Tarımda kadının sosyal hakkı yok
İzmir Köy Koop Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, tarımda kadın çalışan nüfusun yüzde 48 olduğunu aktararak kadınların tarımdaki hakları için istenilen yolun kat edilemediğini belitti.
İzmir Köy Koop Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde Türkiye’de ve İzmir’de kooperatifçiliğin tarihsel gelişimi ile ilgili bilgilendirme yaptı. Neptün Soyer, tarımda çalışanların yüzde 48’inin kadın, yüzde 52’sinin ise erkek olduğunu dile getirerek, “sosyal haklar açısında bakıldığında oran yüzde 20’lere düşüyor. Tarımda kadının haklarının kazanılması için çok yol kat edemediğimizi de üzülerek söylemek isterim. Siyasette ve sanayide olduğu gibi” diye konuştu. Neptün Soyer, konuşmasının sonunda salonda bulunan üreticileri sahneye davet ederek, katılımcıları selamladı.
‘İZMİR FARKI’
70’li yıllarda hazırlanan İzmir Köy Koop Birliği logosunda kadın ve erkeğin el ele olduğunu dile getiren Soyer, “Kadınların kooperatiflerin yönetimlerinde bulunmaları ancak bunların istenilen düzeyde olmaması üzerine de değinilmesi gerekiyor. İzmir burada farkını ortaya koymaktadır. Örneğin İzmir Köy-Koop bünyesinde yönetim kurulu başkanı olarak logomuzda bulunan kadınları yönetime seçtiler. Ancak tarımsal üretimde karar mekanizmalarında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için bu durumun ülkeye yayılması gerekir. Tarımda çalışanların yüzde 48’i kadın, yüzde 52’si erkektir. Bu orana en yakın sektör hizmet sektörüdür ki bu sektörde yer alan kadın çalışan oranı sadece yüzde 28. Ancak tarımda sosyal haklar açısında bakıldığında oran yüzde 20’lere düşüyor. Tarımda kadının haklarının kazanılması için çok yol kat edemediğimizi de üzülerek söylemek isterim. Siyasette ve sanayide olduğu gibi. İzmir’deki kooperatif hareketi toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alarak kadın ve erkek ortakları ile amacına ulaşmıştır, köyüne ulaşmıştır, köylüsüne, vatandaşına ulaşmıştır” dedi.
‘KAMUSAL ÖNCELİK’
Neptün Soyer, kooperatifçiliğin desteklenmesinin kamusal bir öncelik olması gerektiğinin altını çizdi. Dünyada süt sağımının yüzde 70’inin küçük örgütlü üretici tarafından yapıldığını söyleyen Soyer, “Gelişmiş ülkelerde tarımın ihracatı dahil olmak üzere tarım, kooperatiflerinin elinde. Yatay örgütlenmede küçük üretici kooperatif çatısı altında, dikey örgütlenmede de kooperatifler birlikler bir araya gelerek güçlenirler. İzmir Köy Koop Birliği bugün İzmir’in tüm havzalarında, köylerde, köylerde üreticinin inisiyatifi ile bir araya gelerek ürünlerini daha iyi üretip pazarlamak için hala çalışıyor. 116 tane birim kooperatifimiz ve binlerce ortağımızla hedefimiz İzmir tarımını, kadim bilgilerle ve ekoloji ile harmanlayarak Köy Koop çatısı altında sürdürüyoruz. Bizler meraların vasfının koruması, üreticinin üretimden adil gelir elde edebilmesi için uğraşıyoruz. Endüstriyelleşmiş tarımsal üretim modeli yerine küçük üreticinin üreterek birleşerek çoğalacağı bir sistemi destekliyoruz. Üreticinin hakkaniyetli çalışma koşullarının olması hepimizin derdi olmalı. Bu sebepledir ki kooperatifçiliği desteklemek kamusal bir öncelik olmalıdır” açıklamasını yaptı.
Üye değil ortağız
İzmir’deki kooperatiflerin ülke ekonomisine yaptığı katkıları aktaran Neptün Soyer, “İzmir, birçok ürünün üretiminde ilk sırada yer almakta. Kuru incir, kuru üzüm, zeytin, zeytinyağı, süt ürünleri ve narenciye gibi yaş-meyve sebzeler İzmir’den dünyaya ihraç ediliyor. Aynı şekilde iç piyasada gıda güvenliği kooperatifler sayesinde korunuyor. Çocuklar sütle buluşuyor. Temellerini 100 yıl önce atılan köy kooperatifleri sayesinde İzmir’de köylümüz emeğinin karşılığını alarak üretiyor, bereketli topraklarımız atalık tohumlarla buluşuyor, sofralarımıza iyi, temiz, adil gıdayı sunmaya çalışıyoruz. 1923’te İktisat Kongresi’nde işaret edilen kooperatifçilik, 2000’li yıllarda hala varlığını birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu ile sergilemekte. Biz kooperatifler birbirine ortak deriz. Üye olmayız, katılımcı olmayız. Biz ortağızdır” ifadelerini kullandı.
Haber: Sıla Arabacıoğlu
Fotoğraflar: Batuhan Vuruşkanlar