TBMM Başkanı Kurtulmuş İzmir'deydi
İzmir'i ziyaret eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 'Terörün sıfırlandığı bir Türkiye oluşturma mecburiyetimiz var. Yeni dönemin en avantajlı ülkesi artık Türkiye'dir. Türkiye çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir' dedi
İzmir’de sivil toplum buluşmasında konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, “Terör örgütleri vasıtasıyla hizaya sokulmaya çalışılan bu coğrafyaya inat terörün sıfırlandığı bir Türkiye’yi oluşturmak mecburiyetindeyiz. Türk’ün Kürt’ün birbirine karşı en ufak düşmanlığı yoktur, bunun ispatı da İzmir şehrinin kendisidir” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, İzmir Valiliği'ni ziyaret etti. Burada polis tören mangası tarafından karşılanan TBMM Başkanı Kurtulmuş'a, İzmir Valisi Süleyman Elban eşlik etti. Valilik şeref defterini imzalayan Kurtulmuş, daha sonrada İzmir İktisat Kongresi Binası’na geçerek sivil toplum buluşmasına katıldı.
Siyasette önem verdikleri alanlardan birinin sivil toplumlar olduğuna dikkat çeken TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Sivil toplum milletin gönüllü organize olduğu, belli alanda odaklanarak, o alanlarda kamunun dışında milletin menfaatlerine uygun faaliyet icra ettikleri alandır. Siyasetin ne kadar güçlü olduğunun önemli göstergelerinden biri sivil toplumun gücü. Sivil toplum ne kadar güçlüyse milletin siyaset mekanizmasına olan desteği ve katkısı o kadar güçlüdür. Tarihsel olarak Cumhuriyet’imizin 2. asrını idrak ediyoruz. Bu sene Cumhuriyet’in 101. yılını kutladık. Bu 2. asrın ilk yıl dönümü demek. Önümüzde uzun bir süre var. Geçtiğimiz asrın içinde nice zorluk ve güçlüklerle ülkemiz büyük bir mesafe kat etti. Geldiğimiz nokta küçümsenmeyecek bir noktadır. Bugün Türkiye, kendi adından dünyanın dört tarafında söz ettiren, sözünün kıymetinin arttığı ülke haline geldi, ancak bizim milletimizin bir temel özelliği var. Hiçbir zaman önündeki mevcut durumla yetinmez. Mutlaka önüne yeni hedefler koyar. O hedeflere ulaşabilmek için imkanlarını seferber eder ve her hedefi gerçekleştirerek daha ileriye gider. Bizim hedefimiz Cumhuriyet’in ikinci asrını, dünyada birçok yerde çok daha etkili bir Türkiye haline gelmek. Bilimde, sanatta, sporda, sanayide, teknolojide, uluslararası ilişkilerde, bölgesel denklemlerde çok daha güçlü bir hale gelebilmek. Türkiye Yüzyılı dediğimiz yeni dönemin kapılarını sonuna kadar açmaktır. Herkesin elindeki imkanları sonuna kadar ve ortak hedefler, milli hedefler doğrultusunda kullanabilmesi lazım. Türkiye yüzyılından kastımız tek cümle; sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye demektir” açıklamalarında bulundu.
Bir ülkenin sözünün güçlü olması için önce millet-devlet kaynaşmasının gerçekleşmesi, devletin bütün kurumlarıyla etkin kurumsal kapasiteye, güçlü ekonomiye, güçlü bilim hayatına sahip olması, sanayi ve teknoloji alanında dünya milletleriyle rekabet edebilecek güce ulaşabilmesi gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Sivil toplumun güçlü olması sözü güçlü Türkiye’nin önemli ayaklarından biri olacak. Dosta güven düşmana korku salacak Türkiye. Sadece savunma sanayi olarak söylemiyoruz. Dostlarımızın başarımızı gördükçe sevindiği, düşmanlarımızın görünce çekindiği Türkiye kurmak önümüzdeki yüzyılın asıl hedefidir. Güveni ve istikrarı sağlayarak yolumuza devam edersek, Türkiye bu hedeflerini gerçekleştirecektir. Fikirlerimiz, dünya görüşümüz, siyasetimiz farklı olsa da hepimizin aynı istikamete yürümeliyiz. Bu ülkenin daha güçlü olması için mücadele etmeli ve ülkeyi kalkındırmak için gayretli olmalıyız. Dünya çok kutuplu düzene gidiyor ve dünyanın her yerinde farklı güç merkezlerinin ortaya çıkacağı gelişmeyi yaşayacağız. Bu dönemin en avantajlı ülkesi artık Türkiye’dir. Hem nüfusu hem ekonomik potansiyeli hem okuma yazma oranı hem jeostratejik önemi itibariyle dünyanın neredeyse tam merkezinde olan bir ülkedir. Kuzeyle de batıyla da doğuyla da güneyle de iletişim kurabilen ender ülkelerden birisidir. Ukrayna ile Rusya arasında devam eden gerilim ve çatışma döneminde neredeyse dünyada her iki tarafta görüşebilen tek ülke Türkiye oldu. Bizim en temel özelliklerimiz, karşılıklı rıza ve müzakere ile işlerin çözülmesi için diplomasi masasını sürekli açık tutmaktır. En zor konularda bile karşılıklı müzakere ile çözülmesinden başka yolu yoktur. Türkiye kendi milli eksenini takip ederek önümüzdeki dönemde karşımıza çıkacak fırsatları değerlendirecektir.”
