Tüketici hakları için ortak çağrı

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) İzmir Şubesi ve İzmir Barosu tarafından yapılan ortak basın açıklamasında, "Sürekli artan fiyatlar nedeniyle çarşı pazar yangın yerine dönmüş, tüketiciler tükenmiştir" denildi.

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) İzmir Şubesi ve İzmir Barosu, 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü öncesinde yaptıkları basın açıklamasında tüketicilerin karşı karşıya olduğu sorunları gözler önüne serdi. İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz’ın da katıldığı etkinlikte TÜKODER İzmir Şubesi adına basın açıklamasını okuyan Avukat Birgül Değirmenci, yaşanan hak kayıplarını ve ekonomik sıkıntıları vurgulayarak, “Tüketicinin sadece ismi kaldı, kendisi tükendi, yok oldu” dedi.

Bu Habere de Bak

Otobüs bileti alacaklar dikkat! Bayram yaklaşıyor, zam kapıda!

Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasında, Avukat Değirmenci, "Bugün sizlere tüketicilerin yaşam kalitesinin yükseldiğini, evrensel tüketici haklarının ülkemizde karşılık bulduğunu anlatmak isterdik. Ama anlatamıyoruz, çünkü tüketicinin sadece ismi kaldı, kendisi enkaz altında kaldı, göçük altında kaldı, sorumlusu olmadığı ekonomik krizin altında kaldı” dedi.

Ekonomik krizle boğuşan tüketicilerin barınma, gıda ve sağlık gibi temel haklarının hiçe sayıldığını belirten TÜKODER İzmir Şubesi, açıklamasında çarpıcı rakamlara da yer verdi:
•     Açlık sınırı: 23.324 TL
•     Yoksulluk sınırı: 75.973 TL
•     Enflasyon oranı: %57,73
•     İşsizlik oranı: %8,4
Değirmenci, yaşam maliyetlerindeki fahiş artışa dikkat çekerek, “Sürekli artan fiyatlar nedeniyle çarşı pazar yangın yerine dönmüş, tüketiciler tükenmiştir. Enflasyon rakamları düşüyor dense de, tüketicinin cebine yansıyan hiçbir şey yok! tükenmeye devam etmektedir” dedi.

Değirmenci, konut krizinin giderek büyüdüğünü ve vatandaşların barınma hakkının elinden alındığını belirterek, "Başımızı sokacak ev kiraları asgari ücreti geçmiş durumda. Deprem bölgesinde yurttaşlar hâlâ konteynerlerde kalıyor. Orta gelirli bile ev alamaz hale geldi” ifadelerini kullandı.

Kentsel dönüşüm projelerinin “rantsal dönüşüm projelerine” dönüştüğünü vurgulayan Değirmenci, "Tüketiciler, bir sabah uyandığında tapularının iptal edildiğini görmekte ve yerinden yurdundan olmanın derin üzüntüsünü yaşamaktadır” dedi.

"Artan zamlar, yüksek vergiler ve fahiş fiyatlandırmalar tüketiciyi ekonomik olarak daha da zorluyor" diyen Değirmenci, “Marketlerde her gün etiket değişiyor. ÖTV ve KDV artışlarıyla tüketicinin yükü artırılıyor. Tüketici yolunacak kaz görülmeye devam ediliyor” ifadelerini kullandı.

GSM ve internet tarifelerine gelen zamların da tüketiciyi zorladığını belirten Değirmenci, "Birkaç GSM şirketinin pazarı belirlediği bir ortamda, tüketici yalnız bırakılmıştır” dedi.

2025 yılı başında yapılan düzenlemeyle, hane başı yıllık elektrik tüketim miktarının 5.000 KWs olarak belirlendiğini hatırlatan Birgül Değirmenci, bu değişikliğin tüketicilerin elektrik faturalarını daha da artıracağını söyleyerek, "Elektrik üretimi ve dağıtımı kamusal bir hizmettir. Devletin ürettiği elektriği özel şirketler eliyle pazarlamak, şirketleri zengin ederken tüketiciyi fakirleştirmektedir" diye konuştu.
Sağlık ve gıda güvencesi tehlikede
Gıda fiyatlarındaki yükseliş, sağlıklı besine erişimi zorlaştırıyor. TÜKODER, halk sağlığının ciddi bir tehdit altında olduğunu belirterek yapılan açıklamada, "Tüketiciler sağlıklı, güvenilir ve ekonomik gıdaya ulaşamıyor. Merdiven altı üretimler arttı, taklit ve tağşiş ürün satışları çoğaldı. İhraç edilen ürünler AB standartlarına uymadığı için geri gönderiliyor" denildi

TÜKODER ve İzmir Barosu hükümete çağrıda bulunarak tüketiciler adına şunları talep etti:
•     Yoksulluk ve açlık sorununa kalıcı çözüm bulun
•     Elektrik ve doğalgaz gibi temel hizmetleri kamusal hizmet haline getirin
•     Asgari ücretliler ve emekliler için alım gücünü artıracak düzenlemeleri acilen yapın
•     Tüketici örgütlerinin karar mekanizmalarında temsil hakkı tanıyın
•     Vahşi madencilik faaliyetlerini durdurun, çevreyi ve doğayı koruyun
•     Deprem ve doğal afetler konusunda bilimin sesine kulak verin, güvenli konutlar inşa edin
•     Yabancılara konut satışını durdurun, vatandaşın barınma hakkını güvence altına alın