• Haberler
  • Genel
  • Soyer, depremi anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı

Soyer, depremi anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı

Deprem bölgesine giden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, izlenimlerini paylaşırken göz yaşlarına hakim olamadı.

Soyer, depremi anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin ardından birçok can kaybı yaşandı. Depremin ardından bölgeye giden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, hem ‘Umut Hareketi’ ve ‘Bir Kira Bir Yuva’ kampanyası hakkında bilgi verdi hem de izlenimlerini anlattı. Soyer, izlenimlerini paylaşırken göz yaşlarına hakim olamadı. Soyer, hiçbir devlet görevlisinin ilk başlarda alanda olmadığını, dile getirerek, “2 yaşındaki çocuğuna kar suyundan mama yapan, hastalanan çocuğuna hastane bulamayan anneler gördük. Dayanmak çok zor. Cesetler 2,2li çıkıyor. Evladına sarılmış anneler, babalar…” dedi.

Haber

‘PARALEL BELEDİYE’

Soyer, Hatay, Adıyaman, Osmaniye ve Maraş’ta paralel belediye kurulacağına dikkat çekerek, “İzBB olarak hepsini kurtarmaya imkan yok ama 81 vilayet içinde en doğru hizmeti taşıyacak kent İzmir’dir. Çünkü İzmir büyük bir tecrübe yaşadı o depremden büyük dersler çıkardı ve o sınavı atlattı” diye konuştu ve yarından itibaren bin çalışanın gönderileceğini kaydetti.

Giden birimlerin bölgedeki ihtiyaçları tespit edeceğini söyleyen Soyer, “Onlardan ihtiyaç analizlerini oradaki kaymakam ile STK’ler ile görüşerek yapacaklar. Biz bu hikayeyi böyle kurguluyoruz üst kriz masası var altında koordinatörleri var altında İzBB’nin kurumsal kapasitesi var. Kim neymiş neyden talep edecek bunu biliyor. Şu anda cenaze taşıyacak insanlara ihtiyaç var” diye konuştu

‘MOLOZ KENT’

Bin kilometrelik güzergah boyunca büyük bir facia ile karşılaştıklarını dile getiren Soyer, “Facia felaket ne kadar büyükse koordinasyonsuzlukta o kadar büyüktü. Yüzlerce kilometrelik güzergah boyunca moloz kentlerden geçtik. Büyük bir çaresizlik vardı, su elektrik ekmek doğalgaz yoktu. 3 gün boyunca sadece çorba içmiş insanlarla karşılaştık. İnsanlar hipotermiden ölmemek için yaşam mücadelesi veriyorlar. Kısacası çok ağır bir tablo var” diye konuştu

‘YAŞAM MÜCADELESİ’

‘Devlet yoktu’ diyerek sözlerine başlayan Soyer, “Bir yerde 200 tane ambulans var, talimat bekliyorlar. Ya da dizilmiş 50 tane asker görüyorsunuz ne bekliyorsunuz diyorsunuz talimat bekliyoruz diyorlar. O talimatlar ya gelmiyor, bir şey oluyor. İnsanlar yalnız kalmış durumdalar. Gerçeklen suyun elektriğine ekmeğin olmadığı olağanüstü zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyorlar. Televizyonlarda görmediklerimiz maalesef bu gerçekler” ifadelerini kullandı.

’37 MİLYON LİRA’

Soyer, depremin olduğu ilk dakikadan bu yana arama kurtarma ekiplerinin bölgeye gönderildiğini aktararak, “24 araç, 127 personel, fen işlerinden 44 araç. İZSU 154 personel 50 iş makinesi. Lojistik destek için araç personel. Sosyal hizmetler 37 personel. Günde 10 bin kişilik yemek yapan mobil mutfak. Sağlık hizmetleri için 6 hizmet aracı uzaman hekimler 4 ambulans hemşireler ile toplam 35 personel. İlk andan itibaren bir yardım uçağı. Arkasından 3 gemi. Bunun gibi birçok yardım götürmeye çalıştık. Umut Hareketi adıyla başlattığımız hareket 37 milyon liranın üzerine çıktı. Toplamda 1 milyon 600 parça eşya gönderildi” açıklamasını yaptı.

‘İZSU HATAY’DA’

İZSU ekiplerinin Hatay’da çalıştığını aktaran Soyer, “Hatay’da içme suyu yok. İçme suyu pis su ile karıştığım için su verilemiyor. Bizim ekiplerimiz su kanallarının ayrıştırılması ile ilgili çalışma yürütüyorlar. Bir de ilave ekipleri su ayrıma cihazı montajı yapacaklar. Bugüne kadar yaptığımız çalımlalar bir yana 4 şehirde bir koordinasyon merkezi kuruyoruz. Hatay, Adıyaman, Osmaniye ve Maraş. 4 şehirde bu merkezle birlikte birçok fonksiyon icra edilecek. Bir birin çocuklarla, bir diğeri kadınlarla ilgili. Kadınlar için tuvalet yok. Bir bölüm bir kira bir yuva için ve yerinde tespit yapacaklar. Bir bölüm sağlık ekipleri olarak sağlık hizmeti verecekler bir bölüm ise buradan gelen malzemelerin doğru hedefeler ulaşması için dağıtım yapacaklar” dedi.

