Tire Süt Kooperatifi'nden dünyaya örnek olacak proje
Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük yaşamını ve kooperatifin kuruluş sürecini aktarırken başkanlığına dair açıklamalarda bulundu...
Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük; yaşamını ve kooperatifin kuruluş sürecini aktarırken başkanlığına dair açıklamalarda bulundu
Eskiyörük, çiftçi bir ailenin çocuğu olduğunun ve üniversiteyi yarım bırakarak çiftçilik yapmaya başladığının altını çizerek, “Tarım ilke ve usullerle yapıldığı için daha zordur. Bugün olduğu gibi 50 yıl önce de öyleydi. Çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Ailem okumamı çok istiyordu. Bütün aileler çocuklarının okuyup, çiftçilikten kurtulmasını istiyordu. Çünkü çiftçilik, bugün olduğu gibi yine güvenceli bir meslek değildi. Ben başarılı bir öğrenciydim. Sülalemizde üniversiteyi kazanan tek kişi olarak, Adana Çukurova Üniversitesi’ne okumak için gittim ama maalesef 12 Eylül’ün gazabına uğrayarak 3’üncü sınıfta üniversiteyi bırakıp geriye döndüm. Babamla beraber çiftçiliğe başladım. Çünkü çiftçiliği ve hayvancılığı seviyordum ama karşılığını alamadığımı, sömürüldüğümü farkettim.” diye konuştu.
“KOOPERATİFLEŞME İLE EMEĞİMİN KARŞILIĞINI ALACAĞIMA İNANDIM”
Tarım işçisinin emeğinin karşılığını ancak kooperatifleşme ile alacağını fark ettiğini belirten Eskiyörük, “Para kazanmanın kendi çabamla mümkün olmayacağının idrakına vardıktan sonra kooperatifleşme ile emeğimin karşılığını alacağıma inanarak yola çıktım. Daha sonra karşıma süt üreticileri çıktı. Benim çocukluğumda bölge tarımında birinci sırada tütüncülük vardı. Daha sonra pamukçuluğa dönüştü. Ardından pamukçuluk da bitti. Çünkü Türkiye, dünya ile rekabet edemeyecek duruma düştü.” dedi.
Eskiyörük kooperatif başkanı olma sürecini şu şekilde anlattı: “Hayvancılığa bir dönüş başladı ve benim aday olmamı istediler. O dönemde 30 yıllık büyüğümün karşısına aday olarak çıkmayı saygısızlık olarak gördüm. Randevu alarak yanına gittim.‘Ben sizin karışınızda aday olmak istemiyorum. Benim elimden tutun ve onursal olarak başımızda kalarak bu bayrağı Mahmut Eskiyörük’e devrediyorum diyin’ dedim. Beni orada aşağıladı. Çünkü ben küçük bir yöneticiydim, bana sıcak bakmayınca ben de kapıyı çektim, çıktım ve aday oldum. O zamanlar tüm bölgede bu tür kurumları ağalar, beyler yönetiyordu. Tire’de tabuları yıktım. Her şeyisiyaset belirliyordu, siyaseti dışarıda bıraktım ve siyasi hiçbir ayrımcılık yapmadım.”
“YA BÜYÜYECEKSİNİZ, YA BİRLEŞECEKSİNİZ YA DA YOK OLACAKSINIZ”
Küçük üreticilerin kooperatif olmadan varlığını sürdüremeyeceğinin altını çizen Eskiyörük, “20 yıl önce Süt Kooperatifi Başkanlığı’na geldim. İlk müdahalem sıradışılığı ortadan kaldırmaktı. Daha çok küçük üreticileri kolladım. Büyük üreticiler kendini koruyabilirdi. Türkiye’nin yüzde 80’ini Türkiye’nin gerçeği olan küçük aile işletmelerioluşturuyordu ve onlar kooperatif olmadan hayatlarını sürdüremezdi. Bugün de Anadolu’yudolaşıyor ve köylüye,‘Ya büyüyeceksiniz, ya birleşeceksiniz ya da yok olacaksınız.’ diyorum. Bugün kapitalizmin vahşileştiği bu süreçte, küçük üreticilerin kooperatif olmadan yaşama şansı yok. Bu anlayışımı süt kooperatifinde de sürdürüyorum. Ortaklarıma genel kurulda ben size para vermeyeceğim, para kazandıracağım diyerek yöneticiliği bu çerçevede sürdürdüm. Kooperatif olarak kazancımızı yatırıma dönüştürdüm.Jeneratör alma ile başlayan yatırımımız hala devam ediyor.” diyerek düşüncelerini aktardı.
DÜNYANIN EN İYİ KIRSAL KALKINMA MODELİ
Tire Süt Kooperatifi modeli ile dünyaya örnek olduklarını vurgulayan Eskiyörük, “Bugün Türkiye’nin en büyük kooperatifi olarak bir model yarattık. Sadece Türkiye’nin değil dünyanın dikkatini çektik. Birleşmiş Milletler,(BM) bizi dünyanın en iyi kırsal kalkınma modeli seçti ve dünyayaönerdi. Bu modeli anlatmak içinAfrika ve Türk Cumhuriyetleri’nin çoğunu kooperatife getirdiler. Dünya tarımındaki sorunların çözümünde, Türk tarımının bir reçetesi olarak, Tire’de elde ettiğimiz sonuçları sunuyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.