Tosuncuk’un hayatı, hepimizin hayali!

Hapishanedeki hayatını ballandıra ballandıra anlatıyor. Yemeklerin yurtlarda kalan öğrencilerinkilerinden daha güzel olduğunu ifade edip ‘Ekmek elden, su gölden’ diyor. Emeklilere acıdığından bahsediyor. Sağlıkla ilgili herhangi bir sıkıntısının vakit geçirmeden çözüldüğünü örnekleyerek anlatıyor. 2028’de şartlı tahliyeyle özgürlüğüne kavuşacağından bahsediyor, hayatıyla ilgili yapması gerekenleri 100 ana başlıkta toparladığını belirtiyor. Hayalinin ise Mars'a gitmek olduğunu söylüyor.

Tosuncuk'un hayatı, hepimizin hayali!

1 milyar 200 milyon mal varlığına sahip olduğu iddia edilen 32 yaşındaki Çiftlik Bank kurucusu Tosuncuk lakaplı Mehmet Aydın, kendi isteğiyle 3 Temmuz 2021’de İstanbul Havalimanı’nda tutuklandı. 102 mağdurun şikayeti üzerine başlatılan soruşturma sonucunda suç işlemek amacıyla örgüt kurma, bilişim sistemleri aracılığıyla banka veya kredi kurumlarını dolandırma, tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerini dolandırma suçlarından tutuklandı. Mehmet Aydın, ilk röportajını OdaTV’ye verdi. Ancak röportajında, hapishane koşullarını KYK ile karşılaştırarak cezaevini olumlu bir şekilde yorumlaması, emeklilerden daha iyi olduğunu belirtmesi ve hala pişmanlık duymaması dikkat çekti.

Okuyanların ‘tosuncuk mu olsak?’ diye düşündürten Mehmet Aydın’ın röportajından en göze çarpan bölümlere göz atarsak;

2,5 yıldır cezaevindesiniz. Geriye dönüp baktığınızda keşke bu işlere girmeseydim diyor musunuz?

Keşke hakkımda ilk yakalama kararı çıktığında da yurda geri dönseydim. Keşke hiç Sıla ile evlenmeseydim. Keşke oyunun adını Çiftlik Bank koymasaydım. Malumunuz BDDK Bank ifadesini kullanmaktan davadan 2,6 yıl ceza aldım. Tüm bu keşkelerim olmasaydı bugün Türkiye’nin 81 ilinde on binlerce şubesi olan şarküteri zinciri olan 50 yıldır sektörde olan dev markaların geldiği noktaya 5 yılda gelecektik.154 milyon liralık taşınır taşınmaz mal varlıklarımız parada duruyor. Bugünkü değeri 1 milyar 200 milyon lira civarında.

‘Tosuncuk’ cezaevindeki yaşam şartlarını ballandırarak anlattı

29 aydır Edirne F Tipi Cezaevindeyim. İki katlı bir odaya bir ev mi demeliyim bilemiyorum. Üst katta yatak ve kıyafetler için dolaplar var. Doğu’ya bakan iyi güneş alan bir odam var. Alt kat Amerikan mutfak tarzı, salonda bir TV ve yuvarlak masa, alt katta mutfakta sadece çay, kahve bulunuyor.

Yemeklerin 3 öğün şeklinde olduğunu vurgulayan ‘Tosuncuk’ alay eder gibi KYK yurtlarındaki yemeklerle kıyaslamaya gitti. Emeklilerin yaşadıklarını tiye alarak, gönderdiği mektupta ‘3 kuruşluk emekli maaşı’ tabirini kullanıp kendisinin yaşam koşullarının emeklilerden iyi olduğunu vurguladı. İşte o dikkat çeken bölüm de şu şekilde yer aldı:

Ekmek elden su gölden, ilaç devletten, hastane tedavi devletten, kışın petekler yanıyor. Doğalgaz faturası derdi yok, elektrik kesildi karanlıkta kaldım derdi yok. Dişçi için dilekçe verdim aynı gün diş dolgum yapıldı. Dışarda bu işlem için 5 ay sıra beklemek gerekir. Biraz böyle övmüş gibi oluyorum ama burada durum böyle. Parası olmadığı için tedavi olamayan amcalarımız, teyzelerimiz, katkı payı diye 3 kuruşluk emekli maaşı aldığı ilaçlara giden emeklilerin haline kıyasla çok şükür iyiyim. Biraz nispet yapar gibi oldu ama keşke devlet bu imkanları dışarıdayken de sağlayabilse o zaman belki de bu kadar insan buraya düşmez.

Hapishaneden çıktığınızda ne iş yapacaksınız?

