiir serüvenim atölyede başladı. Şiire giden yolum aydınlandı. Şiir konusunda bilinçlenmeye, öğrenmeye başladım. Atölye çalışmalarının büyük yararını gördüm. Şiiri bilinçli sevmeye başladım. Şubat 2020’ de Şiiri Özlüyorum Kitaplığından “Sen Bende Yoksan” adlı şiir kitabım ve Ağustos 2022’de Akdoğan Yayınevinden “Şiirin Kalbi Bir Şair: Veysel Çolak” adlı inceleme kitabım çıktı. Şiir serüvenim devam ediyor. Daha yolun başındayım. Bu konuda öğrenerek kendimi geliştirmeye çaba harcıyor, verimli olmak için çalışıyorum.
“YANLIŞ YAPMAKTAN KORKMADIM”
Tuğçe Yerdelen: Aynı zamanda yaptığınız incelemeler ile öne çıkıyorsunuz, inceleme yapmaya nasıl başladınız? Öykü, şiir, roman, deneme türlerinin yanında inceleme çok fazla bilinmeyen bir dal, neden incelemeye yöneldiniz?
Canan Gürtunca Sanlı: Şiir Atölyesi çalışmalarımızda Veysel Çolak hocanın söylemlerinde dikkate aldığım bir sözünü aktarmak isterim hemen: “Önemli olan sadece şiir yazmak değil, şiir ve şiir kitapları üzerine inceleme yazıları yazmanız, çalışmanız gerekiyor.” gibi sözleri beni düşündürüyordu. Veysel Çolak, kendi şiir yaşamından kesitleri de anlatarak bizleri doğru yolda ilerlememiz için yönlendiriyordu. Şiir sanatını özümsemeye başladıkça, şiir üzerine düşünce, inceleme kitaplarını da okumaya başladım. Yazı yazmak okumanın, araştırmanın, düşünmenin sonucunda gerçekleşiyor. Bu konuda cesaretli olmam da yazı yazmamı sağladı. Yanlış yapmaktan korkmadım. Yanlış yapmadan doğruyu bulamazsınız. Şiir düşünürü, şair Veysel Çolak ustanın şiir üzerine deneme, inceleme, düşünce kitapları da bana yol gösterdi. Atölye çalışmalarında hocanın önerdiği bazı projelere atölye arkadaşlarımızla katılmanın yararları fazlasıyla önemli. Bu ortak çalışmalar Akdoğan Yayınevinde kitaplaştı. “Usta Şairlerin Poetikaları Üzerine Söyleşiler”(2021), “Kentin Şiir Kıyısı”(2021), “Veysel Çolak, Şiir Diye Bir Kelime”(2022), “Bir Şiir Sonsuz Algı”(2022) adlı kitaplar edebiyata kazandırıldı. Şiirlerin diliyle söyleşmek, sözcüklerin dünyasına girmek çok heyecan vericiydi. Şimdiye kadar bazı şair, yazın dostlarımızın da şiir kitaplarıyla buluşup, şiirlerinin diliyle birlikte yolculuklara çıktım. İzlenimlerimi, düşündüklerimi, yorumlarımı çeşitli edebiyat dergilerinde dile getirdim. Şiir okumak, şiir kitapları üzerine kafa yormak, sözcüklerin dilinde söyleşerek gecemi, gündüzüme katarak değerlendirmelerimi yazıya dökmek bir tutku haline geldiğini söylersem inanın abartmamış olurum. Şiirlerin dilinde sözcüklerle söyleşmeyi bir oyun haline getirdim adeta. Bu oyunda şaşırtmalar, karşıtlıklar, bilmeceler, sorular, belirsizlikler, heyecanlı bekleyişler, mesajlar ve ilginç yanıtlar var. Yaşamımın en anlamlı oyunu şiirlerin dilindeki çağrışımları anlamaya çalışmak, bir bilmece gibi çözmek, gizlerine ulaşmaktı.
