TÜBİTAK birincisi öğrenci, yurt odasında saldırıya uğradı
Koç Üniversitesi’nin öğrenci yurdunda TÜBİTAK birincilik ödülü sahibi üniversiteli F. B. aynı odayı paylaştığı Hasan Ege Karanfil ve...
Koç Üniversitesi’nin öğrenci yurdunda TÜBİTAK birincilik ödülü sahibi üniversiteli F. B. aynı odayı paylaştığı Hasan Ege Karanfil ve Arda D. tarafından saldırıya uğradı.
Hasan Ege Karanfil, F.B.’nin yüzüne kemerle vurdu, yüzüne sıcak ütü yapıştırmaya çalıştı. Diğer oda arkadaşı Arda D. ise F. B.’yi önce boğazından yaralamaya çalıştı. Sonra ise yüzünü ve karnını kesti.
Aldığı yaralar sonrasında çığlık atan F.B.’nin yardımına diğer öğrenciler ve güvenlik görevlisi yetişti. F.B.’nin saldırıya uğradığını gören öğrenciler yangın alarmına basarak güvenliği çağırdı.
‘ALEVİ OLDUĞUM İÇİN BENİ ODADAN ATMAK İSTİYORDU’
Yüzünden ve belinden yaralanan F. B. ifadesinde “Hasan Ege Karanfil, ben Alevi olduğum için ve bana karşı ayrımcılık yaptığından dolayı beni odadan atmak istiyordu” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmaya göre dikkat çeken olay geçen 15 Kasım gecesi yaşandı.
Gördüğü baskı nedeni ile geçen 13-14 Kasım’da okulun laboratuvarında yatan F. B., 15 Kasım gecesi banyo yapmak için odasına gittiğinde ise saldırıya uğradı.
Daha önce Hasan Ege Karanfil’in kemerle vurduğu, yüzüne sıcak ütü yapıştırmaya çalıştığı F. B., banyodan çıktığı esnada Arda D.’nin saldırısına uğradı. Arda D., derslerde kullandığı ve başında kesici cisim bulunan kretuar ile F. B.’ye yöneldi.
Üzerinde bornoz bulunan F. B.’yi boğazından yaralamaya çalışan Arda D., bu kişinin kendisini korumaya çalışması ile yüzünü ve karnını kesti. Bir süre özel güvenliğin gelmesini bekleyen F. B., daha sonra gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Arda D., savcılık ifadesinde F. B.’nin kendisine sarkıntılık yaptığını öne sürerek “Üzerime gelmeye devam etti. O an yaşadığım olayın siniriyle derslerde kullandığım ve sanat bıçağı olarak adlandırılan ucunda neşter bulunan malzeme ile F.’yi belinden ve yüzünden çizerek yaraladım” dedi. F. B., Arda D.’nin, yüzünü kesmesinden sonra da kendisini yumruklamaya devam ettiğini kaydetti.
Soruşturmaya ilişkin konuşan F. B.’nin avukatı Alper Sarıca ise yaşanan olaylar nedeni ile okul idaresinin de ciddi ihmali olduğunu savunarak, “Müvekkilin, kendisine bu saldırıyı yapan fail ile birlikte okuldan uzaklaştırılması, savcılıkça da hakkında adli kontrol istenerek mağduriyetinin iyice artırılması, bu vahşeti tertipleyen diğer oda arkadaşına ise bugüne dek hiçbir yaptırım uygulanmaması oldukça dikkat çekici. Müvekkil açısından hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağım” diye konuştu.
Haberin duyulmasının ardından sosyal medya üzerinden paylaşım yapan Hasan Ege Karanfil ise iddiaları yalanladı. Karanfil açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sair medya mecralarından yayımlanan ve yer yer adımın ve fotoğraflarımın da geçtiği abuk subuk iftira haberlerinden haberdarım. Kimin, ne saikle ve amaçla bunu yaptığını da anlıyoruz. Gerekli hukuki başvurular yapılarak suçluların cezalandırılması sağlanacaktır. Haberlerde “F.B.” olarak kısaltılan ve kendisini mağdur gibi gösteren şahıs, cinsel saldırı suçundan adli kontrol ile imza yükümlülüğü altındadır ve yalan haberlerle medya desteği sağlayarak soruşturmanın gidişatını etkilemeye çalışmaktadır. Bilginize.”