Cezaevinde kendisine ait 100 maddelik ölmeden önce yapılacaklar listesini oluşturduğunu ifade eden Aydın, 5 yıl sonra denetimli serbestlikle özgürlüğüne kavuşacağını da belirterek Starship’ten bir bilet alarak, Mars kolonisine katılacağını söyledi.

İLGİLENDİKLERİMİZ BUNLAR, YA YAŞADIKLARIMIZ…

EMEĞİNİ ALAMAYAN EMEKLİLER

Gelen son zamların etkisiyle en düşük emekli maaşı 10 bin liraya yükseldi. Mükerrer Resmi Gazete’de yer alan tebliğe göre, bir kişinin günlük yemek ücreti 187 lira olarak belirlendi. Bu durumda, dört kişilik bir ailenin günlük yemek masrafı 748 liraya ulaştı. Öte yandan, asgari ücretin sadece 17 bin 2 lira olması, büyükşehirlerdeki kiraların 10 bin liradan başlaması, elektrik, su ve doğalgaz gibi temel ihtiyaçların eklenmesiyle birlikte, emeklilerin ekonomik zorluklarla baş etmesini giderek zorlaştı. Bu durum emekliler arasında endişe ve belirsizlik yarattı.

HASTANEDE UZAYAN KUYRUKLAR

Mevsim şartlarının etkisiyle birlikte birçok insan hastanelere başvuruda bulundu. Acil servisler ve polikliniklerde sıra bekleyen insanların sayısındaki artış, her şehirde dikkat çekti. Binlerce polikliniklerden randevu alabilmek basit bir diş dolgusunu bile yaptırabilmek için aylarca sıra beklenildiğinden şikayetçi.

KURTLU YEMEKLER

KYK yurtlarında kalan öğrenciler kalitesiz, son kullanma tarihi geçmiş ürünlerle yapılan yemeklerden dolayı zehirleniyor. kurtlu, içinden böcek hatta plastik eldiven çıkan yemekleri yemeye mecbur bırakılıyor.

KESİLEN BAŞLAR, KİMLİKSİZ CESETLER

Antalya’da geçen bir hafta içinde yakın bölgelerde 6 kişinin cenazesine ulaşıldı. kurbanlardan bazılarının baş, el, ayak gibi uzuvlarının kesilmiş olduğu belirtildi. Bu olayın yanı sıra, İstanbul Zeytinburnu’nda baltayla kafası kesilmiş bir kişinin cesedi bulundu. Ayrıca, İzmir’in Karabağlar ilçesindeki bir evde 12 yaşındaki bir kız çocuğunun bıçakla öldürüldüğü ve çocuğun 34 yaşındaki annesinin yaralandı.

İNTİHARLAR

1 hafta içinde gerçekleşen intihar vakaları çokluğuyla da dikkatleri çekti. Birkaç gün önce İzmir Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yusuf Yılmaz  4 yaşındaki kızını ve kayınvalidesini tabancayla öldürdü, boşanma aşamasındaki eşini de ağır yaraladıktan sonra intihar etti. Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde 36 yaşındaki 8 çocuk annesi kadın banyoda kendisini iple tavana asarak yaşamına son verdi. Efeler’e bağlı Işıklı mahallesindeki KYK Kız Öğrenci Yurdu’nda Adnan Menderes Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü 1. Sınıf öğrencisi Ceysu Sıla Alkaya, kendini ranza demirine bornoz bağıyla astı. Sultanbeyli’de düğün salonunda tartıştığı eski sevgilisini silahla vurarak yaralayan kişi intihar etti. Çaycuma ilçesine bağlı Nebioğlu beldesinde 72 yaşındaki kanser hastası kadın kendini kapıya asarak hayatına son verdi. Sultanbeyli’de sevdiği kız tarafından reddedilen şahıs, tabancayla önce kızı vurdu, ardından da kendi kafasına ateş etti. Aksaray’da tartışma sırasında birbirlerini vazo ile yaralayan çiftten 62 yaşındaki Mevlüt Ç., kızının 3’üncü kattaki evinin balkonunda atlayarak yaşamına son verdi.