Tuğçe Yerdelen: Kaleme aldığınız incelemelerde unutamadığınız bir anınızı paylaşır mısınız?
Canan Gürtunca Sanlı: Şiir atölyesinde çalışmalarımız devam ediyordu. Şiir kitapları üzerine düşünüyor, kendimce çalışmalar yapıyordum. Yaptığım çalışmalar dergilerde yayımlanmaya başlamıştı. Kaleme aldığım benim için önem taşıyan şiir üzerine yaptığım çalışmamla ilgili değerli bir anımı paylaşmak isterim: Yine bir gün evde şiir incelemeleri üzerine düşünürken, Veysel Çolak hocamızın Mart 2019’ da Hayal yayınlarından çıkan “Kalbim Taraf Tutuyor” adlı kitabını irdelemeye, çözümlemeye çalıştım. Kendime verdiğim bir ödevdi bu. Bitirdikten sonra çıktısını alıp, büyük bir cesaretle atölyede Veysel Çolak hocama teslim ettim. Ertesi hafta hocam, benim yazdığım yazıyı önemsediğini, beğendiğini belirtti. Bu benim için çok değerli bir andı. Hocamın, yazımı beğenmesi beni çok mutlu etti. Kendime olan güvenimi arttırdı. Veysel Çolak hoca bunun üzerine bana bir ödev verdi. Şair, yazar Sabahattin Kudret Aksal’ın sanatını, şiir anlayışını çalışmamı, yazmamı söyledi. Ben de yine büyük bir heyecanla bu ödevimi yapmaya çalıştım. Hatta bu ödevin bana şöyle bir yararı oldu: Seçkin Zengin’in hazırladığı “Şairime Mektuplar-1” adlı ortak kitapta “Sabahattin Kudret Aksal’a Mektup” başlıklı yazımla yer aldım.
SONSUZLUĞUN RÜYASI
Kırılgan taş yerinde ağır
bakma sarsılan havaya
gergin elleri pamuk yüreğinde.
Gözleri takip eder uçuşan serçeleri
telaşlı kovgun ovada
ağaçların yelpazesi genişler
toplanır sürüler her baş ayrı yolda.
Aydınlık mı, karanlık mı yönler / bilinmez
sezgim yanıltır bazen/ doğruyu seçemem
aynadır yüreğim / yansır duvara
duvar küt/ geri teper/ çözemem.
Umarsız rüzgâr kırar dalı/ aldırmaz
burnu havada yüzü yerde
etrafı kalabalık elleri yalnız
bakar sorgulamadığı yazıya
aldanır usuna!
Haydi! Herkes girsin kol kola
geniş yollar dar soluklu
benim ellerim kendimde
sımsıkı sarılır çıplak ruhuma
sonsuzluğun rüyasında/ nereye kadar!
Ağustos 2022/ Ayvalık
Tuğçe Yerdelen: Sizin gibi inceleme yapacak olanlara neler tavsiye edersiniz?
Canan Gürtunca Sanlı: Şiir sanatını özümseyerek, anlam sanatları üzerine çalışmanın, ustaların şiir üzerine yazılmış değerli inceleme, deneme kitaplarını okumanın, şiir üzerine fazlasıyla düşünmenin, irdelemenin yararlı olacağını düşünüyorum. Araştırarak çok okumalarını naçizane tavsiye ediyorum.
Tuğçe Yerdelen: “Şiirin Kalbi Bir Şair: Veysel Çolak” isimli kitabınız raflarda yerini aldı, kitabınızı okuyuculara sunmaya nasıl karar verdiğiniz? Şair, yazar Veysel Çolak gibi bilinen ve saygı duyulan duayen bir isim hakkında kitap çıkmak, size neler hissettirdi, zorlandınız mı?
