Seçim güvenliği nedir?
Türkiye 14 Mayıs tarihinde Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’ne gidecek. Uzun yıllardır Türkiye'de seçim güvenliği ilgili önemli soru işaretleri ve tartışmalar yer almakta. Peki, seçim güvenliği nedir? Nerede başlar ve nerede biter?
Dünyada seçim güvenliği denildiğinde ilk akla gelenler: Seçimlerin adil ve özgür olması. Siyaset bilimci Robert Dahl, “çoğulcu demokrasi formülünde de özgür ve adil seçimler yer aldığını” vurgulamakta. Bu kapsamda, seçimlerin güvenli olarak gerçekleştirilebilmesi için gerekli olanlar şu şekilde:
- Gizli oy ilkesi
- Açık tasnif ilkesi
- Basın ve örgütlenme özgürlüğü
- Seçmen kütüklerinin şeffaflığı
- Vatandaşların ödedikleri vergilerle kamu kaynaklarının eşit dağıtılması
Son 20 yılda siyasi partiler ve seçimlerle ilgili mevzuat birçok kez değişti. Uzmanlara göre, seçim güvenliği kaygınlarının arkasında söz konusu değişikliklerden bazıları ve demokratik kurumlara güvenin aşınması bulunmakta.
2008 yılında seçmen kütüklerine esas olacak bilgilerin Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden belirlenmesi esasına geçildi. Şu an bu veriler Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’nden geliyor. Burası da İçişleri Bakanlığı’na bağlı. Uzmanlar aynı zamanda 2010 yılında seçim kanununda gerçekleştirilen değişikliklerden özellikle YSK toplantılarına siyasal parti temsilcilerinin de katılması durumuna yönelik eleştirilerde bulunmakta. Bu durumun; seçimin dürüstlüğünü, doğruluğunu ve yargısal güvence altında gerçekleştirilmesi kararına aykırı bir süreç olduğu dile getirilmekte.
Seçim kanunu son olarak, Nisan 2022’de yeniden değişti. Seçim kurullarında görevli olan hakimler artık kıdem esasına göre değil, sınıf esasına göre, kura yoluyla belirlenecek. Bu durum, iktidar değişikliğini mümkün kılan tercihi tamamen ortadan kaldıran bir değişiklik konumunda yer almakta. Aynı zamanda, söz konusu yasayla cumhurbaşkanı seçim yasaklarından muaf hale geldi. Bu açıdan, cumhurbaşkanı seçim sürecinde makam araçlarını kullanabilecek, resmi tören ve açılışlara katılabilecek, devlet imkanlarıyla yemekler verebilecek. Muhalefet bu değişikliği anayasa mahkemesine götürdü ancak iptal kararı çıkmadı.
Seçim öncesinde seçmen kütükleri hakkında da soru işaretleri var. Kaç kişiye, nasıl TC kimlik numarası verildiği şeffaf değil. Herhangi bir adreste görünmeyen seçmenler denetlenemiyor. Türkiye 2023 seçimlerine söz konusu kaygılarla giriyor. Seçimlerin ne kadar adil ve özgür olacağı tartışmalı.
İktidar seçim güvenliğinin her zamankinden iyi olduğunu ifade ederken, Altılı Masa ilk toplantısını seçim güvenliği üzerine kurmuştu ve seçimlere iyi hazırlanıldığını vurguluyorlar.
Vatandaşlar bu süreçte neler yapmalı?
Uzmanlar, seçim güvenliğinin toplumsal bir mesele olduğunu vurgulamakta. Bu bağlamda, toplumun el birliğiyle seçim güvenliğine sahip çıkması halinde ancak seçimin yüzde 100 güvenli olacağını ifade etmek gerekli. Bu açıdan, vatandaşların hep birlikte sandıklara gitmeleri gerekmekte. 2023 seçimlerinde tüm siyasi partilerin, adayların ve seçmenlerin anayasadaki güvenceleri ve hukukun genel kurallarına sahip çıkmaları önem taşımakta.
Haber Merkezi