DÜŞEN ASANSÖRLER

28 Ekim 2023, Kastamonu Baharzade KYK, 28 Ekim 2023 Sivas KYK, Bartın Üniversitesi Ağdacı yerleşkesi KYK, 30 Ekim 2023 Çorum Üniversitesi İskilifli Atıf Hoca KYK, 31 Ekim 2023 Ordu Fatsa KYK, 4 Kasım 2023 Muş Sultan Alparslan KYK, 6 Kasım 2023 Rize Ayder KYK, 12 Kasım 2023 Samsun Canik KYK, 16 Kasım 2023 Ankara Çubuk Fatma Hanım KYK, 19 Kasım 2023 Gaziantep Abdulkadir Güllüğlu KYK, 24 Kasım 2023 Ankara Beştepe KYK, 28 Kasım 2023 Tekirdağ Günebakan KYK, Uşak Mehmet Hacım KYK, Elazığ Fethi Sekin KYK, 1 Aralık 2023: Yozgat Sürmeli KYK, 16 Aralık 2023 Şanlıurfa Haliliye ilçesi Hacer Ana KYK, 17 Aralık 2023 İdlib KYK, 16 Ocak 2024 Giresun Gül Pembe Hatun KYK. Zeren Ertaş’ın ölümünden bu yana 18 KYK yurdunda daha asansör faciası yaşandı.

UMUDUNU KAYBEDENLER

Türkiye’de 2018 ile 2022 yılları arasındaki beş yıllık dönemde, 1 milyon 957 bin üniversite öğrencisi okulu bıraktı. Bu öğrencilerin çoğunluğu, büyükşehirlerde bulunan üniversitelerde eğitim alıyordu.

EV FİYATINA MONT

Nesli koruma altında bulunan vikunyaların tüyünden üretilen ve Türkiye’deki bir alışveriş merkezinde satışa sunulan kaban, sosyal medyada büyük ilgi ve tartışmalara neden oldu. Mağazada tam 1 milyon 321 bin 920 TL fiyat etiketiyle satışa sunulan bu özel kaban, lüks tüketim ve çevresel hassasiyet konularında gündem oluşturdu.

ANTİDEPRESANLAR

Sağlık Bakanlığı’nın 2009’dan 2020’ye kadar olan 11 yıllık verileri, ülkede yaşanan kaotik sıkıntıların bir yansıması olarak ön plana çıktı. Bu dönemde antidepresan kullanım miktarı yaklaşık olarak yüzde 70 artış gösterdi. 2009 yılında 1000 kişi başına günlük düşen antidepresan ilaç sayısı 29 iken, bu oran 2020’de 49’a yükseldi. Ekonomik zorluklar, işsizlik ve maddi sıkıntılar, sosyal ve siyasal alandaki problemler; toplumun ruhsal sağlığını olumsuz etkileyerek antidepresan kullanımında belirgin bir artışa neden oldu.

HER GÜN

İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, neredeyse her gün silah kaçakçılığı ve uyuşturucu madde gibi suçlarla ilgili operasyonlara imza atıyor. Ancak, bu yoğun çaba ve düzenlenen baskınlara rağmen, hala kaçak silahların ve kilolarca uyuşturucu maddenin ele geçirilmesi sorunu tam anlamıyla çözülemiyor.

ÇOCUKLARIMIZ ‘CEMAATE’ EMANET

İlim irfan yuvası okullardaki öğrenciler öğretmenlere değil cemaatlere emanet ediliyor. CHP ve DEM Parti sıralarından tarikat ve cemaatlerle MEB’in protokol imzalamasına yönelik eleştirilere, MEB Bakanı Yusuf Tekin cemaatlere STK deyip, şimdiye kadar 10 protokol imzalandığını ve imzalamaya devam edeceğini bildiriyor.

KİTLESEL TRAVMA

Klinik Psikolog Hazal Güvendiren, Türkiye’de yaşanan olaylara ve verilen tepkilere ilişkin açıklamalarda bulundu. Güvendiren, ‘‘Bir şey ne kadar yaygın hale gelirse o denli normalleştirilir. İnsanların söylemler konusunda da kaygıları azalıyor. ‘Neler söyleniyor da unutuluyor, bu da unutulur’ deniyor. Kitlesel travmalarımız var. Korona, deprem, cinayetler vs. bu travmalarımızın nedeni. Toplum olarak stresle ve travmalarla baş etme şeklimiz de sağlıklı değil. Ayrıca uç noktalara da çok gidiyoruz, bir gün ilahlaştırıp ertesi günü de o kişiyi yerin dibine sokuyoruz. Hayatlarımızda, söylemlerimizde tutarsızlıklar var’’ şeklinde konuştu.

SON SÖZ

Ülkede daha anlatmadığımız, satırlara sığdıramadığımız o kadar çok konuşulması gereken olay var ki… Yaşananları gördüğümüzde endişelenip geleceğe olan son umut kırıntımızı yitirmemek için iyi bir şeye sarılmaya çalışıyoruz. Pek çoğumuz yaşanan olaylar karşısında sadece bir tespitte bulunabiliyor: Bu ülkeden hiçbir şey güzel olmuyor!

Aysun Güler

Exit mobile version