Canan Gürtunca Sanlı: Güzel ve heyecan verici bir soru. Değerli Ustam Veysel Çolak’ ın öğrencisi olmak mutluluk ve gurur verici. Veysel Çolak ustamızın şiirleri ayrı bir değer. O’nun şiir kitaplarını, şiir üzerine yazılmış yapıtlarını okumak, rafa kaldırmak gibi bir lüks yok. O kitapları tekrar tekrar okumak için hep elinizin altında olması gerekiyor. Kitaplarındaki şiirlerin içine girdiğiniz zaman düşünüyor, sorguluyor, bütünleşiyorsunuz. Ve anlıyorsunuz ki hocanın kitaplarını irdeledikçe, şiirlerinin gizine ulaştıkça şiirin yolu da aydınlanıyor. Veysel Çolak’ın ilk olarak “Kalbim Taraf Tutuyor”şiir kitabı üzerine yazdım. Bu çalışma beni gönendirdi. Ve devamı geldi. Kitapları üzerine yazdığım yazıları dergilere gönderiyordum. Heyecanla dergide yayımlanmasını bekliyordum. Şimdiye kadar yazdığım bütün yazılarım dergilerde yayımlandı. Çalışmalarım biriktikçe çoğaldım. Birikimlerimin bir kitapta toplanması gerektiğini düşünmeye başladım. Gerçekten bu girişimim büyük bir cesaret işiydi. Şiir düşünürü, eleştirmen bir şairin kitapları üzerine inceleme, değerlendirme kitabı çıkarmak çok zor karar verilecek bir durumdu. Cesaretimi topladım. Kendime inanmayı seçtim. “Shebelived. Shecouldsoshedid.”( O inandı. Yapabilirdi. Öyle yaptı.) Çalışmak, emek vermek inancımı fazlalaştırdı. Çalışmanın yararı bir ışık gibi yansıyordu bana. İstedim ki bu ışık sadece bana yansımasın. Bölüştükçe çoğalsın şiirden payını alan, şiirle ilgilenen bireylere de yansısın. Şiirin umudu, şiirin gücü yaşamı sarmalasın düşüncesiyle; heyecanla, mutlulukla, gururla “Şiirin Kalbi Bir Şair: Veysel Çolak” kitabını çıkardım.
“ÜZGÜNÜM, ŞİDDETLE KINIYORUM”
Tuğçe Yerdelen: Geçtiğimiz günlerde “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nü kutladık. Yurdumuzun dört bir köşesinde kadına yönelik şiddete karşı etkinlikler yapıldı, siz bir kadın şair olarak kadına şiddeti nasıl değerlendiriyoruz? Kadına şiddet, şiirle ve sanatın iyileştirici gücüyle azalabilir mi?
Canan Gürtunca Sanlı: Maalesef dünyanın her yerinde kadına şiddet olaylarını duyuyor, izliyor, şahit oluyoruz. Son aylarda toplumları derinden etkileyen İran- Tahran’da yaşan vahim olay olan 16 Eylül 2022’ de yaşamını yitiren 22 yaşında genç bir kadın olan Mahsa Amini’dir. 22 yaşında genç bir kadın olan Mahsa Amini’nin İran hükümetinin dini ahlak polisi Rehberlik Devriyesi tarafından, başörtüsü takmadığı için tutuklanması ve sonrasında şüpheli ölümü uluslararası kamuda büyük yankılar yarattı. Ülkemizde, diğer ülkelerde, İran’da Mahsa Amini için yapılan protestolar bu vahim olaylara ne kadar yanıt olacaktır? Yaşadığımız müddetçe sorular, sorgulamalar, yüzleşmeler sürecek. Bu ve buna benzer olaylar hangi nedenden olursa olsun toplumları derinden etkileyen, yaralayan olgular… Ülkemizde ve dünyada yaşanan kadına şiddet olayları sadece gelişmemiş ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de görülüyor maalesef. Her gün dünyada, ülkemizde eşzamanlı yaşanan kadınlara karşı zulüm, şiddet olayları devam etmekte bilindiği gibi. Üzgünüm, şiddetle kınıyorum. Toplumsal, bireysel, sosyal bir yara olan kadına yönelik şiddete karşı uğraşları, bu konuda yapılan etkinlikleri çok önemsiyorum. Mücadele olmadan hiçbir sonuca varılamaz. Ülkemizde bu konuda çalışmaların, eğitim kurumlarının güçlenmesi, insanların bilinçlenmesi için seminerlerin düzenlenmesi, kampanyaların çok sık aralıklarla gündeme gelmesi gerekiyor. Bu konuda yapılan çalışmalar ne kadar yeterli oluyor bilmiyorum. Şu var ki geçmişten bu yana daha ciddi çalışmaların, duyarlılıkların arttığı görülüyor. Bu da sevindirici. Toplumsal, bireysel kaygıların azalması dileğiyle hep.
