Sivrisinek ısırığına dikkat

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nevin İnce, sıtma hastalığının tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği ve hatta ölümcül sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Enfekte sivrisinek ısırıklarıyla bulaşan sıtma, özellikle tropikal ve subtropikal bölgelerde yaygınken, ülkemizde ise ithal vakalar hâlâ görülmeye devam ediyor.

Sıtma hastalığının en yaygın bulaşma yolunun Anofel türü dişi sivrisinekler aracılığıyla olduğunu belirten Dr. Nevin İnce, "Sıtma, tropikal ve subtropikal bölgelerde yaygın bir hastalıktır. Enfekte sivrisineklerin ısırığı sonrasında, hastalar yüksek ateş, titreme, baş ağrısı, kas ağrıları, bulantı, kusma gibi belirtilerle doktora başvurur. Belirtiler, sivrisinek ısırığından birkaç gün ile birkaç hafta sonra ortaya çıkabilir" şeklinde açıklama yaptı.

RİSKLİ GRUPLAR VE CİDDİ SONUÇLAR 

Tedavi edilmediği takdirde sıtma, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Sıtmanın en tehlikeli türü olan Plasmodium falciparum paraziti, beyindeki damarları tıkayarak ensefalopatiye neden olabilir. Bu durum, nöbetler, bilinç kaybı ve hatta ölümle sonuçlanabilir. Ayrıca sıtma, karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği, akciğerlerde sıvı birikimi gibi organ sorunlarına da yol açabilir. Özellikle hamile kadınlar ve çocuklar, sıtmanın en riskli grupları arasında yer almaktadır.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR 

Sıtma şüphesi taşıyan kişilerin, tedavi edilmediğinde hastalığın hızla ilerleyebileceği konusunda uyarıda bulunan Dr. İnce, "Sıtma, erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilir. Özellikle sıtma yaygın olan bölgelere seyahat eden kişilerin, dönüş sonrası yüksek ateş, titreme ve baş ağrısı gibi belirtiler gösterdiklerinde vakit kaybetmeden doktora başvurmaları gerekir. Erken tanı hayat kurtarıcıdır" diyerek, seyahat sonrası bu tür şikayetlerin ciddiye alınması gerektiğini belirtti.

ÜLKEMİZDEKİ DURUM VE İTHAL VAKALAR 

Geçmişte Türkiye’de sıtma daha yaygın görülse de, alınan sağlık önlemleri ve ilaç tedavileri sayesinde sıtmanın yerli bulaşı büyük oranda kontrol altına alınmıştır. Ancak, Dr. İnce, bazı ithal vakaların hala görülmeye devam ettiğini söyledi. "Sıtmaya karşı alınan önlemlerle yerli vakalar neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır. Fakat Afrika, Güney Asya veya Orta Doğu ülkelerinden gelen işçiler ya da seyahat eden kişilerde ithal vakalar görülebiliyor" dedi.

KORUNMA YÖNTEMLERİ VE AŞI GELİŞMELERİ 

Sıtma hastalığından korunmak için sivrisineklerin ürediği alanların temizlenmesi ve ilaçlanması gerektiğini ifade eden Dr. İnce, sivrisinek popülasyonunun azaltılmasının sıtma yayılmasını ciddi oranda engellediğini vurguladı. Ayrıca, sivrisineklerden korunmak için cibinlik kullanmak, sivrisinek kovucu spreyler kullanmak ve açık renkli giysiler giymek gibi önlemler alınabilir. Seyahat öncesi doktor kontrolünde koruyucu ilaç kullanmanın da sıtma riski taşıyan bölgelere gidenler için önemli bir korunma yöntemi olduğunu belirtti.

ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR 

Dr. İnce, sıtma aşısı konusunda son yıllarda kaydedilen ilerlemelere de dikkat çekti. Henüz tüm dünyada yaygın şekilde kullanılmayan sıtma aşıları, özellikle Afrika gibi bölgelerde bazı çocuklara uygulanmaya başlandı. "Sıtma aşısı konusunda önemli ilerlemeler kaydedildi. İlerleyen yıllarda bu aşılar daha yaygın kullanılabilir, bu da bireysel korunma için önemli bir araç olabilir" dedi.

Sıtma gibi ciddi hastalıkların erken tanı ve tedavi ile önlenebileceğini belirten Dr. İnce, sıtma riski taşıyan bölgelere seyahat eden kişilerin ve risk gruplarının gerekli önlemleri alması gerektiğini vurguladı.