Cumhuriyet’in ulaştığı Hasan Efe Karanfil, Koç Üniversitesi Yurt ve Konaklama Direktörlüğü’ne yaptığı savunmada, Arda D. ile kendisine karşı cinsel taciz, cinsel saldırı, zorbalık, sistematik şekilde hakaret ve taciz suçları işlediğini ifade ediyor.
Karanfil’in savunmasında şu ifadeler yer alıyor:
“Sürekli olarak benim önümde yer alan notlara ve bilgisayarımın ekranına bakmak bahanesiyle çalışma masama doğru yaklaşıp elini omzum atarmış gibi yapıp omuzlarımı ve göğsümün üst tarafını ellemekteydi.
Söz konusu zaman dilimi içerisinde F.B. isimli öğrenci, düzenli ve sistematik olarak benim cinsel yönelimimin eşcinsellik olduğunu söylemiş ve beni buna ikna etmeye çalışmış; ben bunu her defasında reddetsem de inat ve ısrarla bu şekildeki söylemlerini devam ettirmiş, yalnızca bunu söylemekle kalmamış aynı zamanda psikolojik olarak zarar görmeme sebep olacak manipülatif söylemler, hakaretler ve cinsel tacizler ile bu yapmış olduğu eylemi güçlendirmiştir.
F.B., bana ve Arda Demir’e, biz bundan rahatsız olduğumuzu defalarca kez belirtmiş olmamıza rağmen, başka erkeklerle girmiş olduğu eşcinsel ilişkilerin müstehcen detaylarına ilişkin sürekli bir şeyler anlatmakta ve Arda Demir ile beni bu suretle sözlü cinsel tacizine maruz bırakmaktadır.
Bana ve Arda Demir’e, başka bir erkeğe oral seks yaparkenki fotoğrafını göstermek suretiyle cinsel dokunulmazlığımızın ihlaline sebep olmuştur.
Bu süreç içerisinde F.B, aynı zamanda kendi anlattığı kadarıyla İngiltere’de yaşamakta olan ve İngiliz vatandaşı olan, 18 yaşından küçük olduğunu söylediği sarışın bir çocuğa duyduğu cinsel ilgiyi detaylı bir şekilde ifade etmiştir. Kendisi, telefonunda pek çok fotoğrafı bulunan bu sarışın ve gözlüklü çocuğun fotoğrafları üzerinden cinsel içerikli düşünceler ve fanteziler kurduğunu ifade etmiş ve bu durumu bana açıkça, “onu s.kmek istiyorum” cümlesini de kurarak farklı zamanlarda anlatmıştır.
Söz konusu zaman dilimi içerisinde bir gün F.B. isimli öğrenci, ben duştan çıktıktan sonra odada üstümü giyinmek için hazırlanırken beni iç çamaşırlı halimle görmüş ve bana karşı CİNSEL TACİZDE bulunmuştur.
Önümde duran sıcak ütüye bakarak “elimde ütü var, uzak dur benden” dedim. Bunu duyunca kendisi, “o ütüyü tabii ki bana basamazsın, basarsan hapse gireceğini sen de biliyorsun, sen hiçbir şey yapamazsın bana, ayrıca sen herhangi birine karşı kasten yaralama suçu işleyebilecek bir insan da değilsin, bunu yapmaya g.tün yemez.” dedi.
Elimde kemerin bulunma sebebi, anlatmış olduğum gibi, o esnada pantolonumu giyiyor olmamdı. Bu vuruş, sadece tek seferlik, tekrarlanmayan, tek bir vuruştu ve hiçbir şekilde büyük bir fiziksel acı yaratmadı.”
HABER MERKEZİ