TKP’den Yusuf Tekin açıklaması!
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, TBMM'de yaptığı, 'Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin...
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, TBMM’de yaptığı, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin 709 tane protokolü var. Bunların içerisinde, sizin ‘tarikat, cemaat’ dediğiniz, bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor” açıklamasına karşı bir tepki de Türkiye Komünist Partisi’nden geldi.
‘’SADECE UZMAN EĞİTİMCİLER SORUMLULUK ALABİLİR’’
“Her yaştan yurttaşın, ama özellikle çocukların ve gençlerin yararlanacağı eğitim organizasyonunda, yalnızca uzman eğitimciler sorumluluk alabilir. AKP döneminde eğitimcilerin tasfiye edildiği doğru. Bu tasfiyenin iki amacı vardı: Birincisi, ticaret konusu olmayan kamusal bir işlevin, kâr amaçlı özel sektöre açılması. Bakan, protokollerin çoğunun bu nitelikte olduğunu söylüyor. İkincisi insanların beyninin hurafelerle iğfal edilmesi ve tarikatların örgütlenmesi.”
‘’DİNCİ GERİCİLİK TERÖR YATAĞIDIR’’
Eksik kalmasın, dinci gericilik terör yatağıdır. Gerici terör Cumhuriyet’e defalarca isyan etti. Menemen bir terör eylemidir. Terör Maraş’ta, Sivas’ta kitlesel katliam biçimini almıştır. Dinci gericilik tarihimiz boyunca ilerici aydınları kalleşçe katleden çeteler üretip durdu. Yusuf Tekin’in aşkını ilan ettiklerinden biri olan Hizmet Vakfı da bir Fetö-sevicisi. Fethullahçılardan ala terörist yatağı mı olur!
‘’YUSUF TEKİN BAKAN DEĞİL, SUÇLUDUR’’
Meclis kürsüsünden üstümüze boca edilen küfrü misliyle iade ediyoruz. Bu adamların bakanlığını reddediyoruz. Çocuğuna sahip çıkmak isteyen herkesi bakanın istifası için yükselen sese katılmaya çağırıyoruz. Yusuf Tekin bakan değil, suçludur. Meclis kürsüsünden inip cezasını çekmelidir.
Bakan’ın açıklamasına dair TÜSİAD’dan tarafından yapılan yazılı açıklamaya karşı da tepki gösteren TKP, X hesabından paylaşım yaptı.
“Halbuki eğitimin dinselleştirilmesi ve tarikatlara teslim edilmesi programını yürüten AKP, TÜSİAD’ın sınırsız desteğiyle iktidarda. 20 yıl önce AKP’yi iktidara taşıyan da TÜSİAD’dı. Büyük sermaye bu tercihinin karşılığını kârlarına kâr katarak, ülkenin varlıklarını yağmalayarak aldı.” denilen açıklamanın tamamı şöyle: