'Türkiye'siz dünya ticareti olmaz'

İMEAK deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi’nin Eylül ayı meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, dünyanın jeopolitik riskler açısından herkesi endişelendiren bir dönem yaşadığını, Ortadoğu’da silahların patlamadığı bir gün bile olmadığını, savaşın Filistin’den sonra Lübnan’a yayıldığını, bölgesel değil topyekün savaşın gündemde olduğu belirtti.

Pandemide başlayan küresel tedarik zincirlerinin sağlamlığına yönelik endişelerin, bölgesel çatışmalarla yeniden gündeme geldiğini vurgulayan Yusuf Öztürk, ‘’Globalizm yerine deglobalizasyon, teknolojik ayrışma ve finansal bölgeselleşme kavramları gündemimize yerleşiyor. Almanya, Volkswagen gibi dev bir üretim tesisini kapatma kararı alırken; Avrupa Birliği’nin yöneticileri Çin ve ABD’nin başrol oyuncusu olduğu ticaret savaşında havlu atmamak için çareler arıyor. FED’in faiz indirim politikasının ve Çin ekonomisindeki sıkıntıların küresel ticarete etkileri de yakından izleniyor. 
Avrupa’nın yaşadığı durgunluk, ihracatının yarısını bu bölgeye yapan ülkemiz ihracatçılarını ve biz denizcileri doğrudan ilgilendiriyor. Üretim maliyetleri artarken, döviz kurunun neredeyse sabit olması ihracatımızı ve ihracat taşımalarını olumsuz etkiliyor. Diğer yandan Türkiye’siz bir dünya ticaretinin de küresel taşımacılık koridorunun da mümkün olmadığını biliyoruz. Özellikle Kalkınma Yolu, Hazar geçişi gibi ulaşım yolları ülkemizin rekabetçiliği açısından önem taşıyor. Limanlarımızı bu koridorlara sağlam şekilde eklemleyerek ürünlerimizi daha rekabetçi şekilde pazarlara ulaştırabileceğiz’’ diye konuştu.

Kızıldeniz krizi sonrası 6 bin doları gören dünya konteyner navlunlarının, bugün 3600 dolar civarına gerilediğini açıklayan Öztürk, ABD Doğu Limanları’nda grev hazırlıkları ve Noel siparişleri gibi nedenlerle tedarik zincirlerinde yeni bir sıkışıklık beklentisinin arttığı bilgisini verdi. 

İZMİR KÖRFEZİ’NDE ÇÖZÜME DOĞRU

Öztürk İzmir Körfezi’nde balık ölümleri, ağır koku ve kirliliğin yaşanmaya devam ettiğini hatırlatarak, şu bilgileri verdi; ‘Bu ay Körfezi kurtaracak bir acil müdahale konusunda “siyaset üstü” ve “bilimsel” bir yaklaşımın sağlanması hepimizi mutlu etti.  Bilim insanları, devletimizin koordinasyonunda bir masa etrafına toplanarak, hızlıca harekete geçtiler. Kamuoyu da temiz bir körfezin İzmir için ne kadar değerli olduğunu idrak etti. Şu an Körfez konusunda acil eylem planları hazırlanıyor. Orta ve uzun vadeli plan kasım sonuna kadar hazırlanacak. Elbirliği ile temiz İzmir Körfezi hayaline kavuşacağımıza yürekten inanıyoruz. Yeni sezona vira bismillah diyerek başlayan balıkçılık sektörüne bereketli, kazançlı sezonlar dilerken, Körfezdeki kirlilik nedeniyle balık tüketiminin düştüğünü üzülerek öğrendik. Balıkçılarımız İzmir Körfezi dışında, Ege açıklarında avlanıyorlar. Halkımız gönül rahatlığıyla balık tüketebilir. Bu konuda devlet kurumlarımızın katılımıyla bilgilendirici faaliyetler ve çeşitli kampanyalar düzenlenmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz.’’