• Haberler
  • Gündem
  • Seferihisar’daki depremzedeler zorla yerlerinden çıkartılıyor

Seferihisar’daki depremzedeler zorla yerlerinden çıkartılıyor

Yeni İzmir Gazetesi’nden Şaha Çimen’in haberine göre,  6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremden sonra yıkılan 11 ilin...

Seferihisar’daki depremzedeler zorla yerlerinden çıkartılıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yeni İzmir Gazetesi’nden Şaha Çimen’in haberine göre,  6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremden sonra yıkılan 11 ilin hayatta kalan sakinleri kendi yaşadıkları şehrin yıkıntıları altından başka şehirlere göç etmek durumunda kalmıştı. Başka şehirlere yerleştirilen depremzede vatandaşlara son derece iyi imkânlarla bakılıyordu. Ancak işin için yüzünü anlatan depremzede vatandaşlar, gittikleri yerlerde mülteci muamelesi gördüklerini, çevreden geçen insanların kötü laflarına maruz kaldıklarını ve en önemlisi yerleştirildikleri sosyal tesislerde kendilerine mobing uygulanarak tesislerden çıkarılmak istendiklerini anlattı.

Seferihisar Doğanbey’de de bulunan devlete ait sosyal tesislere yerleştirilen depremzedeler şimdi kendilerine uygulanan psikolojik baskıyla şehirlerine veya Kredi Yurtlar Kurumu’na ait binalara gönderilmeye çalışılıyor.

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Doğanbey Dinlenme Tesisleri’nde kalan depremzedeler, burada iş bulduklarını, iyi kötü bir düzen kurduklarını söyleyerek buradan ayrılmak istemediklerini bir süre daha burada kalmak istediklerini anlattılar.

“KONTEYNERLER HAZIR”

Malatya’da kalacak yer bulamadığı için İzmir’e gelmek mecburiyetinde kaldığını söyleyen bir depremzede, “Devlet bize konteynerlere geçebilirsiniz diyor. Buradakiler sizi KYK yurtlarına götüreceğiz, diyor.  Biz sizi mağdur etmeyeceğiz deniliyor. Ama bir yerden bir yere sürüklenmek de bir mağduriyet. Ben Malatya’dan buraya 19 saate geldim. 2,5 ay ben Malatya’da kaldım. Çıkmadım kendi şehrimden. Gidecek bir yerim sığınacak bir yerim yoktu. Ben 42 yaşındayım. 42 yıldır bu devlete vergi veriyorum. Benim 40 yılda bir kere devlete işim düştü. İki yetim çocuğum var benim. Eşim yok. 2,5 ay Malatya’da kaldım. Oradan oraya oradan oraya… Sonra sağ olsun arkadaşım burada kalabileceğimi söyledi. 19 saatlik yoldan geldim iki çocuğumla” ifadelerini kullandı.

“KİMSE KOLLARINI AÇIP DA BUYUR GEL DEMEDİ”

Depremden sonra kendi şehri Şanlıurfa’dan buraya geldiğini söylen başka bir depremzede ise hem deprem zamanı yaşadığı sorunları hem de burada karşılaştığı muamele hakkında, “Ben 3,5 ay Urfa’da bir öğrenci pansiyonunda bir odanın içinde yatılı olarak aldım. Hem okul hem de pansiyon kapandığı için ben bugün İzmir’deki bu tesiste kalıyorum. Çevre illerin hepsi yıkıldı deprem zamanı. Urfa’da da ev bulamadım. Herkes oraya akın ettiği için. Kaldım öyle ortada. Mecburen geldim. Onu da minnet, ricayla aldılar. Başta almayacaklardı beni buraya. Biraz bizim zorlamamızla oldu. Kimse kollarını açıp da buyur gel demedi” dedi.

