• Haberler
  • Ekonomi
  • Sürdürülebilir kalkınmanın temeli: Üçüz dönüşüm

Sürdürülebilir kalkınmanın temeli: Üçüz dönüşüm

ESİAD tarafından düzenlenen 'Yeşil Mutabakata Uyum, İyi Uygulamalar Serisi'nin dördüncü toplantısında “Sürdürülebilirlik Bağlamında Teknoloji ve İnovasyon”...

Sürdürülebilir kalkınmanın temeli: Üçüz dönüşüm
TAKİP ET Google News ile Takip Et

ESİAD tarafından düzenlenen “Yeşil Mutabakata Uyum, İyi Uygulamalar Serisi”nin dördüncü toplantısında “Sürdürülebilirlik Bağlamında Teknoloji ve İnovasyon” konusu tartışıldı. Çevrim içi olarak gerçekleştirilen toplantının moderatörlüğünü ESİAD Yönetim Kurulu Üyesi, Sürdürülebilirlik, Çevre ve Sosyal Politikalar Yuvarlak Masası Başkanı Süleyman Hançerli üstlendi. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Genel Sekreteri Konca Çalkıvik’in ana konuşmacı olarak yer aldığı toplantıda, Sun Tekstil Sürdürülebilirlik Müdürü Utku Varol, Tabit Akıllı Tarım Teknolojileri A.Ş. Kurucusu Tülin Akın, Philip Morris Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Sıla Kurt Yağmur da kurumlarında sürdürülen çalışmaları ve iyi uygulama örneklerini paylaştılar.

Teknolojik gelişmelerin sanayideki dönüşümü hızlandırdığına dikkat çeken ESİAD Başkanı Zorlu, “Uluslararası rekabet edebilirlik bakımından sadece imalat sanayinde değil, ticaretten, hizmetlere her alanda dijital dönüşüm gerekli hale geldi. Nitekim AB tarafından ilan edilen Avrupa Yeşil Mutabakatı ile yeşil ve dijital dönüşüm hedefi ikiz dönüşüm olarak adlandırıldı. Buna toplumsal dönüşüm de ilave edilerek üçüz dönüşüm olarak tanımlandı. Esas itibarıyla küresel boyutta yaşanan ortak sorunlar ve sınamaları göz önünde tuttuğumuzda, üçüz dönüşümü, sürdürülebilir kalkınmanın temel unsurları olarak görebiliriz” dedi.

“YOL HARİTALARINA İHTİYAÇ VAR”

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Genel Sekreteri Konca Çalkıvik, iklim krizinin etkilerini tüm dünyanın hissettiğini ve tüm bu zorlukların, toplumdaki sosyal eşitsizlikleri derinleştirdiğini söyledi. Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli raporunda, Paris Anlaşması’ndaki 1.5 derecelik sınırın artık yeterli olmadığını ifade eden Çalkıvik, “1.5 derece bile artık insanlık için kriz anlamına geliyor. Biyoçeşitlilik kaybı en büyük risklerden biri olmaya devam ediyor. İklim krizi ile mücadelede sosyal konuları da kapsayan yol haritalarına ihtiyaç var. AB, yeşil mutabakat aracıyla 2050 yılında karbon nötr hedefini ortaya koydu. Emisyon azaltırken istihdam da sağlamayı planlıyor. Bu dönüşüm için AB ile ilişkisi olan her ülke bu dönüşüme ayak uydurmak durumunda kalacak” dedi.

EK VERGİ

Sınırda Karbon Vergisi uygulamasının devreye girmesi durumunda Türkiye ihracatçısının 750 milyon euro ek maliyet ile karşı karşıya kalacağını söyleyen Çalkıvik, “2026 yılında tam anlamıyla yürürlüğe girecek bu uygulamaya karşı önlemlerimizi almamız şart.  Bu kapsam daha da genişleyecek. Dolayısıyla Türkiye sanayicileri ve ihracatçıları olarak emisyonlarımızı aşağı çekmemiz, emisyon azaltım stratejilerine yoğunlaşmamız gerekiyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında ülkemiz için de dönüşüm kaçınılmaz. Bunun da tek yolu inovasyon ve yenilikçi teknolojiler. SKD Türkiye olarak yeni teknoloji alanındaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın temel ilkelerinden olan döngüsel ekonomi alanında ölçülebilir sonuçlara ulaşan çok sayıda proje üretiyoruz. Bu çalışmalarda sadece üye şirketleri değil, tüm değer zincirlerini de dahil edecek şekilde iş dünyasını kolektif şekilde aksiyona geçiriyoruz” diye konuştu.

“YEŞİL MUTABAKATTA KIRSALDA DÖNÜŞÜM ŞART”

Sun Tekstil Sürdürülebilirlik Müdürü Utku Varol ise iklim krizi ile iklimsel afetleri daha çok yaşamaya başladıklarını söyledi. Tüketicilerin ürünlerin çevresel ve sosyal etkilerini daha çok önemser hale geldiğini kaydetti.

Tabit Akıllı Tarım Teknolojileri AŞ Kurucusu Tülin Akın da, çiftçilerin yüzde 90’ının kırsalda yaşayan aile çiftçileri olduğunu söyleyen Akın, şunları söyledi: “Yeşil mutabakatta kırsalda dönüşüm de şart. Çiftçiler artık ürünleri eskisi gibi üretemeyeceklerinin farkındalar. İklim krizinin etkilerini yaşıyorlar. Toprağı, suyu kirletmeden kullanmak sadece teknolojiyle mümkün, çiftçiler de bunu görüyor.”

Philip Morris Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Sıla Kurt Yağmur, şirketlerin bulundukları coğrafyanın şartlarına göre önceliklerini belirlemesi gerektiğini söyledi.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme