Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı: Tarihi değiştiren söz!
Cumhuriyetimizin ilanından sadece bir gece önce, Çankaya Köşkü’nde tarihi bir an yaşandı. Mustafa Kemal Atatürk, İsmet...
Cumhuriyetimizin ilanından sadece bir gece önce, Çankaya Köşkü’nde tarihi bir an yaşandı. Mustafa Kemal Atatürk, İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kemalettin Sami Bey ve diğer yakın arkadaşlarının katıldığı özel bir akşam yemeği düzenlendi.
Bu yemekte Fethi Okyar’ın istifasının kabul edilmesi kararlaştırıldı ve ardından Atatürk, konuklarına şu önemli sözleri söyledi: “Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.”
Bu güçlü ifade hemen tüm masadakiler tarafından benimsendi; çünkü bu, Türkiye’nin dönüşü olmayan bir yola girişi anlamına geliyordu. Atatürk, yemeğin ardından İsmet İnönü’ye dönerek, “Sen burada kal” dedi. İkisi, gece boyunca kanun metnini madde madde inceleyerek çalıştılar. Çalışma odasındaki cılız ışık, saatler ilerledikçe tüm Anadolu’yu aydınlatacak olan bir devrimin işaretini veriyordu.
İsmet İnönü, bu önemli geceyi şu sözlerle anlatmıştı:
“28 Ekim akşamı Atatürk’ün yanında ufak bir toplantıda bulunduk. Atatürk, ertesi gün Cumhuriyet’in ilan edileceğini bildirdikten sonra herkes sessizce dağıldı. Hiçbir konuşma yapılmadan, Atatürk’ün yanında oturduk ve devrimi hayata geçirecek kanunu yazdık. O söyledi, ben yazdım…”
Sonuç olarak, Türkiye Devleti’nin hükümet şeklinin artık ‘Cumhuriyet’ olduğu ifadesi birinci maddenin sonuna eklenmişti. Bu, Türk milletinin önünde uzun yıllar boyunca kapanmış olan uygarlık kapılarını sonsuza dek açacaktı.
O geceye dair detayları Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta şu şekilde anlatmıştı:
Saygıdeğer Efendiler, şimdi isterseniz yüksek heyetinize 29 Ekim 1923 Pazartesi günü Ankara’da geçen olayı kısaca anlatmaya çalışayım.
Pazartesi günü saat 10.00’da Halk Partisi grubu, Grup Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Bey’in başkanlığında toplandı. Bakanlar Kurulu üyelerinin seçimi görüşmelerine başlandı.
Başkan-Yönetim Kurulu, Genel Kurul’a sunulmak üzere bir Bakanlar Kurulu listesi hazırladı. Yönetim Kurulu, kesin bir şey tespit etmiş değildir. Karar saygıdeğer kurulumuzundur. Kabul ederseniz okunsun, sözleriyle, Genel Kurul’a, Başkanlığında Fuat Paşa’nın bulunduğu bir hükümet listesi sunar. Okunan bu listede İktisat Bakanlığına aday gösterilen Celâl Bey (İzmir) söz alarak Bakanlar Kurulu’nun önemini belirtmiş ve kendisinin seçilmesini teklif etmiş. Özellikle “bu listede adları görülen kimseler çekilenlerden daha kuvvetli değildir. Bizden refah ve ıslahat isteyen bir millet vardır. Herhalde yeniler eskilerden daha kuvvetli olmalıdır. Seçimde acele etmeyelim. Hele Hükûmet Başkanı’nı seçerken iyi düşünelim” görüşünü ileri sürmüş.
Saip Bey (Kozan) – Meclis Başkanlığı’na Fethi Bey, Başbakanlığa İsmet Paşa seçilmelidir, demiş.
Ekrem Bey (Rize) – Yeni hükûmet eski hükûmetin boşluğunu doldurabilecek mi? Reis Paşa Hazretleri, mümkünse bu konudaki düşüncelerini ifade buyursunlar; aydınlanalım (ben o sırada Meelis’te bulunmuyordum) şeklinde kontışmuş.
Zülfü Bey (Diyarbakır) – Yetki Parti Meclisi’nindir. Bu hak, grup Yönetim Kurulu’nun değildir. Parti Meclisi toplansın! isteğinde bulunmuş…
Mehmet Efendi (Bolu) – Seçilecek hükûmet ancak bir ay dayanabilir. Hükûmetin böyle sık sık değişmesi, memleket ve milleti kötü ve güç bir duruma sürükler. Hükûmet istifa sebebini açıkça anlatmazsa herhangi bir hükûmet seçimine katılmam. Önce sebebi anlayalım sonra seçim yapalım.
Faik Bey (Tekirdağ) – Listede gösterilen isimler öncekilerden daha kuvvetli değildir. Parti Meclisi toplanıp bu meseleyi halletsin.
Vasıf Bey ( Saruhan ) – (İsmet Paşa’nın hizmetlerinden bahsettikten sonra) Memleketi, milleti niçin bırakıyor? Liderlerimiz bizi aydınlatmamıştır. Sayın Başkanınız (beni kastetmiş olacak) bizi niçin aydınlatmıyor, demiş ve uzun bir konuşma yapmış.
