Selçuk Yaşar özlemle anıldı!
Yaşar Üniversitesi Kurucusu ve Ebedi Onursal Başkanı Selçuk Yaşar, vefatının yıldönümünde saygı ve özlemle anıldı. Anma...
Yaşar Üniversitesi Kurucusu ve Ebedi Onursal Başkanı Selçuk Yaşar, vefatının yıldönümünde saygı ve özlemle anıldı. Anma törenine, Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı İdil Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Aylin Güney ve Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Yaşar Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, Linz Johannes Kepler Üniversitesi Fizikokimya Kürsüsü ve Enstitüsü Başkanı ve Selçuk Yaşar Ödülü sahibi Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi, üniversite çalışanları ve öğrenciler katıldı.
“SİLİNMEYECEK İZLER BIRAKTI”
Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, törenin açılış konuşmasında, “Türk sanayisinin mihenk taşlarından biri olan, tarıma dayalı sanayinin kurucularından ve ilklerin öncüsü Selçuk Yaşar, daha iyi bir yaşam sunma idealiyle getirdiği yeniliklerle, ülkemize önemli katkılarda bulunmuş bir duayendi. Bugün, onun açtığı yolda ilerleyen Yaşar Üniversitesi olarak, misyonunu sürdürme kararlılığımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum. Her zaman onun yenilikçiliğinden, başarılarından, kararlı duruşundan ilham aldık ve kendisinden çok şey öğrendik. Onun değerlerini, bakış açısını, disiplinini ve öğütlerini daima hatırlayacağız ve uygulayacağız. Sözlerimi, Selçuk Yaşar’ın ‘Yaşamı, Hatıraları, Öğütleri’ kitabındaki bir sözüyle sonlandırmak istiyorum. ‘Yürürken yerde ayakkabılarımız iz bırakır. Biz de yaşarken çevremizde, ailemizde, iş hayatımızda topluma bir isim, bir eser, bir hatıra bırakmalıyız. Bu hayattan öteki dünyaya giderken kişiye arkasından ‘iyi insandı’ denilmelidir. Hayat nedir ki? Arkanda seni gerçekten seven birkaç kişi bıraktınsa ne mutlu sana’ Selçuk Yaşar, silinmeyecek izler bıraktı. Saygı ve minnetle anıyorum. Ruhu şad olsun” dedi.
“MUAZZAM BİR DEĞİŞİM ÖNCÜSÜ”
Rektör Prof. Dr. Levent Kandiller ise “Onun en büyük eserim dediği bir kurumda çalıştığımız için kıvanç duyuyoruz. Selçuk Yaşar’ın, vizyonu, dirayeti ve desteği ile kurulan Yaşar Üniversitesi bugün 23 yaşında. Onun kararlılığı, bu güzide bilim yuvasını etkili bir çekim alanı haline getirdi. Bu seçkin bilim ve uygarlık yuvası, kurucusunun özelliklerini yaşayarak, yaşatarak geleceğe daha inançla ve güvenle bakıyor. Kurucusundan aldığı en belirgin özelliklerinden biriyse çalışanları ve öğrencileriyle üretken ve topluma faydalı bir yaşam biçimini benimsemesidir. Yenilikçi, araştırmacı, yapıcı, girişimci ve öncü kişiliğinden aldığımız ilhamla, onun anısını yaşatmak ve vizyonunu sürdürmek için daima yüzü geleceğe bakan çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Onun emanet ettiği tüm değerleri daima uygulayarak, kıymetli hatırasını hep birlikte yaşatacağız. Kendisini saygı, rahmet ve özlemle anıyoruz” diye konuştu.
Selçuk Yaşar Anma Filmi’nin gösteriminden sonra sevenleri anma konuşmaları yaptı.
