• Haberler
  • Gündem
  • Uğur Dündar: Futbolu yönetenlerin de bazı sorunları halı altına süpürmemeleri gerekir

Uğur Dündar: Futbolu yönetenlerin de bazı sorunları halı altına süpürmemeleri gerekir

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar, hakem Halil Umut Meler’in saldırıya uğraması gündemiyle ilgili açıklamalarda...

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar, hakem Halil Umut Meler’in saldırıya uğraması gündemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Futbolun barış, dostluk ve kardeşlik olduğuna vurgu yapan Dündar, “Dün akşam yaşananlar yeşil sahalarda görmemeyi dilediğimiz görüntülerdi. Öncelikle Sayın Halil Umut Meler’e çok büyük geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum, acil şifalar diliyorum. Dün akşamki olay neresinden bakarsak kınanması gereken ve bir daha asla sahalarımızda benzerini görmeyi istemediğimiz olaydır. Futbol barış, dostluk, kardeşliktir. Evrensel mesajları olan heyecan verici bir aktivitedir. Biz cumartesi günü Beşiktaş’ın sahasında bir derbi maçı oynadık ve 3-1 kazandık. Biz Fenerbahçe heyeti olarak gittiğimizde genellikle Beşiktaş Divan Başkanı Tevfik Yamantürk ve Hinginar, onun arkadaşı, onlarla yan yana otururuz. Tevfik Bey’le kendi aramızda şunu konuştuk: Futbol aslında bir zevk, keyifle izlenmesi gereken 90 dakika. Bizim bunu herkese anlatmamız lazım. Sanki olabilecek bu hadiseyi önceden görmüş de onu önleme içgüdüsüyle söylenmiş sözler gibiydi. Dün de Süper Lig’de şampiyonluk yaşamış kulüplerin divan heyetleriyle Faruk Ilgaz Tesislerimizde geleneksel dostluk yemeğimizi yedik. Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Başakşehir, Bursaspor konuğumuz oldular. Fenerbahçe’nin YDK Başkanı olarak ben ve arkadaşlarım ev sahibi olarak onları ağırlamanın onurunu ve mutluluğunu yaşadık. Öğle yemeği yedik. Toplantıya Başkanımız Ali Koç’la Genel Sekreterimiz Burak Kızılhan da katıldılar. Çok samimi bir atmosferde geçti ve şöyle bir prensip kararı aldık; Bundan sonra biz YDK Başkanları ve heyetleri, camialarımızın ak saçlı insanları, deneyim sahibi kişiler olarak Türk sporunun yapısal sorunları konusunda taşın altına elimizi koymalıyız ve çözüm önerileri getirmeliyiz şeklinde bir değerlendirmede bulunduk. Herkes bu konuda prensip mutabakatına vardı.
Ne yapılabilir diye daha sonra düşündüm ve Divan Başkanlarıyla oluşturduğumuz Whatsapp grubunda şöyle bir mesaj paylaştım: ‘Türk sporunun çözüm bekleyen -özellikle futbolun- yapısal sorunları va- r. Biz bunları Cumhurbaşkanımıza arz etmeliyiz, anlatmalıyız ve ondan sonra da neler konuştuğumuzu ve Cumhurbaşkanı’nın tabii ki böyle bir randevuyu vermesi ve bizlerle konuşması halinde çözüm önerilerinin ne olabileceğini kamuoyuna bir deklarasyonla anlatmalıyız.’ dedim. Bunu paylaştım ve gece de bu olay gerçekleşti maalesef. Takımımızın kimler tarafından kurşunlandığı ki o çok büyük bir suikast girişimiydi. Eğer otobüs şoförü kumandayı kaybetmiş olsaydı uçuruma yuvarlanacaktı ve Türkiye büyük bir felaketle karşı karşıya kalacaktı. Bunun hala failinin bulunamamış olması gerçekten adli açıdan çok üzücü bir durumdur ve saldırganları cesaretlendiren bir olaydır” ifadelerini kullandı.