“SANAT TOPLUMLARIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜDÜR”
Sanat toplumların iyileştirici gücüdür. Ancak toplumsal, bireysel farkındalık, bilinç; sanatla, şiirle buluşmayı sağlayabilir. Toplumun sanatla, şiirle buluşmasını sağlamak için sosyal, kültürel, sanatsal çalışmaların özellikle belediyeler, devlete ait kurumlar tarafından desteklenmesi, yönlendirilmesi gerekiyor. Evet, şiirin, sanatın iyileştirici, onarıcı gücüne inanıyorum. Ancak farkındalık yaratmak şart.
Tuğçe Yerdelen: Kadın şair olmanın avantajlarını ya da dezavantajlarını yaşıyor musunuz?
Canan Gürtunca Sanlı: Kadın şair olmanın avantajlarını ya da dezavantajları gibi olguları yaşamıyorum. Böyle bir soru sorulduğuna göre bu olguları yaşayanlar olmalı. Bunun da yaşanan yer ve çevreye bağlı nedenler olduğunu düşünüyorum. Kimi muhafazakar düşüncelerin, görüşlerin olduğu yerlerde kadın; şair olmanın sıkıntılarını yaşayabilir, kendini ifade etmekte zorlanabilir. Yine sadece “kadın” olmanın zorluklarıyla maalesef.
Canan Gürtunca Sanlı Kimdir?
03.09.1959 yılında Ayvalık’ta doğdu. İlkokulu, Ayvalık Cumhuriyet İlkokulu’nda, ortaokul ve liseyi Ayvalık Lisesi’nde bitirdi. Okul yıllarında edebiyatla ilgisi yoğundu. 1977-1982 yıllarında Ayvalık ilkokullarında vekil öğretmenlik yaptı. 1982 yılında evlenip, eşi ile 8 yıl kadar İstanbul’da yaşamını sürdürdü. İki çocuk sahibidir.1990 yılında eşinin iş münasebetiyle ailesiyle İzmir’e yerleşti. Bu arada eşiyle mobilya mağazası açıp 15 yıl kadar ticaretin, kendi işinin içinde yer aldı. Emeklidir. Yaşadığı yıllar içinde sürekli şiirle, edebiyatla olan ilgisi yoğun olup şiir yazmayı sürdürdü. 2016 yılında Karşıyaka Belediyesi Veysel Çolak yönetiminde Şiir Atölyesi’ne katılır. Şiirleri ve şiir üzerine inceleme yazıları Silgi, Şiiristan, Dikili Ekin, Şiir Sarnıcı, Kara Kedi, Artemis, Nif Sanat, Ekin Sanat, Şiiri Özlüyorum, Gökkuşağı, Kasabadan Esinti, Çini Kitap, Eliz Edebiyat, Hayal, Yaşam Sanat, Sarmal Çevrim, Deliler Teknesi, Edebiyat Nöbeti, Cüneyne Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi gibi dergilerde yayımlandı. Şiiri Özlüyorum Kitaplığı,Gülmat yayınlarından Şubat 2020’ de “Sen Bende Yoksan” adlı şiir kitabı, Akdoğan Yayınevinden, Ağustos 2022’ de “Şiirin Kalbi Bir Şair: Veysel Çolak” adlı inceleme kitabı çıktı.