Sözleşme yürürlükte olsaydı !
Kadın cinayetleri ve artan şiddet olaylarına karşı Güzelbahçe'den yükselen güçlü ses dikkat çekti. Yürüyüşte hangi çarpıcı sloganlar atıldı? Kadına yönelik şiddetin artışı karşısında devletin hangi önlemleri yeterli görülmüyor? İstanbul Sözleşmesi feshedilmeseydi neler değişebilirdi? Tüm detaylar haberimizde...
Güzelbahçe Belediyesi, artan kadın ve çocuk cinayetlerine karşı dikkat çekmek amacıyla bir yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. Eyleme çok sayıda vatandaş katılırken, katılımcılar sloganlar ve pankartlarla şiddete karşı seslerini yükseltti.
Yürüyüşte, "Kadına kalkan eller kırılsın", "Kadın, Yaşam, Özgürlük", "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" ve "Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz" sloganları atıldı. Yoldan geçen araçlar da korna çalarak eyleme destek verdi. Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, eşi Nermin Günay, ve CHP Güzelbahçe İlçe Başkanı Devrim Seyrek de yürüyüşe katılanlar arasındaydı.
"Kadın Cinayetleri Politiktir"
Tabaoğlu Parkı’ndan başlayan yürüyüş, Güzelbahçe Birinci Balıkçı Barınağı'nda sona erdi. Burada Güzelbahçe Belediye Meclis Üyesi Ezgi Naz Soysal, hazırlanan basın açıklamasını okudu. Soysal, şiddete maruz kalan kadınların toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmek zorunda kaldığını vurguladı. Açıklamada, Türkiye'nin Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu'nda 144 ülke arasında 130. sırada yer aldığına dikkat çekilerek, kadınların istihdamdan çekildiği ve karar mekanizmalarına yeterince katılamadığı belirtildi.
Soysal, kadın cinayetlerinin münferit olaylar değil, politik cinayetler olduğunu vurgularken, erkek şiddetinin köklerinin ataerkil yapıda olduğunu belirtti. "Erkek şiddeti, kadınları baskı altında tutmaya yönelik sistematik bir mekanizmadır" dedi.
"Kadınlar İçin Daha Fazla Koruma Şart"
Açıklamada, 6284 sayılı Kanun’un tam olarak uygulanmadığı ve Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) sayısının artırılması gerektiği ifade edildi. Kadınların yaşadığı şiddete karşı devletin yeterince önlem almadığına dikkat çekilerek, "Kadına yönelik şiddetle etkin mücadele konusunda devletin samimi olmadığını düşünüyoruz" denildi. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin kadınları daha da savunmasız hale getirdiği belirtilerek, "Eğer bu sözleşme yürürlükte olsaydı, birçok kadın hala hayatta olabilirdi" ifadeleri kullanıldı.
"Şiddete Ortak Olmayın"
Soysal, kadınların yaşadığı şiddeti görmezden gelen tüm kurumları eleştirirken, "Şiddetten kaçan kadınlar için devlet kaynaklarını kullanmak zorundadır. Ancak devlet, kadına yönelik şiddeti önlemek adına sadece göstermelik politikalar uygulamaktadır. Yasalar bizden yana olmadıkça hiçbir yerde güvende değiliz" dedi.
Etkinlik, kadınların yaşadığı hak ihlallerine karşı mücadelenin süreceği mesajı ile sona erdi.