Öğrencilik zamanında, Selçuk Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nın bursiyeri olduğunu anlatan Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, “Üniversiteden sonra yine burslu olarak Japonya’da eğitimime devam ettim. Yaşar Üniversitesi’nde çalışmak benim için bir minnet borcu” dedi. Linz Johannes Kepler Üniversitesi Fizikokimya Kürsüsü ve Enstitüsü Başkanı, 2. Selçuk Yaşar Ödülü Sahibi Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi ise “Eminim Selçuk Yaşar bugün aramızda olsaydı, bu güzel eserinin, Yaşar Üniversitesi’nin bu kadar gelişmiş olduğunu gördüğü zaman gurur duyardı.” dedi.
“BİZE ROL MODEL OLDU”
Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı İdil Yiğitbaşı ise babası Selçuk Yaşar’la olan anılarından bahsederek şunları söyledi:
“Babamız, kurucumuz, onursal başkanımız Selçuk Yaşar’ı sizlerle anmaktan dolayı gurur duyuyorum. Onunla çok uzun seneler birlikte olmak şansına sahip olmuş birisiyim. O, ilk olarak sağlığa çok önem verirdi ve kendisi de bizimle çok uzun yıllar yaşayabilmek için kendisine çok iyi baktı. Geçen sene 98 yaşında aramızdan ayrıldı. Çocukluğumuzda çok güzel anılarımız var. Ailesine çok bağlı bir insandı. Anne ve babasına her zaman destek oldu, her zaman yanlarındaydı. Çok düzenli bir hayat yaşadı. Yürüyüş, balıkçılık, doğa gibi hobileri vardı. İşi onun için çok önemli bir zaman alıyordu. Hepimizi sağlığa önem verme konusunda, sağlıklı beslenmek, spor yapmak gibi konularda yönlendirdi. Çocukluğundan beri spora çok önem verdi. İş hayatında girişimleriyle bize öncülük ederken rol model oldu ve çocukları arasında kız-erkek ayrımı kesinlikle yapmadı. Kız çocuklarına çok değer verirdi. Yetişmek ve çalışmak için şans verdi bize. Selçuk Yaşar çok iyi bir iletişimciydi, insanları çok iyi dinlerdi. Herkesle konuşurdu ve konuşurken aldığı bilgileri yorumlayarak ihtiyacın farkına varırdı. Türkiye’nin ekonomik gelişiminin ilk yıllarında yeni sektörlere öncülük etti. Belki 15’e yakın ilki bu ülkeye kazandırdı. Ürün veya sanayi olarak girişimciliğinin yanı sıra aslında lider olarak da çok öncü bir kişiydi. Onun yıllar önce şirketlerde uyguladığı yönetimsel çalışmalar, başka şirketlerde belki bugün daha yeni uygulanıyor.”
“HER ŞEYE RAĞMEN MÜCADELE ETMEK KOLAY DEĞİL”
Yaşar Holding İnsan Kaynakları Proje Uzmanı ve Selçuk Yaşar’ın torunu Rana Yiğitbaşı ise gözyaşlarını tutamayarak yaptığı konuşmada, “Dedemle hep ilişkilerimiz iyiydi. Bütün markalar, hepsi çok güzeldi ama birey olarak kendimi var etmem için başka bir yerde çalışmam gerekiyormuş gibi hissediyordum. DYO’ya girdikten sonra aslında benim burada var olmamın çok değerli olduğunu fark ettim. Çok şey öğreniyorum ve topluma katkı sağlamak için yola çıkan bir insanın kurduğu şirketlerde çalışmak çok güzel. Çok özgüvenli ve kararlı bir insan olduğu için bana ilham veriyor. Her şeye rağmen mücadele etmek bence o kadar kolay bir şey değil. Dönüştürmek ve değişimin öncüsü olmak, insana değer vermek bizim en önemli ilkelerimizden biri olmalı. Selçuk Yaşar’ın amaçlarından biri Türkiye ve dünyanın daha iyi bir yer olmasıydı.” dedi.
Haber merkezi