SEN KOKAN AŞK MASALI

Kalbimin sesine kulak verdim belki de ilk defa. Koştum geldim. Biliyordum da bu kadar huzur bulacağımı,...

SEN KOKAN AŞK MASALI
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Haber

Salih Genç

Kalbimin sesine kulak verdim belki de ilk defa. Koştum geldim. Biliyordum da bu kadar huzur bulacağımı, şahit olmak istiyordu bedenim.. Yüzüm değil, gözlerimde gülmek istedi ilk görüşte.. Daha çok şeylere de şahit oldu bu gözler.. Titreyen bedenini, çocuk gibi çırpınışlarını.. Sevgi, insanı bu kadar özgürleştirebiliyor muydu? Ruhu bedenden ayırmasına ne demeli.. İçinde yanan hasreti gördüm.. Özlem, hasret hepsi bir sarılmaktan ibaretmiş.. Dokundum hepsi dinsin istedim.. Dokunmak, ellerimi götürmek yüzüne.. Nefesimi dudaklarına vermek.. İşte o an kazanan hasret değil.. Kavuşan biz olduk.. Sevgiyle açmış bir çiçeği küçük bir cam fanusa koymuşlar.. Gelip gidip ne kadar güzel olduğunu söylerlermiş.. Bazen gözlerini almak istemezlermiş… Açan bu çiçek dondurulmuş.. Ve o gündür bu gündür aynı güzelliğini korumuş.. Emek vermeden sadece bakılmak mıymış bu çiçeğin kaderi.. Uzaktan sevilmek.. Çiçeğin bu dünya üzerine geliş amacı, suya güneşe doymak değil miymiş.. Bulunduğu ortamı güzelleştirirken, güzel kokusunu da saçmak.. O yüzden üstadım, sizin olan, size bahsedilmiş bu güzelliği bir fanustan izlemek yerine.. Gönlüne ala ala içine çeke çeke sevmeli.. Açması için göz bebeğinden öpmeli, koklamalı.. Sevginin her hâli uymalı her terime, her mecaziye.. Kalbimi açıp görebilse demişsin.. Bazı bakışların tarifi olmaz ya, içinden haykırmak istediğin sözcükleri de kısık sesle söylemek zorunda kaldığın ama her halinden de yansıyan o gerideki sözcükler vardır yüzünde… Onun gibi düşün.. İlle açıp bakmama gerek yok.. Orada kimin olduğu, nasıl bir bağlılıkla sevdiği, kalp atışında ağzında attığını her halinden anlıyorum.. Çünkü bu duyguyu bilmem, benim de seninle aynı hisleri paylaştığımdan gelir.. Biz artık birbirimizden bir adım öteye gidemeyiz.. Başka birine aynı şeyleri hissedemez, göremeyiz.. Sahip olduğumuz bu heyecanı bir adım öteye taşıyarak her gün yeniden sevebiliriz.. Mesafeler, sahip olduğumuz tutkuya engel midir ? Bir uzaklaşırız, yokluğumuz bin yakınlaştırır.. Bir kaç mevsim geçecek yalnızca sevgilim.. Korkmak, küsmek yok yokluğumda seni.. Yanında olamadığım her gün için daha çok seveceğim.. Biliyorum bensiz bir günün bir asır gibi geçecek.. Ama bir günü bir asır gibi yaşatmaya geleceğim.. Son kez öptüğüm dudaklarını, içime çektiğim kokunu.. Kavuştuğum gün hiç ayırmayacağım hep kokunla yaşayacağım.. Sonsuza kadar sürecek, bu adam hep seni sevecek.. Seni sevmenin ne güzel bir şeref olduğunu bir kez daha anladım.. Bir kez daha beni yeryüzüne çıkardın gönlü güzel, benimle dolu adam.. Son arzun, benimle bir ömür beraber nefes almakmış.. Bende sana evet diyerek, hayatımdaki en güzel kararı veriyorum.. Biliyorum ki ilk önceliğin ben olacağım.. Bense senin gülen bir çift gözlerini görmek için tüm ömrümü adayacağım.. Birbirimizi o kadar yakından tanıdık ki kısa sürede.. Bir sağanak gibi yağdık önce, her duygu ve düşüncelerimizle, istek ve arzularımızla.. Ne kadar çok yakışacağını anladık tenimizin birbirine ihtiyacı olduğunu.. Kaçınılmaz bir buluşmaydı bizimkisi.. En sevdiğimiz, yağmurlu bir günde, sarmaş dolaş olmayı hep düşlerken.. O an buluştu yağmurun kokusu teninin kokusuna.. Emindim zaten geleceğinden de en çok arzuladığımız bir anda olması, bana da sürpriz olmadı değil… Aklımın tutulmasına şahit oldum.. Zamanı hapsettim ve sadece sen ve ben varmış gibi.. Artık uzaktan sürecin bitmesi.. Sana sahip olmanın arzusuyla bir ömür bu anda kalabilirim seninle… Aşk asla ölçülemez, sadece hissedilebilir. Hayatımı cennetin renkleri ile boyadın. Aşkın benimle olduğu sürece başka bir şey istemiyorum! Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın? Yağmur gibi sev beni. Kaçmak mümkün olmasın. Geceye ay düşer, aklıma gözlerin. Bu nasıl özlemek. Ucu bucağı yok, dibi yok, sonu yok! Aşk, ateşe yakalanan bir dostluk gibidir. Başlangıçta çok güzel bir alev, genellikle sıcak ve şiddetli, ama yine de sadece hafif ve titrek. Derin gözlerin var, gecenin kanat çırptığı. Körpe kolların çiçek ve göğsün gül rengi. Gönlümde vızıldayan yitik ve beyaz arı. Yaşıyorsun zamanda öyle suskun, incecik. Ne uzundur unutuş, ah ne kısadır ayrılık. Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca. Böyle gecelerde kollarıma aldım çünkü belki bana verdiği son acıdır bu acı, belki son şiirdir, bu yazdığım şiir ona. Eğer bir lokmacık bile sevemezsen beni, hiç mi hiç sevemezsen eğer acımı bağışla, beni hoş gör, seni seviyorum…

SALİH GENÇ

Bakmadan Geçme