Tamlamalı mı, tamlamamalı mı?
Sevgili okurlarım, sizlere dilimiz ve dil kurallarımızı yakından anlatmaya devam ediyorum. Öncelikle gramerimizin tartışmaları konulardan birisi...
Sevgili okurlarım, sizlere dilimiz ve dil kurallarımızı yakından anlatmaya devam ediyorum.
Öncelikle gramerimizin tartışmaları konulardan birisi olarak değerlendirilen takısız ad tamlamasından söz edeceğim.
Türk Dil Kurumu (TDK), takısız ad tamlamasını aktarırken şöyle diyor:
“Eski Türkçede ötüken yış “Ötüken Ormanı”, şantung yazı “Şantung Ovası” ve Türk bodun “Türk milleti” gibi takısız isim tamlaması yapısında bazı örnekler bulunmaktaydı. Türkiye Türkçesinde ise altın saat, çelik dolap, demir pençe, kâğıt mendil, elmas yüzük, gümüş kaşık, ipek çorap, tahta masa, taş köprü, yün kazak gibi şekilleri bazı araştırmacılar takısız isim tamlaması olarak değerlendirirken bazı araştırmacılar ise bu örnekleri sıfat tamlaması olarak ele almaktadır. Bu konuda özellikle yükseköğretim ile ilk ve ortaöğretimdeki bilgilerin birbirinden farklı olduğu görülmektedir.”
İSİM VEYA SIFAT TAMLAMASI
Kastamonu Üniversitesi (KÜ) Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümü okurken değerli hocalarımız, dilimizin en ince ayrıntılarına değinirken, yukarıda sözünü ettiğim takısız ad tamlaması dışında; isim veya sıfat tamlamasının özellikleri hakkında da doyurucu bilgiler paylaştı.
Dönelim konumuza; İsim veya sıfat tamlaması ayrımı yapıya bağlı değildir. Temelde bir ismin diğerine yardımcı olması söz konusudur. Yani yapı birdir.
Fiilin iki türlü kullanımı vardır:
- Asıl fiil işlevinde kullanılanlar
- Yardımcı fiil işlevinde kullanılanlar
Kelime ile kelime ilişkisinin biri ikilemeler diğeri de tamlamalardır. İkilemelerde ağız ortası açıklığı kelimelerin hangi sırayla yan yana geleceğini belirler:
yamrı yumru, abuk sabuk,..
Tamlama seviyesinde ise isimlerin ilişkisi yine cümle seviyesindeki isimlerin ilişkisi gibidir.
Yani yardımcı unsur önce asıl unsur sonra gelir. Dilbilgisinde tamlama dediğimizde yukarıdaki formülü hatırlarız. Bütün tamlamalar isim tamlamasıdır. İsim ise kendi içinde kategoriler oluşturabilen bir unsurdur. İsim tamlaması aslında diğer tamlamalardan dolayı oluşmuş bir kavramdır. İsim tamlaması fiil tamlamasına karşı bir kategori oluşturabilir ancak bu sıfat tamlamasına karşı bir kategori değildir.
Çünkü yapı bakımından isim tamlamasıyla sıfat tamlaması arasında bir fark yoktur; yapı içinde kullanılan malzeme bakımından fark vardır. Tamlayan kelime ya tasvir eder ya da belirtir. İsim tamlamalarının belirtme unsuru durumundaki birinci ismi ikinci isme aitlik ekiyle bağlanır. Yani iki isim vardır, bunlar birbirine tamlama bağı ile bağlıdır. Bu bağın da iki şekli vardır:
- Birincisi ikincisine aidiyet ekiyle bağlı unsurlar
Camın rengi (mavi) / cam + ın reng + i (mavi)
- Birincisi ikincisine ait bir vasıf
renkli cam / mavi renk + li cam
Burada ifade edilen şey aynıdır. Fark sadece anlamın işlevsel farkıdır. Birincisinde hâkim unsur renk iken ikincisinde ise camdır. Yani isim tamlaması bakımından fark yoktur. Birincisinde belirtme ikincisinde tasvir vardır. Belirtme için aidiyet eki kullanılır; tasvir içinse herhangi bir eke ihtiyaç yoktur. Bu bakımından takısız isim tamlaması terimi konuyu şekil bakımından izah etmek için kullanılsa da isim tamlamasından başka bir şeyi ifade etmediği için kategorik tanımlamada kullanılmamalıdır.