“RESMİ YAZI, ISLAK İMZA YOK”

Kaldıkları tesisten devamlı olarak psikolojik baskı gördüklerini anlatan Urfalı depremzede, “Bize bu ayın 31’de gitmemiz için bir yazı gösterdiler. Ama resmi yazı yok. Bize gösterilen evraklarda ıslak imza yok. Islak imzayı kimse göstermiyor. Sadece deneme amaçlı insanlara psikolojik baskı uygulanıyor. Zaten insanların psikolojisi gitmiş. Depremzedelere gideceksiniz diye psikolojik baskı uygulanıyor. Resmi yazı göstermiyorlar. Sadece word üzerinden yazılmış dümdüz bir yazı ve bu tarihe kadar çıkın deniliyor. Vali’ye soruyoruz. Vali benim haberim yok diyor. Nasıl Vali’nin haberi olmadan ismi kullanılır ki böyle yazılarda? Daha önce de bize yazı göndermişlerdi. Burayı tamir edeceklerini ve bunun için buraları boşaltmaları gerektiği yazıyordu. Yine KYK’lara yerleştireceklerini ve mağdur edilmeyeceğimizi söylemişlerdi. Şimdi biz buradan çıkıp KYK yurtlarına gitsek, 1 ay sonra okullar açılacak. Bu sefer oradan da ayrılmak durumunda kalacağız” diye konuştu.

“BUNLARI MI HAK EDİYORUZ?”

İnsanlardan da tepki alıyoruz diyen Hataylı depremzede,  konuyla ilgili şöyle devam etti: ” Mülteci gibi davranılıyor bize. Özellikle seçimden sonra. Bu insanlar kendi acılarına mı yansınlar çevreden aldıkları tepkilere mi yansınlar? Şuradan geçen insanlar laf atıyor bize. Bizimle alakalı sosyal medya paylaşımlarının altına bizim için asalak yazanlar var. Mesela yürüyüş yapanlar oluyor. Bize bakıp ‘Lanet olsun, daha beter olsunlar’ diyorlar. Depremi biz mi yaptık? Bunları mı hak ediyoruz? Kimsenin bunu yapmaya hakkı yok. Bu kamp devletinse ben istediğim kadar kalırım burada. Kimse de beni buradan çıkaramaz.”

“MEZARDA BAYRAMLAŞMA”

İnsanlar bize burada tatil yapıyor gözüyle bakıyorlar diyen Malatyalı depremzede, “Biz buraya geldikten sonra çocuklarımız rahat bir uyku uyudu. Burada sadece deniz var. Biz burada tatil yapmıyoruz. Bizim mezarlıklarımız annelerin üzerine şeker koyduğu bayramlıklar giydirdikleri bir şehir. Ben kendi şehrinde bayrama gidebilirdim. Ama benim bayramım sadece mezarlıkta geçecekti. Ama burada da sağ olsunlar. Bize o mezarlığı aratmadılar. Bayramı bize zehir ettiler. Aklımızda hep nereye gideceğiz sorusu vardı. Ya adam akıllı girsinler evimize. Valizlerimizi kapının önüne koysunlar. Onlar da rahat etsin biz de. Ama bunu yaptıktan sonra bu devlet bizden vatandaşlık ya da vergi beklemesin” ifadelerini kullandı.

Bizim niyetimiz burada sonuna kadar kalmak değil diyen Hataylı başka bir depremzede ise “Kışın sonuna kadar bizi idare etmelerini istiyoruz. Burada hepimiz çalışıyoruz. Buradan üç beş kuruş para kazandığımızla tekrardan hayatlarımızı kurmak istiyoruz. Buradan çıkarsak elimizdeki işleri kaybederiz” dedi.

Ek gelir olarak çocuklarının gece pazarında çalışmaya başladığını kaydeden Hataylı depremzede vatandaş, “Bizler geçici olarak burada çeşitli işlere girdik. Burada eşini, çocuğunu, anne ve babasını kaybeden arkadaşlarımız var. Bu karar durdurulmazsa gideceğimiz hiçbir yer yok. En azından aralık ya da ocağa kadar bizi idare etsinler. En önemlisi de insanlar artık bizi siyaset malzemesi yapmasınlar. Bizim derdimiz bize yeter!” diye konuştu.

Haber Merkezi

 

Özel Haber

Bakmadan Geçme