'Sevmek, yan yana gömüleceğin kişiyi seçmektir'
'Sevmek yan yana gömüleceğin kişiyi seçmektir' diye bir cümle geçiyordu sevdiğim bir kitapta… Ne kadar doğru...
“Sevmek yan yana gömüleceğin kişiyi seçmektir” diye bir cümle geçiyordu sevdiğim bir kitapta… Ne kadar doğru bir sözdü…
Bu cümleyi duyduktan sonra bir süre çıkamadım etkisinden çok etkilemişti beni sahi sevmek ne idi? Sevmenin tanımı bu muydu? Dünya da yan yana gömüleceğin kişi var mıydı? Gerçekten seven var mıydı?
Bir gün sen seversin tamam işte bu benim yan yana gömüleceğim de, dünya da beni anlamlandıran da o dersin amma velakin yan yana sevmeyi söylememiştin kendine dimi?
Ben çok sevdim yani çok kelimesi bile az kalır onun yanında bu zamanın sevgilerine benzetmemiştim onu tam bir tanımını bulamıyorum ama içten, saf, güzel sevmiştim yalnız eksik düşünmüştüm ben böyle güzel severken karşımdaki bunları hak ediyor mu diye düşünmemiştim.
Benim de kaybım burada başladı. O benim sevgimi hak etmedi, bende güzel sevmiştim. Eksik kaldım, o çok farklı biriydi, eşsiz. Kimseyle eş tutamadığım, tutmalara kıyamadığım birisiydi. Gözlerinden yüreğime akan bir şey vardı, bir akım. Ondan çok seviyordum belki de. Evet evet, bakışlarını çok sevdiğimdendi bu içimdeki hisler. Kelebek hissi. Bir gülüşü bir kelebekti. Onu öpmek bulutlara dokunmak gibiydi, ona dokunmaksa cennetti. Onun yanında olduğumda ”cennet bu dünyada bir yerde, yanımda” derdim. O benim ütopyamın kahramanıydı. Bazen ütopyamdı. Hepimizin hayatında ”giderse acıtır bu beni, gitmesin” dediğimiz insanlar vardır ya, o da benim için öyleydi. Gün gelecek, ben ondan gidecektim. Gün gelecek çok uzaklara gidecektim ama o hiç gitmeyecekti. Giderse en çok ben üzülürdüm. Doğru yolu bulmakta, iyiyi seçmekte zorlanırdım. O zaman doğrum olur, en güzel iyilik olurdu.
Mesela her şeyini ayrı severdim. Bakışlarını, gülüşlerini. Gülüşleri güzeldi, bana bir başka gülerdi. Seni sevecek yüreğim ama şimdi değil der gibi gülerdi. Bekle derdi gülüşleriyle, ben de beklerdim. O güzel bir melodiydi, dakikalar süren ama huzuru en küçük zerrene kadar hissettiren bir melodi. Benim hayatımın melodisiydi belki de. Yanında olmanın huzur olduğu zamanlar kadar güzeldi işte hayat, birlikte içilen bir bardak çay gibi, nefes gibiydi…
Dibini göremediğim aşk denizimsin. Sen hayatın için yer alan her güzellikten bir parçasın. Parmaklarımın arasından geçen saçlarının kokusuna hayran olduğum aşkım. Hafif bir meltem esintisi gibi geçiyorsun göğsümün ortasından ve ben bu esintilerine aşığım. Adını işlemişim nokta nokta, dövme gibi her yerime, nereye dönsem orada sen varsın, var olduğun her yerde bana aşk aşılarsın. Nefesin, nefesimle birleşsin aşkım, ruhunu kapat ruhumun derinliklerine ki dalayım aşkının derin sularına. Kanıma gir, tüm organlarım nasibini alsın senin sevdandan. Şu yağmurda yağan gökkuşağı gibi renkleri açsın bir bir benliğimin ve yüzümün tüm noktalarında umut dolu o gülümseme sonsuz olsun. Seni yaşamak aşkların en güzeli, seni yaşatmak ise mutluluğumun kaynağı ömrümün sahibi oldun artık son nefesimde…