Şekerli içecekler bağımlılık yapıyor
Sıcak havaların etkisiyle artan sıvı ihtiyacı, beraberinde şeker tüketimini tetikliyor. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, sıcak havaların etkisiyle tüketimi hızla artan kutu gazlı içecekler ve şeker oranı fazla olan içeceklerle ilgili uyarılarda bulundu
Aşırı sıcaklarda artan şeker tüketimi birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Türk Böbrek Vakfı, aşırı şekerli içeceklerin yol açacağı hastalıklara karşı uyardı. Türk Böbrek Vakfı bu amaçla bir etkinlik düzenledi. Vakıf Başkanı Timur Erk’in ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen etkinlikte, TBV Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın, evde yapılabilecek, sağlıklı serinletici içecek tariflerini uygulamalı olarak anlatılırken, İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrin ve Metabolizma Bilim Dalı’ndan Uz. Dr. Hümeyra Rekalı Şahin ise, aşırı şekerli içeceklerin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini anlattı.
“SAĞLIĞINIZ İÇİN SAF SU TÜKETİN”
Dünya Sağlık Örgütü’nün, sağlıklı bir bireyin günlük basit şeker tüketiminin 50 gram olarak açıkladığını, Türkiye'de kişi başı şeker tüketiminin 150 gram olduğunu, yaz aylarında daha da arttığını söyleyen Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, yüzlerce, obez insan olduğuna dikkat çekerek, bu oranın yüzde 60’ının 18 yaş altında gençlerden oluştuğunu söyledi. Erk, “Türkiye’nin sağlıklı nesiller yetişmesi ile ilgili sıkıntıları var. Sağlıklı nesil yetişmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Birçok projede Sağlık Bakanlığı ile iş birliği yaptık. Çocuk çağında obezite ile mücadele için şeker tüketimini azaltma üzerinde duruyoruz. Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Bu da insanları sıvı tüketmeye zorluyor. Ne tür sıvı alacağız ne faydalı, ne zararlı var bunun altını çizmek istiyoruz” dedi.
Su tüketimiyle ilgili bilgi veren Erk, “Hazır paketli içeceklere alternatif olarak aklınıza su gelmeli. Suyun yerini hiçbir şey tutmaz. Su tüketimi de vücut kitle endeksine uygun olmalı. Benim gibi 90 kilo biri için miktar 2,5 litre. Ben bile bu yaz su tüketimi konusunda sınıfta kaldım. Suyun alternatifleri ayran ve süt. Saf su içemeyenler içine tarçın, zencefil, bir avuç kesilmiş salatalık ekleyerek hafif tat verebilir. Ama şeker olmamalı. 1 teneke kutu gazlı içecekte 10 küp şeker yani 35 gram şeker var. Bu şeker hastalığı olarak geri dönüyor. Diyabet obeziteye gidiyor. Dünyada her yıl yüzde 10’luk obezite artışı varsa bunun ilk 3’ünde Türkiye var. Birinci sırada Amerika, ikinci sırada Meksika, sonra Türkiye geliyor. Hep beraber bu oranı düşürmeliyiz. Şeker tüketimindeki bilinci artırarak, farkındalık yaratacağız. Tarım ve Orman Bakanlığı limon aromalı limonata, şekersiz limonata gibi yanıltıcı etiketleri olan ürünlerin satılmaması için çalışmalar yapıyor. Limonataya, sıfır şekersiz deniliyor, millet içiyor. Halbuki içinde tatlandırıcı var. Çocuklar bunu tüketiyor ve zaman içinde obez ve kanserojen etki oluşturabiliyor” diye konuştu.
İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrin ve Metabolizma Bilim Dalı’ndan Uz. Dr. Hümeyra Rekalı Şahin günlük hayatta sıklıkla tüketilen gazlı içecekler, hazır meyve suları, enerji içecekleri, hazır limonata, şurup eklenen ürünlerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, şöyle konuştu: “100 ml içecekte 11 gramdan fazla şeker içeren içecekler yüksek şekerli içecekler olarak tanımlanıyor. Bir kutu şekerli içecek, ortalama 150 kalori içerir ve büyük kısmı rafine şekerden gelir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, günlük şeker alımı toplam kalorinin yüzde 10’unu geçmemeli, hatta yüzde 5’in altında olmalı. Bu oranı aşmak, obeziteye yol açabilir. Özellikle çocuklar ve gençler, bu tür içeceklerin cazibesine kapılıyor ve genç yaşta sağlık sorunları riskini artırıyor. Yapılan çalışmalar aşırı şeker tüketiminin diş çürüğü riskinde artış, obezite, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet, metabolik sendrom ve karaciğer yağlanması ile ilişkili olduğunu açıklıyor. Aşırı şeker tüketimi, karın bölgesindeki yağlanmayı artırabilir. Bu tür yağlanma, metabolik sendrom riskini artırarak tip 2 diyabet, kalp hastalığı ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Aşırı şekerli içecekler, pankreasın sürekli fazla insülin üretmesine neden olabilir. Zamanla bu durum, insülin direncine ve diyabete yol açabilir, göze, kalbe ve böbreğe zarar verebilir. Bu tür içecekler yüksek kalori içerirler ancak besin değeri açısından fakirdirler. Vitaminler, mineraller veya lif gibi vücut için gerekli besin maddelerini içermezler. Bu da şekerli içecek tüketenlerin sağlıklı besinlerden alabilecekleri faydaları kaçırmasına neden olabilir.’’
Uz. Dr. Şahin, şekerli içeceklerin beyinde dopamin salgısını artırarak geçici mutluluk hissi yarattığını ve bu durumun, özellikle çocuk ve gençlerde bağımlılığa yol açabildiğini söyledi. Şahin, “Bu içecekleri sık tüketmek, beynin ödül merkezlerini uyarır ve daha fazla şeker tüketme isteği doğurur. Bu sağlıksız bir döngü yaratır ve uzun vadede sağlıklı alışkanlıklar oluşmasını zorlaştırır. Bireysel farkındalığı artırmak çok önemli. Bilinçli seçimler yapmalı ve şekerli içeceklerin yerine sağlıklı alternatiflere yönelmeliyiz. Su, bitki çayları, şekersiz içecekler sağlığımızı korur, yaşam kalitemizi artırır. Çocuk ve gençlere erken yaşta sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak, sağlık sorunlarını önlemede rol oynar” dedi.
“EVDE LİMONATA, SOĞUK ÇAY, MEYVE SUYU YAPMAK ÇOK KOLAY”
TBV Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın, şekerli, gazlı içeceklere karşı sağlıklı, pratik içeceklerin tarif bilgisini paylaştı. Aydın, “Dışarıda satılan şekerli içeceklerin sağlıksız olduğunu hepimiz biliyoruz. O yüzden ev yapımı bazı içecekler hazırladık. Tat vermesi için az miktarda bal veya pekmez kullandık. Ev yapımı limonata, buzlu çay yaptık. Meyvenin şekeriyle komposto, reyhan şerbeti hazırladık. Limonatayı 5 dakikada hazırlayabilirsiniz. Limon kabuğunu bal ile karıştırıp, üzerine limonun suyunu sıkıp sonra nane ve su ile karıştırdığınızda limonata oluşuyor. Bunun yanında buzlu çay yapabiliriz. Evde herkes mutlaka çay demliyordur. O kalan çayı atmayıp, biraz kullanıp sonra üzerine limon sıkıp nane ve suyla onu çoğaltabiliriz. Üzerine bal koyarak soğuk çay elde edebiliriz. Maliyet olarak da uygun. Herkesin evinde çay, limon, nane, bal var. Bir bahçe varsa topladığımız meyveleri kaynatıp aslında onun suyunu elde edebiliriz. Bu şekilde çok daha uygun fiyata sağlıklı içecekler elde edebiliriz. Dışarıdan aldığımız kahvelerde bir sürü meyve, sebze şurupları var. Bunların miktarı çok fazla. Dışarıda içiyorsak şurupsuz, sade içmeliyiz. Kahvenin içinde sadece süt kullanılarak tüketilmesi daha yararlı” diye konuştu.