Necati Bey (İzmir) – Memleketin güvendiği kimselerin bizi bırakıp aynlmalarını kabul edemeyiz. Sayın Başkanımız bizi aydınlatsın ve uyarsın. İçeriye ve dışanya karşı kuwetli bir hükûmete kesinlikte ihtiyacımız vardır.
Başkan Fethi Bey – Yönetim Kurulu’nun yaptığı bu liste ne Paşa’nın ve ne de Yönetim Kurulu’nundur, şeklinde bir açıklama yapmayı gerekli bulmuş.
Doktor Fikri Bey ( Ertuğrul ) ( 215 ) – Vasıf v Necati Bey’lerin düşüncelerine katılınm. Memleket sütliman değildir. Memleket idaresi gelişigüzel yapılacak bir seçime terk edilemez. Kuvvetli şahıslardan kurulu bir hükûmet seçilmelidir.
Recep Bey (Kütahya) – Arkadaşlar sözlerini bitirsinler, sonra Gazi Paşa Hazretleri söylesinler (Henüz toplantıda değildir).
İlyas Sami Bey (Muş) – Sayın Başkanımız Gazi Paşa Hazretleri düşüncelerini ifade buyursunlar. Bunalımın doğduğu gün giderilmesi daha yararhdır. Erteleme şiddetlenmesine yol açar. Bir Hükûmet Başkanı seçelim. Yirmi dört saatlik bir süre tanıyalım. Arkadaşlarını bulsun. Kuvvetli bir hükûmet kurulsun.
Abdurrahman Şeref Bey ( rahmetli İstanbul Milletvekili) – Bazı arkadaşlar telâş ediyorlar. Bu her memelekette görülen bir şeydir. Hepimizin amacı vatanın saadetidir. Bir makine kurup tıkır tıkır işletemiyoruz. Bu da doğru. Kuwetli bir hükûmeti nasıl bulmalı hastalığı nasıl keşfetmeli? Teşkilâtı Esasiye Kanunu’muzu göz önüne alalım. Hükûmetin görevini belli edelim. Meclis, göri.işlerini söylesin. Ondan sonra Reis Paşamız da görüşlerini ifade buyursunlar. Bir sonuca varalım. Herkes bir işe yarar. Herkesi yaradığı işte kullanmalı. Şahıslardan söz etmeyelim. Vatanın yüksek çıkarlarında birlikteyiz. Reis Paşa Hazretleri görüşlerini ifade buyursunlar.
Eyüp Sabri Efendi (Konya) – Ne olursa olsun bir seçim zarureti ile karşı karşıya bulunuyoruz. Bundan önceki Hükûmet üyelerinin, yeniden seçilmiş olsalar bile kabul etmeyeceklerine karar verdiklerini işitiyoruz. Yüce Meclis bu kararı kaldırmalıdır.
Recep Bey (Kütahya) – Üç esaslı noktaya dokunacağım. Birincisi şekil, ikincisi çalışma eksikliği, üçüncüsü manevî birliğimizde açılan gediktir. Şekillerde eksiklik olursa iyi bir sonuç vermez. Eldeki listede yer alan değerli arkadaşlar hangi zamanda hangi şartlar altında çalışacaklardır; belli değil. Kuvvetli bir şahsın kencii arkadaşlarını bularak bir hükûmet kurması gerekir. Recep Bey, özellikle bu son nokta üzerinde uzun bir konuşma yapmış ve açıklamalarda bulunmuş.
Talât Bey (Ardahan) – Recep ve Abdurrahman Şeref Bey’ler pek güzel açıkladılar. Hükûmet Başkanı’nın görevi nedir? Görev ve yetki Kanununu hâlâ çıkarmadık. Gazi Paşa Hazretleri bizi aydınlatmak lûtfunda bulunsunlar, demiş.
GENEL BAŞKAN OLARAK GÖREVLENDİRİLDİM
Başkan bundan sonra görüşmenin yeterliğini oya koymuş. Görüşme yeterli görüldükten sonra birtakım önergeler okunmuş. Bunlardan Kemalettin Sami Paşa’nın önerisi kabul edilmiş. Bu önergeyle, ben Genel Başkan sıfatıyla meselenin çözüme bağlanması için Parti Meclisi tarafından görevlendiriliyordum.
Görüşmeler sırasında Çankaya’da evimde bulunuyordum. Kemalettin Sami Paşa’nın önergesinin kabul edilmesi üzerine, toplantıya davet edildim. Toplantı salonuna girer girmez doğruca kürsüye çıktım ve kısaca şu görüş ve teklifi ortaya attım.
“Efendiler! dedim, Hükûmet üyelerinin seçiminde görüş birliği sağlanamadığı anlaşılmıştır. Bana bir saat kadar müsaade buyurun. Bulacağım çözüm yolunu arz ederim.”
Başkan Fethi Bey, teklifi oya koydu. Kabul edildi.
Efendiler, bu bir saat içinde, gereken kimseleri Meclis’teki odama davet ederek onlara 28/29 Ekim gecesi hazırladığım kanun tasarısını gösterdim ve kendileri ile görüştüm.
Haber Merkezi