“Futbolu yönetenlerin de bazı sorunları halı altına süpürmemeleri gerekir”
Alt liglerde bir çok olay olduğunu ve bunları görmezden gelindiğini anlatan Dündar, “Şöyle bir olay hatırlıyorum. Yıllar önce TRT’de çalışırken alt liglerde bir hakem çok fena darp edilmiş ve komaya girmişti. Yerel gazetenin manşeti de aynen şöyleydi: ‘Sahalarda centilmenlik kalmadı.’ Alt liglerde neler neler oluyor ama çok popüler kulüpler olmadıkları için kamuoyuna aynı ölçüde yansımıyor. Futbolu yönetenlerin de bir anlamda bazı sorunları halı altına süpürmemeleri gerekir. Süpürülüyor, görmezden geliniyor. Belgeli ve üzerine gidilmesi gereken konular göz ardı ediliyor. ‘Bu haftayı geçelim, bakalım ondan sonrası ne olur’ şeklinde bir beklentiye terk ediliyor. Dolayısıyla bunlar da taraftar kitlelerinde birikim yapıyor ve sürekli adaletsizliğe uğrama algısı ortaya çıkıyor. Bunları çok iyi değerlendirmek gerek. Şu anda bütün futbol paydaşlarının çok serinkanlı bir şekilde olaya bakması ve bunların yarınlarda tezahür etmemesi, tekrar etmemesi için de herkesin kendi payına düşen sorumluluğu müdrik olarak söylemler geliştirmeleri gerekir. İngiltere sporda şiddetin gereğini yerine getirdi. İngiltere’de futbol sahasında holiganlık yapan, saldırganlık yapan bir kişinin bir daha o sahalarda yer bulması mümkün olmadığı gibi cezaevlerinde bunun karşılığını mutlaka hapis yatarak ödeyebiliyor. Bizde de geçmişte bir takım önlemler alındı, yasalar çıkarıldı. Hani statta kötü tezahürat yapan, küfür eden kişiler nokta olarak tespit edilecekti, kameralar onları belirleyecekti. Ne oldu? Hiçbiri olmadı. Kulüpler bunları bildiriyorlar ama gereken cezayı uygulama hiçbir şekilde yapılmıyor. Sözde kalıyor. Hakem Halil Umut Meler FIFA kokartlı olduğu için uluslararası organizasyonlarda bir cezai müeyyideyle karşılaşılır mı Hayır, öyle olacağını zannetmiyorum. Bunu kıyaslamak amacıyla söylemiyorum, Yunanistan’da kulüp başkanı silah çekerek hakeme saldırdı. Dolayısıyla orada böyle bir yaptırım olmayınca bize yönelik bir yaptırımın gerçekleşmesi bence düşünülemez. Ama bu hadiseyi bütün futbol paydaşlarının topyekûn kınamaları ve bir daha olmaması için üzerlerine düşen sorumlu davranışları yerine getirmeleri gerekir” dedi.

“Fenerbahçe olarak çok mağdur edilmiş bir kulübüz”
Sarı-lacivertli kulübün FETÖ kumpasına maruz kaldığını hatırlatan Dündar şöyle konuştu:
“Başkanımız Ali Koç’u yakından tanıyanlar bilirler ki kendisi daima dostluktan, barıştan ve sevgiden yanadır. Biz bu divan toplantılarını Galatasaray, Beşiktaş divan başkanın davetlisi olarak da yaptık. Bizim ev sahibi olduğumuz yemeğimize Ali Başkan da katıldı. Orada bir saate yakın süreyle hep birlikte konuşup, ortak sorunlarımızı nasıl ele almamız gerektiği konusunda bir mutabakatın oluşmasına gayret sergiledi. Ali beyin dostluğa ve sorunlarımıza ortak bir yaklaşımla çözümüne nasıl katkı sağlamak için gayretli olduğunu o ortamda da gördüm. Ayrıca biz Fenerbahçe olarak çok mağdur edilmiş bir kulübüz. FETÖ kumpasına biz maruz kaldık. Fenerbahçe dünya çapında bir mali değere sahip iken, şike kumpası sonucunda kolu kanadı kırılmış, budanmış, eğer başka bir kulüp olsaydı böyle kökleri Kuva-yi Milliye’den almamış, çok geniş taraftar kitlesine sahip olmayan bir kulüp bunlara maruz kalsaydı tabelasını indirmişti. Bize çok ağır faturası oldu. Ardından Trabzon’da takımımızın kurşunlanması. Ardından göz göre gelen haksızlıkların odağında Fenerbahçe’nin olması. Başkanımız da her zaman dün akşamki olayın yaşanmaması için alınması gereken önlemler bulunduğunu vurguladı. Dedi ki, bu sorunları bizim dile getirdiğimiz belgeli bir takım konuları siz halı altına süpürmeye devam ederseniz, bir gün istenmedik hadiseler yaşanır, anlamında bunları dile getirdi. Bunu aklıselim herkes böyle okuyor. Nitekim geldiğimiz noktada ne yazık ki konu buralara geldi. O sözler, bugün bu yaşananları, hepimizin kınadığı şeyleri engellemek ve bunların önüne geçmek amacıyla tüm yetkilileri uyarmak ve sarsarak uyarmak açısından telaffuz edildi. Ben o toplantılarda vardım. Kulaklarıma mı inanayım yoksa bu söylenenlere mi? Ali beye yapılan bu yakıştırma fevkalade haksız, fevkalade adaletsiz, fevkalade yanlış. Zaten cümlenin sonunda ‘tepkinizi demokratik şekilde gösterin, söylediklerimi sakın başka yere çekmeyin’ dedi. Maalesef bir kısmı kesilerek devamı göz ardı edilerek yapılan bir algı oldu.”

HABER MERKEZİ

Bakmadan Geçme