• Haberler
  • Genel
  • “Sus(a)madıklarım”ı anlattı, herkes bilsin istedi

“Sus(a)madıklarım”ı anlattı, herkes bilsin istedi

İzmirli deneyimli ceza avukatı Çiler Nazife Koşar'ın kaleminden çıkan 'Sus(a)madıklarım' isimli kitabın imza günü Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde bulunan Yakın Kitabevi'nde gerçekleşti.

“Sus(a)madıklarım”ı anlattı, herkes bilsin istedi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Okuyucuları ile bir araya gelen Koşar, yoğun ilgi gördü. Saat 16.30-18.30 arasında yapılması planlanan program, yoğunluk sebebiyle 16.00’da başladı 20.00’a kadar sürdü. Kitabevi’nde adeta izdiham yaşandı.

‘HERKES BİLSİN İSTEDİM’

İmzasını kitaba konu olan olayların kendisine bıraktığı hislerin altına attığını söyleyen Koşar, “Ömrümü ömürlerine kattım, yaşamlarına benden ömürlük bir iz bıraktım. Susamadıklarımı yazmak, yazdıkça o günlere dönmek, yerli yersiz bir detayı hatırlamak hiç kolay olmadı, derin yaralar açıldı ruhumda, kabuk da tutmadı. Sardım, sarmaladım yolunca yordamınca. Hani kıştan kalma açık yaralarla, yazın ilk deniz siftahı yaptığımızda; tuzlu su sızlatır ya tenimizi. Öyle kavurucu bir kavuşma oldu işte bizimkisi. İçim sızlaya sızlaya tuz basarak yaralara göğsüme bastım her birini. Çünkü herkes bilsin istedim” dedi.

 

Haber

Koşar, ‘Attığım çığlıkları duyan, yüreklerine dokunduğum, dokunmak istediğim ne çok insan var.’ dedi ve şunları söyledi:

“Hunharca öldürülen Gülcan hemşirenin, parmak uçlarından ölüm damlayan Münevver’in, gözleri açık giden Pınar’ın, hayatının baharında hayata doyamadan katledilen Azra Gülendam’ın, ölümüne intihar süsü verilen Şule’nin, ölümünden neredeyse kendi sorumlu tutulan Ceren’in, babasının katili annesinin cezasına ortak olan, cezaevinde doğup, cezaevinde büyüyen, ‘pipimi kestiririm saçlarımı kestirmem’ diyen Erdem’in, bu dünyada yüzü hiç gülmeyen Güldünya’nın mahkeme zabıtlarında, karakol tutanaklarında yazmayan hikâyesini herkes bilsin istedim Demem o ki, bir yangının orta yerinde kalmış gibiydim. Şimdi sus(a)madıklarımı susarak biriktirdim. Attığım çığlıkları duyan, yüreklerine dokunduğum, dokunmak istediğim ne çok insan var. İşte onlara, sesimin kendi sesi olduğunu bilen o kadına, suça sürüklenen çocuğa, duruşma salonunun tam ortasında duran o insan hayatına atabildiğim bir imzam olsun istedim.”

HaberSıla Arabacıoğlu

 

Bakmadan Geçme