‘BİN ÇALIŞAN GÖNDERİLECEK’

Soyer, bir büyükşehir belediyesi paraleli kurduklarını aktararak, “Çok büyü bir coğrafya Yunanistan kadar büyük bir coğrafya. İzBB olarak hepsini kurtarmaya imkan yok ama 81 vilayet içinde en doğru hizmeti taşıyacak kent İzmir’dir. Çünkü İzmir büyük bir tecrübe yaşadı o depremden büyük dersler çıkardı ve o sınavı atlattı. İzmir’in bütün dinamiklerin seferber ederek altına imza attık. İzmir 81 vilayet içinde bu hikayeyi en iyi başaracak ve en fazla hizmeti götürecek şehirdir. O nedenle bunu yapan tek şehir İzmir. Yarından itibaren yaklaşık bin çalışanımızı bölgeye peyderpey bölgeye göndereceğiz. Birçok departmandan arkadaşlarımız orada görev yapmak üzere gidecekler. Yapacağımız şey buradan İzmirlinin büyük bir vicdan ile göndermek istediği malzemeleri doğru yete götüreceğiz ve insanlara ne doğru şekilde ulaşmasını sağlayacağız” diye konuştu.

‘İNSAN BİR BARDAK SU İÇERKEN UTANIYOR’

Kurtarma çalışmaları sırasında ekiplerin zamanla yarıştığını dile getiren Soyer, “Orada kurtarılmayı bekleyen insanlar için değil yaşam mücadelesi veren insanlar için de saniyeler içerisinde yarışmaya devam edeceğiz. Elimizden ne geliyorsa yapacağız. İzmir’e güveniyoruz. İzBB’nin kurumsal kapasitesine güveniyoruz. Çok büyük acılar gördük ve insan burada bir bardak su içerken utanıyor. Orada yaşanan acıyı tarif etmem mümkün değil. Benim Türkçem yetmez. En büyük ihtiyaçlardan biri kefen torbası. On binler enkaz altında. Tamamen yerle bir olmuş köyler var. Çok büyük acılar yaşanıyor. Biz vicdanı olan ve gerçekten elini taşına altına sokmak isteyen İzmirlileri biliyoruz yine onlara güveniyoruz. El birliği ile en iyi hizmeti götürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ’

Soyer, şu anda bölgede çadır, battaniye ve jeneratöre çok ihtiyaç olduğunu aktararak, “Tuvalete, mazota ihtiyaç var. Arabası olanlar orada geceyi geçirmeye çalışıyorlar ama sabaha mazot bitiyor. Açık olan bütün istasyonlarda kuyruk var. Mazot yok, su yok, elektrik yok ekmek, sağlık yok umut yok. Öfke var. Umudumuz çok büyük orada görev yapan askerlerimiz, AFAD ekipleri, sağlıkçılar, kaymakam ve valilerimiz elinden geleni yapamaya çalışıyor. Hepsine şükran borçluyuz. Biz İzmir’den üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. En iyisini yapacağız” dedi.

‘SİYASETİN ALASINI YAPIYORUZ’

Muhalefetten gelen ‘siyaset’ eleştirilerine cevap veren Soyer, “Siyaset sadece partilerin söylemleri ile sınırlı değil. Biz yerel yönetim olarak, bugün el birliği yapma zamanıdır diyoruz. Üzerimize düşen neyse onu sonuna kadar yapacağız. Siyaset hayatı iyileştirme sanatıysa o siyasetin alasını yapıyoruz. Biz ilk gün devleti görmedik, asker polis görmedik. Ben İzmir’den sorumluyum, ben İzmir’in vicdanını oraya götürmek zorundayım. Bana yüzlerce talep geliyor. Herkes bir şekilde orada bir yaraya derman olma telaşında. Bunu kimse engelleyemez. Ben İzmir’in Büyükşehir Belediye başkanıysam o yardımı en doğru şekilde götürtmeye devam edeceğim” diye konuştu.

‘HİLTON’DA MÜZAKERE SÜRÜYOR’

Soyer, İzmir’e gelen depremzedelerin Hilton’a yerleştirilmesi ile ilgili müzakerelerin devam ettiğini belirterek, “İzmir depreminde yaraya derman olmuştu. Şimdi de çabalıyoruz. Biz bine yakın arkadaşımızı götürdüğümüz otobüslerle depremzedeleri buraya getireceğiz. Çaresizlik var. Kenti bırakmak istiyor ama araç bulamıyor. Bir kısmının enkazın altındaki eşyalarını bırakmak istiyor ama biz dönmek isteyenleri buraya taşımak için ne gerekiyorsa yapacağız ve başlarını sokacağı yer bulacağız” ifadelerini kullandı.

 

Bakmadan Geçme