Trafik ve Güvenli Sürüş Sempozyumu'nda çarpıcı mesajlar
Üsküdar Üniversitesi, trafik güvenliği ve sürüş bilincine dikkat çekmek amacıyla 'Trafik ve Güvenli Sürüş Sempozyumu' düzenledi.
Alanında uzman akademisyenler ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen sempozyumda, trafik kazalarının önlenmesi ve sürücülerin bilinçlendirilmesi adına önemli değerlendirmeler yapıldı.
TRAFİK KAZALARININ ÖNLENMESİNDE EĞİTİMİN ÖNEMİ
Sempozyumda konuşan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, trafik kazalarının büyük oranda insan hatalarından kaynaklandığını belirterek, öfke kontrolü eğitiminin kazaları yüzde 50’den fazla azaltabileceğine dikkat çekti. Tarhan, “Trafikte kişinin ruh halini kontrol edecek ve riskli davranışlarını azaltacak eğitimler verilmesi büyük önem taşıyor. Özellikle genç yaşta motosiklet kullanımına ilginin artmasıyla birlikte, sürücülerin daha bilinçli hareket etmesi gerekiyor” dedi.
Sempozyumda trafik güvenliği konusunda dikkat çekici açıklamalarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, motosiklet kazalarına yönelik önemli bir öneride bulundu. Uçan, ölümlü veya ağır yaralanmalı kazalarda, olay yerine gelen ekiplerin sürücünün kaskını incelemesi gerektiğini vurgulayarak, “Eğer kask gerekli korumayı sağlamıyorsa, üretici veya ithalatçı firmalar bu konuda sorumlu tutulmalı” dedi.
Trafik kazalarının yarattığı sosyoekonomik kayıplara değinen Yol ve Trafik Güvenliği Danışmanı Özgür Şener, her yıl trafik kazalarında binlerce kişinin hayatını kaybettiğini ve Türkiye’nin adeta bir ilçesini bu kazalar nedeniyle yitirdiğini belirtti. Şener, özellikle genç yaş grubundaki bireylerin trafik kazalarında en fazla risk taşıyan kesim olduğunu ifade etti.
Sempozyum kapsamında, katılımcılar için özel olarak kurulan “Emniyet Kemeri Simülatörü” büyük ilgi gördü. Simülatör sayesinde, emniyet kemeri takmadan araç içinde takla atmanın nasıl bir etki yarattığı birebir deneyimlendi.
Trafik kazalarının önlenmesi için eğitimin kritik bir rol oynadığının vurgulandığı sempozyumda, trafik güvenliğinin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