“Türkiye ne zaman tam bağımsızlık yolunda adım atsa, milli menfaatleri önceleyen süreç içine girse ve bazı oluşumlara karşı şahsiyetli duruşunu ortaya koysa, birileri ‘Türkiye’nin eksenini kaydırıyorsunuz’ diyor” diye konuşan Kurtulmuş, “Türkiye ekseni ne Doğu ne Batı’dır, Türkiye’nin bir ekseni var o da kendi milli ekseni. Bu milli ekseni takip ederken Avrupa, Amerika, doğu, batı, Müslüman, Hıristiyan dünyası ile de görüşeceğiz, müzakere edeceğiz alışverişimiz olacak. Bizim birisine dost olmamız için başkasına düşman olmamıza gerek yok. Tek önceliğimiz ülkemizin menfaatidir. Türkiye önümüzdeki dönemde çok daha güçlü olarak yoluna devam edecektir” ifadelerine yer verdi.
“FİLİSTİN MESELESİ BUGÜN BAŞLAMADI”
Orta Doğu coğrafyasında yaşananların tesadüf olmadığına işaret eden Kurtulmuş, “İsrail’in saldırıları arkasında yatan husus, Filistin meselesi bugün başlamadı. 1917’de Osmanlı, Filistin topraklarından çekilmek zorunda kaldığında İngiliz manda yönetiminin gelmesiyle başladı. Yahudi yerleşim alanlarını açmaya, eşzamanlı terör örgütü kurarak İsrail’in kuruluşunu hazırladılar, bu oyunun birinci perdesiydi. İkinci perde ABD’nin Irak’ı işgali ile başladı. İki fay hattı üzerinden ülkeleri parçalamaya başladılar; birisi ırkçılık, diğeri mezhep. Irak, Suriye, Yemen Libya parçalandı, Mısır yönetilemez hale geldi. Hepsi siyasi türbülansın içine sokuldu. Bu coğrafyada istikrar adası olarak Türkiye bu günlere geldi ve daha güçlü şekilde yoluna devam edecektir” açıklamalarına yer verdi.
Kurtulmuş, şu ifadelere yer verdi: “Önce kendi içimizi düzenlememiz, ayrılık meselesini kenara bırakıp terör örgütleri ile hizaya sokulmaya çalışılan coğrafyaya inat terörün sıfırlandığı Türkiye’yi oluşturmak zorundayız. 40 yılı aşkındır bu memlekette etnik fitneyi oluşturmaya, ayrılıkçı siyaseti terör örgütleri marifetiyle kökleştirmeye çalışmalarına rağmen bu memlekette Türk’ün Kürt’ün birbirine karşı en ufak düşmanlığı yok, bunun ispatı İzmir şehri. Karşımızdaki emperyal planın, böl-parçala-iradesiz hale getir ve yönet şeklindeki tecelli ettiğini gördükten sonra büyük imparatorluk birikimine sahip millet olarak başak yolu tercih etmemiz düşünülemez. Obamızı düzenleyeceğiz, farklılıkları zenginlik olarak görüp yolumuza devam edeceğiz. Demokrasimizi, fikir özgürlüklerini geliştireceğiz, Türkiye’deki güçlü siyaset mekanizmalarını daha güçlü hale getireceğiz. Sanayileşmesi, teknolojide ileriye gidebilmesi için her türlü çalışmayı yapacağız. Devlet ve millet olarak el ele mücadeleyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
“Yüksek teknoloji ve buna dayalı Savunma Sanayi başta olmak üzere her alanda daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz” diye konuşan Kurtulmuş, şu açıklamalarda bulundu: “Üniversitelerimizin daha güçlü hale gelmesi için beraber gayret edeceğiz. Bu ülkenin gençlerinin milli ve manevi değerler ekseninde daha güçlü gençler olması için gayret sarf edeceğiz. Bu fırsatlar bizi daha dikkatli, birlik beraberlik içinde olmaya itiyor. Yardımlaşarak, destek olarak yolumuza devam edeceğiz. Gönlümüz arzu eder ki sivil toplum kuruluşlarımız kendi alanında ana akım olsun. Türkiye’nin hatta dünyanın en iyisi olsun. Bazen STK gücü hükümetlerin, devletin gücünden daha etkilidir. Devlet olarak bizim vazifemiz de sizlere, insanlığa ve ülkemize yapacağınız desteklere de sizlere yardımcı olmaktır.”
“SİVİL TOPLUMUN EN GÜÇLÜ OLDUĞU ŞEHİR İZMİR”
İzmir Valisi Süleyman Elban Türkiye’de sivil toplumun en güçlü olduğu şehrin İzmir olduğunu belirterek, “Bu şehrin birçok özelliği var. Burası kurtuluşun, kuruluşun şehri. Kurtuluş mücadelesinde kahramanlıklarıyla destanlaşmış bir şehir ama sivil toplum Türkiye’nin birçok yerinde göremeyeceğin kadar güçlü. Her birisi kurulduğu ve amaç edildiği tüzüklerinde belirtilen hedeflerine ulaşmak için samimi olarak gayret ederek kendilerinden ve enerjilerinden feragat ediyor” diye belirtti.
Programa önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, partililer ve sivil toplum kuruluşları katıldı.